"Gerçek sanatçılar ülkesinin ve dünyanın gerçeklerine tanık olmakla yükümlüdür. Benim Türkiye’nin gerçeklerine tanık olduğum olay: Hukukun üstünlüğünün gittiği, adaletsiz bir kalkınma girişiminin hızla yol aldığı, parasız eğitim diye pankart açan genç arkadaşımın 16 ay tutuklu kalması ama Şili’de o çocukların devrim yapması.
Burada festival kadını tema alıyor. Dünyanın hiçbir yerinde kadın, çocuk bu kadar cinayete, tacize mahkum kalmıyor."
Rutkaz Aziz'in oyunculuğu severim. iyi bir insandır da eminim kendisi. Ama bu kadar sığ bir bakış açısı ile yaklaşıp, sadece kendi bakış açısını taraflı olarak yansıtarak(kimsenin cevap verme şansı yokken), planlanmış bir konuşmayı, içeride yine bu plana dahil alkışçı (bir nevi amigo topluluğu) takımı ile görkemli bir hale getirerek, şov yapması hoş olmamış.
Sanatta siyaset her zaman oldu ve olmalı da. Fakat bu kadar taraflı bir siyaset, bence hiç bir alanda hoş değil. Burada bir mesaj değil; bir aykırılık, bir baş kaldırı mevcuttur. Bunlar toplumu refaha değil, huzursuzluğa iter. Her şeyin bir adabı olduğuna inanıyorum.
Ayrıca şu cümleyi tekrar vurgulamak istiyorum;
"Burada festival kadını tema alıyor. Dünyanın hiçbir yerinde kadın, çocuk bu kadar cinayete, tacize mahkum kalmıyor."
Siz ya dünyayı takip etmiyorsunuz, ya da görmezden geliyorsunuz. Bu gibi söylemler şunu işaret eder. Sadece yurdum gazete ve gündemini takip edenler insanlar, bu gibi olayların dünyanın hiç bir yerinde yaşanmadığı sanır ve en kötülerinin yurdumda var olduğu kanısında kendini sabitler.
Sanatçı olmakla aydın ya da ne bileyim böyle şeyler olunmuyor. Her sanatçıyı baş tacı yapmakta bence cehalettir. Kendi fikir ve düşüncelerinin yetersizliğini kabul edip, başkalarınınkinden medet ummaktan başka birşey değil. Bir nevi acizlik.
konumuz bu arkadaşlar. hani müzisyen, siyasetini şarkılarıyla ve aktör(veya aktrist) de oynadığı rol ile yansıtmalıymış ve falan filan ya...
heh şimdi sormak lazım o zaman bunu yapan sanatçıların, nerelerde ve ne durumda olduklarını. hani "en şukela sanatçılar", "en erdemli sanatçılar" onlar ya, o sebepten soruyorum ne kadar değerleri var ve ne kadar saygınlıkları var? hadi bunlar da bir kenara nasıl geçiniyorlar?
bakınız efendim sanatı, meslek edinmiş aç insanlarımız var bizim. çokça varlar... misal neden usta tiyatrocular bir bir dizi oyuncusu olup da bölüm başına kıçıkırık bir "türkücü başrol" oyuncusundan daha az para alarak "sanatlarını" icra ediyorlar? onları, buna zorlayan nedir?
rutkay aziz, insanların "birisinden duymak" istedikleri şeyleri söylemiştir. "biri görüyor" deme şansı, ümidi vermiştir pek çok insana. samimidir, değildir veya her ne sikimse ama sebep olduğu bir etkileşim ve çıplak gözle de görüyoruz ki gene sebep olduğu çok ciddi bir rahatsızlık söz konusu.
o zaman, mesaj; gitmesi gereken yere ulaşmış demektir.
burada mesele rutkay aziz'i sevmek, saymak mes'elesi de değildir. sadece bu ucuz "karalama" ve "çarpıtma" çabası komik geliyor. tıpkı referandum sürecinde "tacizciler, tecavüzcüler hayır oyu verecekmiş" propagandası yapıp da referandumdan sonraki süreçte kadın ve çocuk tacizindeki oranın ciddi anlamda artmasına karşın ağırlaşmış bir yaptırıma denk gelinmemesi vesaire gibi.
konuyu dağıtmak istemiyor ve "rutkay aziz'in konuşmasını ancak liseli bebeler doğru bulup destek olur" alt mesajlı ana konumuza dönüyorum. ondan sonra çevir kalçayı "liseli bebeye niye bu kadar takıldılar yeaa bu bebeler?" diyerek. ama dönmüyor ki hacı bir hadden sonra. kalça bile haddini biliyor.
yiyemeyeceğin muzu soymayacaksın derler hacı bizim burada(orjinali yaraklı-kürekli bir şey de ağlaşmasın garipler şimdi "bana pizivink dedi" diyerek). bu da öyle bir şey. hani başlığı açarken dersin ki "rutkay aziz'in samimiyetsizliği" dersin ve altında "onun yeri orası değil" dersin, ben de öpüp başıma koyarım.
ya yok sen başta "bunu liseli bebeler destekler ancak" mesajı verip, sonra da "orası yeri ve zamanı mı arkadaş" normlarına dönersen, öptürüp de amına korum, kırılmaca yok; baştan anlaşalım.
artık acıyorum sizlere. akpli chpli insancıklar. rutkay aziz de kendinden bekleneni yapmış. koyu mu koyu chp yi tutan bir adamdır bu ve bunun birkaç yandaşı daha var. her maçlarına giderler partilerinin. hiç bilmiyorlar ve kendilerine hiç sormuyorlar.' ulan akp nasıl %50 alıyor lan ' cevabı basıt bu ve bunun gibi 1900 lerin başında kalmış kemalistlerin burnunun kalkıklığı yüzünden. soruyorum size hayatınızda hiç ojesiz saçları yapılmamış keMAList kadın gördünüz mü? kendilerini aydın diye nitelerler kendilerini. bu ülke için yaptıkları nelerdir bu adamların? hiç bir yararı yoktur efendim bu sanatçı bozuntusu adamların.
aynı şeyi gevelemekten öteye gidememiş yazarların üzerine alındıkları ve neticesinde gereksizlikleriyle, küfürleriyle olaya yaklaşımları, sosyal benlikleriyle ne kadar alakalı merak ediyorum.
alt mesaj nedir yahu? ne alt mesajı ben açıkça diyorum ki rutkay aziz'in yaptığı son derece yanlıştır. kıvırmak ne kelime siz olaya nasıl bakıyorsunuz? sen dikkati ancak küfürle çekersin ben ise ironik söylemlerle, olay sadece budur. sürekli bir koymalar. ben de koyarım zor değil. dilin kemiği yok, klavye başında yeminle elinde kemiği yok. bunu destekleyen liseli bebelerin amınakorum. küfür basit yani, bak nasılda çıkıveriyor elden.
önceki entylerinde akp'li diye, şakirt diye yaklaşmıssın. eee sen hakikaten kıvırıyorsun be kardeş. şimdide çıkmış sende sadece benim söylemem gerekenin rutkay aziz in samimiyetsizliği olduğunu savunmuşsun. eee sen siyaset yapmışın, yazdığım şeyleri en başından beri kalıplarına göre yorumlamışsın, küfür etmişin, hakaret etmişin. haa evet bunun konumuzla bir alakası yok. doğru diyorsun. şimdi şakirtlere laf atanların ta amına koyayım. bak bu da çok kolay çıktı.
dur bak daha yazıyorum. bu başlıktaki ilk entry de üzerinde durduğum gibi, bütün entrylerim de aynı şeyin üzerinde durdum.
ama bu son entry de hakikaten konudan uzaklaştım. neden? aynı şeyleri değişik şekillerde yazdım. aslında temam aynıydı. sadece gelen tepkilerin, bahsettiğim konuya göre hükmedilmesini istedim. ancak akıl garibanları beni kıvırmakla suçladı. küfür ederken üzerine alınılmamasını istemiş. oysa liseliyi kendine alınmış. çelişiyorsun bre.
ne cahil olmadığımız kalmış, ne şakirt olmayanımız kalmış, nede akp'li, ne de koyulmayan bir yerimiz. küfür edenlerin amınakoyayım hacı.
aşırı ironi içerir bu yazı. yok yok siz bunun adını kıvırmak koymuşsunuz. hadi öyle olsun bakalım.