Yetişmenin özgürlüğüne yaşıtlarından önce ulaşmıştır. Arkadaşları ilk iş tecrübesini 20’li yaşlarında zorakice yaşayıp kıdemlilerce ezilirken o çoktan genç hevesiyle diktiği tohumların meyvelerini toplamaktadır.
Örnek vermek gerekirse ülkemizdeki bazı teknisyenler mesleklerinde mühendislerden daha fazla ihtiyaç duyulan elemanlar. ister istemez Bunun sebebini sahaya aşinalık olarak yorumlamaktayım. işveren işgüzarlığını da unutmamak gerek tabii. Fakat şartlar ne olursa olsun ufacık bir emeğin dahi insana her şekilde geri dönebileceği inancındayım.
Lise 1'in yazında çalışmaya başlamıştım. O gün bugündür çalışırım.
Üniversitede sabah ayrı, akşam ayrı işte çalıştığım zamanlar oldu.
Sonra ne oldu? Üniversitede biriktirdiğim paralarla yüksek lisans yaptım. Okurken çalıştığım kişilerle kurduğum bağlantılar bana üniversite sonrasında iş fırsatı oldu.
Arkadaşlarım yemekhanede batak oynarken ben işteyim. Notlarım da gayet iyiydi. - sanırım Kısıtlı zamanda daha iyi çalışılıyor.-
Özetle demem o ki, hiçbir şey hiçbir şeye engel değildir. Yeter ki insanın içinde istek olsun.
Ayrıca, Anadolu'nun bir köşesinde yeni nesil bir üniversitede kontenjanını dahi dolduramayan bir bölüm okuyacağına, gir önü açık bir işte tecrübe kazan, bir yandan aöf ye kaydol.
iş hayatına atılmak için gayet uygun bir dönemdir bundan 10 sene öncesine kadar düşünecek olursak. Fakat şuanki liselilerde bu konuda pek bir ışık yok gibi.
Lise biter bitmez lüks bir restorantta komi olarak işe başlayan arkadaş şef garson olmuş ; evini ve mercedesini almıştır.
Gözümüz yok allah daha çok versin. Çalışmış almışta biz okuyarak yanlış yaptık sanırım. iş garantili bir bölüm okumayınca üzerine kyk borcu ile oturup kalıyorsunuz.
Edit: kendimi bazen okuma vaadiyle kandırılmış gibi hissediyorum.