ders 45dkdır onun anlattıkları 55dk. öğretmen zili çalar içeri girer he bizim okulda ben sayısalcı olmama rağmen hiç bir ders öyle takılmaz okulun en hababam sınıfı olsak bir kaç öğretmeni dayanamaz durumda oldukları için göndersek de tarih hocamızı öyle bir sayardık ki o girmeden önce yalçın hocanın dersi diye herkes telaşa falan kapılırdı. derse hakimiyetini başka hiçbir hocamda görmediğim bir adamdı. lafta değil özde adamdı. sınıfta tek bir çıt çıkmaz ve sıkmamak için güncel olaylardan girer bir bakarsınız inkılap tarihinin o (devrim tarihi demeyi tercih ederdi) derinliklerinden çıkardı. aşırı titiz oluşu öğrenciyi bıktıracak noktaya gelse de aslında birey olabilme enstantanesini yakalamak açısından çok ciddi bir eğitimciydi. bize hayatın farkında olun diyen bir adamdı vesselam emeği geçti çok selam olsun ona.
ilk senemde değişik bir bayana denk gelmiştim tarihçi olarak. kendisi saçlarını kısacık kestirdiği gibi küçük kızının saçlarını da aynı şekilde kestirmekteydi. (bir sağlık durumu varsa bilemem) tarihten geçmek için yırtınmıştım böyle bildiğin.
daha sonra ikinci sınıftan itibaren başka hoca geldi. Adamı baştan pek tanımıyordum. Bir fizik sınavından önce onun dersinde öğretmen masasının önünde oturuyorum fizik çalışıyorum. sınavdan önceki ders olduğu için sınıfın çalışmasına izin verdi. bir süre sonra benimle bir muhabbete girdi adam konuştukça konuşuyor. neyse ben küçük kağıtlara yazdım falan kopyaları. kelebek sisteminde sınava gireceğim sınıfa gittim. şansıma o adam geldi gözetmen olarak. baktım sınavda formüller falan lazım. çıkardım alttan küçük kopya kağıtlarını hocaya bakıyorum adamın umrunda değil sınav. ben baya baya bakıp yazıyorum bir yandan da "hehe keriz len bu" diyorum. sonraki sene eşit ağırlık sınıfına açıldı oraya geçtim. tarihçi sınıf öğretmenimiz olmuş bize sahip çıkmak için. (bizim okul pek tm sınıfı istemezdi, sevmezdi)
o sene anladım o adamın bir öğretmenden çok daha fazlası olduğunu. kimin ne derdi varsa birebir ilgilendi. sadece bizim sınıf da değil. bütün okul gelip o adama anlatıp yardım isteyebiliyordu. bize de sene sonu bahar festivali yapmamızda çok yardım etmişti sağolsun. kendisi de öğrencilik yıllarını doyasıya yaşamış olduğundan bize her konuda yardım ediyordu. hatta son sınıfta tarih sınavında kopya kağıtlarım geometri hocası tarafından yakalanmıştı. sonraki tenefüs gittim söyledim tarihçiye. kusura bakmayın hocam dedim. "aşk olsun oğlum, ne kusuru?" dedi bana.
Şüphesiz ki çok şey kattın bana Erdinç hocam. Keşke tekrar hocam olsan da haftada 6 saat dersime gelsen.
bigün yine ders boş geçiyor kış tabi kar falan yağıyordu. öğretmen masasının orda hocayla muhabbet ediyoduk 5-6 kişi de dışarı bakıyodu bahçede kar oynayan ergenleri izliyodu. hoca birden kalktı ayağa bakanlar açılın başbakan geliyor biraz da ben bakayım demişti. ben anlatınca komik olmadı. öyle değişik iyi bi hocaydı ama..