bigün yine ders boş geçiyor kış tabi kar falan yağıyordu. öğretmen masasının orda hocayla muhabbet ediyoduk 5-6 kişi de dışarı bakıyodu bahçede kar oynayan ergenleri izliyodu. hoca birden kalktı ayağa bakanlar açılın başbakan geliyor biraz da ben bakayım demişti. ben anlatınca komik olmadı. öyle değişik iyi bi hocaydı ama..
ilk senemde değişik bir bayana denk gelmiştim tarihçi olarak. kendisi saçlarını kısacık kestirdiği gibi küçük kızının saçlarını da aynı şekilde kestirmekteydi. (bir sağlık durumu varsa bilemem) tarihten geçmek için yırtınmıştım böyle bildiğin.
daha sonra ikinci sınıftan itibaren başka hoca geldi. Adamı baştan pek tanımıyordum. Bir fizik sınavından önce onun dersinde öğretmen masasının önünde oturuyorum fizik çalışıyorum. sınavdan önceki ders olduğu için sınıfın çalışmasına izin verdi. bir süre sonra benimle bir muhabbete girdi adam konuştukça konuşuyor. neyse ben küçük kağıtlara yazdım falan kopyaları. kelebek sisteminde sınava gireceğim sınıfa gittim. şansıma o adam geldi gözetmen olarak. baktım sınavda formüller falan lazım. çıkardım alttan küçük kopya kağıtlarını hocaya bakıyorum adamın umrunda değil sınav. ben baya baya bakıp yazıyorum bir yandan da "hehe keriz len bu" diyorum. sonraki sene eşit ağırlık sınıfına açıldı oraya geçtim. tarihçi sınıf öğretmenimiz olmuş bize sahip çıkmak için. (bizim okul pek tm sınıfı istemezdi, sevmezdi)
o sene anladım o adamın bir öğretmenden çok daha fazlası olduğunu. kimin ne derdi varsa birebir ilgilendi. sadece bizim sınıf da değil. bütün okul gelip o adama anlatıp yardım isteyebiliyordu. bize de sene sonu bahar festivali yapmamızda çok yardım etmişti sağolsun. kendisi de öğrencilik yıllarını doyasıya yaşamış olduğundan bize her konuda yardım ediyordu. hatta son sınıfta tarih sınavında kopya kağıtlarım geometri hocası tarafından yakalanmıştı. sonraki tenefüs gittim söyledim tarihçiye. kusura bakmayın hocam dedim. "aşk olsun oğlum, ne kusuru?" dedi bana.
Şüphesiz ki çok şey kattın bana Erdinç hocam. Keşke tekrar hocam olsan da haftada 6 saat dersime gelsen.
ders 45dkdır onun anlattıkları 55dk. öğretmen zili çalar içeri girer he bizim okulda ben sayısalcı olmama rağmen hiç bir ders öyle takılmaz okulun en hababam sınıfı olsak bir kaç öğretmeni dayanamaz durumda oldukları için göndersek de tarih hocamızı öyle bir sayardık ki o girmeden önce yalçın hocanın dersi diye herkes telaşa falan kapılırdı. derse hakimiyetini başka hiçbir hocamda görmediğim bir adamdı. lafta değil özde adamdı. sınıfta tek bir çıt çıkmaz ve sıkmamak için güncel olaylardan girer bir bakarsınız inkılap tarihinin o (devrim tarihi demeyi tercih ederdi) derinliklerinden çıkardı. aşırı titiz oluşu öğrenciyi bıktıracak noktaya gelse de aslında birey olabilme enstantanesini yakalamak açısından çok ciddi bir eğitimciydi. bize hayatın farkında olun diyen bir adamdı vesselam emeği geçti çok selam olsun ona.
kızlar tuvaletindeki kabinlerden birine girip teneffüsü orada geçirirdi. bütün dedikoduları dinlerdi. birçok şeyden haberi vardı. saça, sakala, eteğe çok karışırdı. iğneleyici sözleri çok meşhurdu. "müzeyyen hoca gibi" kalıbı hazırcevap kişiler için bir övgüydü. evlenip gitti. iyi de oldu evde kaldı diye üzülüyorduk.
Son tarih hocamdan bahsetmem gerekirse kendisi 'oysaki aralarında en masum olanı amerikaydı Fatih' olur. Sevgili hocamız ünide tarih okurken edebiyattan artık yan dal mı yaptı artık ne ettiyse dersi edebiyat tadında anlatırdı. Edebiyatçılar bile bunun kadar işlemiyorlardı dersi yeminle. Vallahi öğrencilik hayatımın en zor zamanlarından biriydi. Anlayamazsınız..
Lise birdeki inanilmaz kibar adamdı. Cemiyet davetine gider gibi her gün farklı farklı takımla okula gelirdi. Hareketleri konuşması çok duzgundu.
Lise ikideki 35 yaşına gelmiş hiç evlenmemis erkek düşmanı çok konusan cevabını kendinin bile veremeyecegi sinav sorulari hazirlayan her seye bagiran 1, 50 boyunda cirkin bi kadindi. Senin yüzünden tarihten hayatim da ilk birimi aldim orospi.
Lise üç ve dortteki tarihcim ise inanilmaz eğlenceli bi insandi. Samimiydi gulerdik eglenirdik ama yeri geldiginde de disiplini saglardi. Kendisi en sevdigim tarih ogretmenim olmustur. Burdan kokulu opucuklerimi gonderiyorum kendisine akxjdjs.
Konuyu, önundeki kitaptan oturdugu yerde anlatirdi. Dersin basindan sonuna kalkmazdi. Sacini hep topuz yapardi. Ara sira da topuzunu nasil yaptigini gosterirdi.
Ergenlik yillarindaki anilarindan bahsederdi. Annesinin sivilceleriyle oynamasina kizdigini, o da gormesin diye masanin altina girip sivilcelerini sıktıgını anlatirdi. Bize sıkı tembihlerdi. Siz sakın yapmayin diye.
Anlasildigi gibi derin bir tarih bilgisiyle asilamisti bizi.
Bir şey bilmez bundan dolayıda dersi öğrencilere anlattırırdı. Defter tutturmazdı sağolsun sırf bu huyundan dolayı ygs'de sınıfca full çekmiştik tarihi. (full dediysem full yanlış yani. )
hiç sevmezdim. adam öyle bi osmanlıcıydı ki, utanmasa "allah osmanlı zamanında güçlerine kavuştu" diyecek. olduk olmadık yerde osmanlıdan konular açar, günümüzü eleştirirdi. belki haklı belki haksız ama abartılıydı.
Kendisini severdim. Komik adamdi ama hani komikliginin farkinda olmayip ciddi olanlar vardir ya oyle. Hakiki solcu bir hocaydi. Sirf daha fazla gulelim diye sinavda kopya kagidini birakir kitabi acardim, o garibimde elinde not defteri guya kopya cekenleri not ederdi. Aslinda ne gaddarmisim ama cocukluk iste.
