dostluklar...
ki mezun olalı 22 yıl olmuş hala aynı dostlukların devam ediyor olması sayesinde sadece aklımda da kalmıyor be sözlük gönlümde hepsi... *
ilk aşk, diğerlerinden aşırı farklıdır. bir insanın sevebilme kapasitesi kadar çok sever insan. bir daha ömrü boyunca bu kadar çok sevebileceğine inanmaz. bilir çünkü.
müdür yardımcısının okulda sevgilisiyle öpüşen sınıf arkadaşıma istiklal marşından önce isim vermeden "madem bu kadar erkeksin, alır kızı eve götürürsün, burası okul." Demesi.
adam nasıl kızdıysa artık...
en popüler kızların okulun en ağır çocuklarıyla çıktığını, bu çocukların her okul çıkışı muhakkak bir kavgaya karıştıklarını ama okulun en eğlenceli tipleri olduğunu hatırlıyorum.
kesinlikle hatırlarken en çok tebessüm ettiğim anlar, tuvaletteki sigara içme anlarıdır. hocaya yakalanmalar, duman dedektörüne duman gitmesin diye uğraşlar, o adrenalin...
Son sene 10. sınıfların tarih yazılı sorularını hoca çoğalttır diye Müdüre kağıtlarla gönderdi fazlaca çekip 10 lara vermiştim hepsi 95 100 almıştı. Hoca hala farketmedi galiba.
müzikle ilk tanışmam, orkestramız, mükemmel arkadaşlıklar, yanımdaki hayırsız uzun, her biri ayrı deli olan hocalarım, okul başkanlığı turnuvalar şu bu derken bir yılda en fazla 2 ay derse girmem, okul bahçesinde her yıl tüm okul halay çekmek, heykel, nalbantoğlu, beni azarlayan sonra da yemin ediyorum sevdiğimden diyen fizikçim. hala gittiğimde evim dediğim, her hocama ayrı ayrı sarılıp saatlerce muhabbet ettiğim ve hayatımın en güzel günlerini geçirdiğim sayısız anı ve mutlulukla dolu okulum.