liseliyken değeri anlaşılamayacak ama lise bitince o günleri aramanıza sebebiyet verir. güzeldir lise yılları. hocayla takışmalar okuldan atılmalar disiplin cezaları ve en önemlisi de sağlam bir temele dayanmış dostluklar.
özlediğim yıllardır.
en iyi arkadaşlar o dönemlerde olur.
bi kızı delicesine o yıllarda seversin.
arkadaşlarınla ilk kez o yıllarda zil zurna sarhoş olursun.
eve geç saatlerde ilk o zaman girersin.
ergen, hiçbir fikir ve düşüncesi henüz oturmamış, saçma sapan davranışları ve düşünceleri olan, dünyada ne olup bittiğini bilmeyen, kültür-sanatla ilgili tek kelime edemeyen insanlarla dolu olan, hocaların size bir birey yerine daha farklı bir şeymiş gibi davrandığı, herkesin tek tip giydirildiği, takı takmanın-makyaj yapmanın-saç sakal uzatmanın yasak, saçların toplanmasının zorunlu olduğu, her dakika arama yapılarak çantanızın didiklendiği bir ortama lanet ede ede girmektir liseli olmak.
lise bitene kadar siyaset konuşmanın yasak olmasıdır. çünkü sen liseden mezun olduğun saniye büyümüşsündür. artık oy kullanabilirsin, artık siyaset konuşup, eylem yapabilirsin.
aman lisedeyken bunları yapma! zaten sana lise bitince vahiy inecek ve tam bir siyaset bilgini olup çıkacaksın.
aman ülkeyle alakalı bir şey düşünme! senin yerine büyüklerin yapar.
aman hiç bir şey eleştirme! sen ne bilirsin ki sivilce kafalı.
tam ergen dönemine denk gelen ve sonrasında "ah aklım uçkuruma çalışcağna derslerime kafa yaraydım" dediğin dönemdir. Güzeldir. Muhteşem yüzyıl gibi 3/4 yıldır. Geçicidir.
Sırf kantin kazık diye öglenleri kaçıp tantunici "Osman abide" solugu almak,
devamsızlık hakkını yarımşar günden 19.5 çarpı 2 mantığı ile 39 defa kullanmak,
kaçtıgın zaman iddia, internet cafede knight cs, bilardo, nargile, pes kapışılan,
bir üniversiteye kapak atalım düşüncesi ile şafak sayan,
bol bol karambollerin yapıldığı,
ceketsiz ve adam gibi traş olmadan ögrencilerin içeri alınmadığı,
abazanlığın tavan yaptığı bol sivilceli, kepekli tripten tribe girildiği
bazen beni benden alan hüzünlenmeme sebebiyet veren bazense gece yarıları ulan hala lisedeyim bitmedi hani bitirmiştim noluyoo lan diye kan ter içinde uyandığım durumdur.
sözlükteki yazarların vazgeçilmezi olmaktır. liseliler olmasa kimle uğraşılacak bu sözlükte. sanki üniversiteye atlayınca bir anda evrim geçiriyorlar. neyse.
insanların size yapıştırdıkları ''liseli'' etiketiyle dört seneyi geçirmeye çalışmaktır.
anneniz babanız dahil herkesin bıyık altından birbirlerine ergen dediğini duymak ve hiç yoktan hormonlarınızın zıplamasıyla sinirlenmenizdir.
bir yandan da bundan kurtulmak için sürekli okuyup biri derin bir mevzuya girdiğinde fransız kalmamaya çalışmaktır.
minibüs sürücülerinin bir öğrenci diye uzattığınız 1 liraya bakıp bakıp sizi süzmesidir (üniversite mi liseli mi ayağına)
insanların sürekli sizin hakkınızda yorum yapmasına ses çıkaramamaktır.
lanet olası bir sınava hazırlanmaktır ve hiç hazır olamamaktır.
aşık olmaktır liseli olmak..
terkedilmektir ve ilk kayıpta yıkılmaktır.
ilerde bunu defalarca yaşayacağını bilmediği için dünyadaki en büyük acıyı yaşadığını düşünmektir.
tekrar aşık olmaktır.
herkes ergen dese de, aşkı en güzel döneminde hakkıyla yaşamaktır liseli olmak.
insanların sizi anlamadığını düşünmek ve aslında çoğu kez anlamamalarıdır.
bir seçim yapmaktır.
''ya herkes gibi olacağım ya da farklı'' diye.
her ikisinde de çuvallamaktır liseli olmak.
farklı olduğunda komik, aynı olduğunda 'liseli' olmaktır.
yine de her duyguyu en yoğun haliyle yaşamaktır.
bu yüzdendir ki en iyi yol arkadaşıdır bir liseli, en iyi ortaktır bir içki masasında sizin derdinize zira sizin kadar ağlar..
liseli olmak güzeldir be sözlük.
çok gülselerde size, dışlasalarda, bununla yaşayabilmeyi bilmektir, bununla eğlenmektir.