büyük bir çoğunluğumuzun, en güzel günlerini ardında bıraktığını hissetmesine neden olan olaydır. mezun olunan yaz aidiyet duyguları karmaşık bir hal alır. bir yandan lise ortamına duyulan özlem artarken diğer yandan da üniversitede karşılaşılacak ortam hakkında kara kara düşünülür. ayrıca birey büyüdüğünü net bir şekilde algılama fırsatı yakalar. öncesi ve sonrasıyla enteresan bir psikolojiye sebep olan bir süreçtir.
Herkesin sonradan üzüleceğimi söylediği olaydır. O günü merakla ve itinayla beklemekteyim. Umarım suratsız öğretmenlerimi, çakma arkadaşlarımı, soğukta tören için beklediğim günleri, öğrencilerden tiksinen müdür yardımcımı, okuyup sanki profesör olacaksınız diyen sorunlu öğretmenimi özleyecek kadar yokluğa düşmem.
4 yılın geçmiştir lisede ve belki de hayatının en güzel zamanıdır o 4 yıl. arkadaşlığı, aşkı öğrendiğin zamanlardır. hep mutlu olmasan da birkaç nefes kesen anın olmuştur hani, o bile yeter liseyi özlemek için. mezun olduğun gün özlersin liseyi, o anıları. mezuniyetle beraber yalnız lise bitmez, yanında çok şey de götürür. aşkı belki, veya o bir zamanlar gerçekten inandığınız arkadaşlıkları.
ardından birçok soru belirir kafanda. arkadaşlarınla ilgili, gelecekle, daha çok geçmişteki "keşke"lerinle, en çok da sevdiğinle ilgili sorular.
"değiştirebilseydim bir şeyleri, daha mı güzel olurdu?" diye sorarsın mesela. veya "bir daha karşılaşacak mıyız?" diye...
sonra oturup o saçma ergen lise fotoğraflarına ve videolara bakıp gülersin. bir yandan da özlersin. en iyi nostalji sitesi senin için o klasör oluverir. moralin bozuldukça açar onlara bakarsın. gerçek arkadaşlarınla geçirdiğin zamanlara, sevdiğin kız için uğraşlarının canlı kanıtlarına...
Çok ama çok büyük bir boşluğa düşmektir. Dört yılın senede yaklaşık 250 gününü sevdiğine bakarak geçirip de şimdi onu bir daha göremeyecek olan biri için daha da büyük bir boşluktur
hayatta level atlamak gibidir. çevrendeki insanları daha iyi tanırsın; kime nasıl davranacağını daha iyi bilirsin. liselisin işte önceden nereden bilecen.
bitince ne olur? ilk önce bitmesine 1 ay kala mezuniyet töreni muhabbeti başlar. daha sonra müdürler binbir nazla keple cübbeleri verir. alırsın o kokuşmuş şeyleri kuru temizlemeye götürür temizletirsin, sonrasında 3-5 fotoğraf çektirirsin en sevdiğin* arkadaşlarınla..
sonra o saçma sapan mezuniyet gelir geçer. sınıfın yarısı üniversite kazanmıştır. hemen yazarlar faceye. onları son kez yapmacıkla samimi karışımı* bir şekilde tebrik edersin. sen de kazanmışsındır bir okul gidersin. ilk önce herkes kazandığı okulu-bölümü öve öve bitiremez. mal oğlu mal dağın başında bir yüksekokul kazanmıştır, onu bile oxford gibi anlatır.
daha hiç bir şey bitmemiştir aksine yeni başlıyordur. sonra üniversite sınavına girersin büyük ihtimal iyi geçmemiştir, gidemezsin istediğin bir yere yada hiç bir yere. sonra ne yapacağım ne olacağım şeklinde ruhsal bir sıkıntı baş göstermeye başlar. bu olaylar akabinde ailen senin yanında gibi görünür fakat onların da sabrı yavaş yavaş taşmaya başlamıştır. sonra yazılırsın bir dershaneye başlarsın gitmeye hafta içleri. yeni insanlarla tanışırsın bazen eğlenirsin ama her ne kadar eğlensen de gireceğin üniversite sınavının derdi sıkıntısı vicdan azabı gibi peşini bırakmaz. artık deneme sınavları belirlemeye başlamıştır senin ruh halini. güzel sonuç alınca sevinir kötü sonuç alınca da ya gerçekte de böyle olursa diye üzülmeye başlarsın.
yaz bitimi son sınıfa geçmemle biraz daha yaklaştığım olay.
insan özler lan. düşünsene hayata atılmak, para kazanmık... tabii üniversite de var ama aileden uzak bir başına... zor olsa gerek. lisenin bitmesi demek rahatlamak demek mi? amına koduğumun sistemi 3 günde bir değişiyor. önce lise 4 yıl oldu dediler, sonra öss 2 sınava bölündü. şimdi ygs şubata alınacak, 4 e bölünecek en yüksek sınav not olarak geçecek de falan falan. hay amına koyayım o üniversiteyi kazanmadıktan sonra ne anlamı var bitirmenin. belki özele gidersin burs falan denk gelirse %50 civarı. aslında %100 burslu hukuk lys 343 diye duydum izmirde yok artık amına koyayım dedim ama bir kaç sitede öyle.
1 yıl it gibi okula değil dershaneye yetişmek için erken kalkmak mı beni korkutan? yoksa üniversiteyi kazanıp, her yıl bir önceki yıla baktığımda ne kadar aptalmışım şu an dünyanın anlamını çözmüşüm demekten mi korkutan? Belki de artık özgür olmak tedirgin ediyor. Koca 18 yıl hep birlikte uyuduğun uyandığın sana bakan şefkati terk etmek. Kim bilir belki üniversiteye girince hayatın her yanını tatmak, her çeşit insanı tanımak ve kötü insanlar tarafından zarar gördüğünde gideceğin bir yer olmaması korkutuyordur.
ama asıl kalbimi korkutan, babamın çok emek harcaması ve sonucunu alamaması olacak. umarım kazanırım lan.
(Uzun uzun içimden ne geliyorsa doğaçlama çalıştım. Ben bile bilmiyordum sayın sözlük sizinle öğrendim duygularımı)
yarrak yemiş hissi verir adama kimine göre boşa geçen onca sene, kimine göre dostluğun, arkadaşlığın onca yapılan munzurluğun bitişini simgeler ama buruktur ikisi içinde bi düşündüğünde artık bidaha liseli olamıcıyacağını anlarsın bi boşlukta gibi hissedersin kendini ne yapacağını şaşırırsın üniversite telaşı bi yandan bastırır ama birde üniversiteyi kazanamassan işte o bi anda sapa oturma sesi verir adama artık boş boş oturamassın çalışman lazımdır gider eşin dostun vs nin yanında işe başlarsın hayatının içindesindir gerçeklerle yüzleşiyorsundur artık hayatın ne bok olduğunu anlarsın. kısaca artık hayatın içine girmişsindir.
aşırı mutlulukla aşırı hüzün duygularını birbirine girdirten son gecedir mezuniyet gecesi. herkes güzel görünür gözüne, bütün hocalar iyi,sempatik,ve herkesi özleyecek olmandır tek düşüncen. hem çok güzel hem de çok hüzünlüdür be sözlük. eve gelince pencereden bakarsın okulunun bahçesine 'bitti be..' diyerek..
işte o son cuma günü yüreğinden tek tek parça kopmasıdır.
4 senedir kavga ettiğin insanların bir anda kıymete bindiği zamandır.
aslına baktığında onları çok sevdiğini ve hep özleyeceğini anladığındır.
belki vedadır ama hep var olacak olan sevgidir.
lise hayatının da bitmesidir. geriye dönüp bakınca o 4 yıl nasıl bu kadar çabuk geçti denir. yaşananlar hatırlanır, geriye iyi kötü bir sürü anı ve çoğunlukla sadece bir tane en yakın arkadaş kalır.