öss öncesi sinir krizine giriyorsa, vatanın selameti açısından pek iyi bir gelişme olmasa gerektir.
haberlerde gördüm hacı. öss stresini kaldıramayan insanın üniversitede ne işi var lan? ben oks'den hırvatistan maçının saatine bakmak için erken çıkmıştım. ha ben salağım tamam da, o çok mu akıllı?!
- Hele bi üniversiteye geçelim o zaman manita yaparım kendime der.
- Okulu kazanayım da mezun olması kolay der.
- Üniversiteye gidince özgürlüğün ilan edildiğini düşünür.
Efenim tek fark saçları uzatabilmenizdir. Tabii ki nice farklar vardır ama lisede abaza gezenlerin pek çoğu üniversitede ilk iki seneyi abaza geçirmektedirler. Buradan ÖSS'ye giren arkadaşlara söylüyorum: Final'le başaracaksınız!
üniversiteye bi şekilde girmiş gençtir.üniversitede ilk yıl ne olduğunu anlamaya çalışılır. ikinci yıl lan ders çalışmamız lazım denir. üçüncü yıl yav çok zor bıraksam mı acaba evresidir. dördüncü yıl lan tasarım dı tez di ebem s.kildi evresi. 4+... lan bitmiyo bu koduğumun üniversitesi ve diplomayı alınca da sonunda bitti yav evresidir. yoğun buhran ve hayatından bezmiş bir bünye olur o eski hayata neşeyle bakan kişi.
Çok ciddi bir ortam bekleyip, geldiği yerin liseden farklı olmaşının verdiği hayal kırıklığıyla hayata devam etmeye çalışan kişiliktir. Dersler, hocalar liseden farklı değildir ama arkadaşlık tamamen farklıdır; artık o sıkı dosluklar geride kalmıştır; kendini üstün gören, bencil, pimpirik yaratıklarla arkadaşlık kurmaya çalışsa da her seferinde yediği kazıkla kendine gelir ve bu durum kendini tekrar eder.. Dünyanın ne boktan bir yer olduğunu görmeye başlar, şanslıysa kendini seven sevilebilecek birkaç kişiyle bu bok çukuruna çiçekler ekmeye çalışır.. Ama gel görki eşeğe altın semer vursan yine eşektir..
hayatın karşısına çıkması
açlığı hissetmesi
parasız kalabileceğini görmesi
kazıklanmayı tatması
parasız da eğlenebilmeyi öğrenmesi
hayal ettiği hayatın bazen zorluk çıkartmasıdır.