liseden sonra geçen hayat

    1.
  1. tam 8 yıl oldu. nasıl geçti anlamadım. bi kargaşanın içinde bulduk kendimizi.
    önce öss derdi 2 yıl boyunca gerdi. ardından amına kodumun vizesiydi finaliydi. ben varya süzme salağım , kopya çekmeyi bile bilmediğim için okulu da uzattım ohh amına koyum. en gerizekalısı dahi kağıtta boş yer kalmayacak şekilde teslim ederken, boş verdim bir çok kez bende aynı kağıdı. tıpkı hayatımda olan boşvermişlik gibi. buyrun hocam boş kağıt, nolursa olsun ...

    hep suçu başkasına atmak, kendine bok sürdürmemek bu mudur yani olay. iyileri sen yaparsın, kötüleri başkası yapmıştır.
    hani bi program yüklersin ya bilgisayarına sürekli: i agree ve ya i accept dersin onca şeyi okumamak için. senin eşşeğin erkek dersin bilgisayarına. he dersin, haklısın hadi yükleyiver. işte hayat böyle oluyor bir süre sonra.

    aslında Liseden sonra hayatım fifa 2000'deki skip match butonu ile maç atlar gibi geçiyor... "Skip day", "Skip week", "Skip month", "Skip year". Hay ben böyle hayatı skip diyesin gelir...
    bu da eklemeyi unttuğum müzik zımbırtısıydı: http://fizy.com/s/1ah0l5
    47 ...
  2. 2.
  3. pişmanlık dolu bir hayat. şimdiki aklım olsa ile başlayan cümleler, hiç bir şey için geç kalınmış değil aslında diyerek bitiyor. 7 sene önce yaptığım hatalar yüzünden şimdi afedersiniz yarak gibi yaşıyorum. 1 sene ya 1 sene sadece bir insanın hayatını nasıl değiştirir lan. hatırladım kızdım yine kendime.
    edit : imla
    6 ...
  4. 6.
  5. sorumluluklar dünyasına hoşgeldiniz.
    4 ...
  6. 11.
  7. bildiğin sıkıcıdır. üniversite asla lisenin tadını vermez.
    4 ...
  8. 4.
  9. hep içinde bi özlemin kaldığı hayattır.
    hele ki çok hataların ve pişmanlıkların da varsa ayrı bi acısı olan hayattır.
    2 ...
  10. 20.
  11. bir bakmışsın aynaya saçlar yok.
    2 ...
  12. 16.
  13. tarih: 24 nisan 2010*
    yer: istanbul amerikan konsolosluğu
    saat: 9.30 civarları

    konsolosluk görevlisi ile wat yapabilmek için görüşme yapıyorum, ilk yaşımı soruyor. ben afallıyorum, şimdiye kadar okuduğum diyaloglarda, çıkabilecek sorularda bu yok. neyse cevaplıyorum, bu sefer amerikaya niye gitmek istiyosun diye soruyor ki normal sorulardan biri, ama ben bi kere afallamışım, kem küm etmeye başlıyorum, arkadaşlarım gittiler ben gitmedim vs vs. ben seni soruyorum, arkadaşlarını diyor, niye şimdi, diyor ses de diafondan kesik kesik geliyor zaten. ben de sinirleniyorum, biraz yüksek sesle, canım şimdi gitmek istedi diyorum, içimden de siki tuttuk, kesin yollamıycak bu diyorum. öğrenim belgelerime bakarak sinirli bi şekilde "liseden sonra sen naptın" diye soruyo, asabiyetine anlam veremiyorum, makina mühendisliğinden mezun oldum, şimdi de yüksek lisans yapıyorum diyorum, o zaman ablamın yüzüne bi nur düşüyo, klasik sorulara giriyo ben bi oh çekiyorum. ortalamasıydı, nereye gidip ne yapacağımdı falan filan derken bi bakıyorum, güzel ablam vizen onaylandı git gerekli işlemleri yap diyor.

    işte ben liseden sonraki hayatımda bunları yaşamışım.
    3 ...
  14. 7.
  15. 14.
  16. lisedeki samimiyeti,dostluğu üniversite hayatında aramakla,bulamamakla geçer hayat. üniversitede çoğunluklukla herkes kendini düşünür, her defasında birilerine güvenirsin ama yine kazığı yiyen sen olursun. bir kaç istisna haricinde. ama lisede bunları yaşamazsın.lise bambaşka. lise günlerimi buram buram arıyorum . hala görüşüyorum lise arkadaşlarımla,hayatta onlarla geçirdiğim zaman kadar hiç bir zamandan bu kadar zevk almadım.
    2 ...
  17. 21.
  18. 12 yilin bir cirpida geçtiğini hatirladigimdir.
    1 ...
© 2025 uludağ sözlük