Kimyacımızdır. Derslerinde bir kızın bile ön sıralarda oturduğu görülmezdi. Teneffüslerde kız arkadaş grubu bulup muhabbet kurmaya çalışırdı. Özellikle bir kıza takıntılıydı ki, 'sen alımlı bir bayansın' demişliği vardı. Bayan. Evet. Başka bir mevzuya gireyim, ders anlatırken benzetme yaparak 'Tecavüz kaçınılmazsa zevk almaya bakın' demişti. Hayır atomları, bağları anlatacaksın altı üstü. Dersin ortasında nereden esiyor bu parlak fikirler? Bir de Adamın gözlerinde kayma vardı. Bir gözü sağa diğer gözü sola bakıyor gibi. Onun için avantajlı bir rahatsızlık aslında, hangi kızın neresini dikizlediğini kestiremiyorsun.
gariptir bizde de kimya hocasıydı sapık süloydu adı, doğuluydu tebeşire teşebir derdi. kızlar 2 yüzüne gülerdi 90 sözlü ile geçerdi çok bir beklentisi yoktu yani.
her lisede kesin vardır. bizim bi tane vardı sümük atıyordu lan neyse o sapık sayılmaz. biri de kalemini düşürmüş gibi yapıp kızlara bakıyordu. lan kmcwmkdckm. güldüm şimdi. şerefsiz evladı.
öncelikle her okulda olan hoca türüdür. Bizim okulda bir matematikçi hıyar vardı. yazılı okurken veya boş zamanlarında kızları yanıma toplar muhabbet ederdi.kızlara hep yüksek not verirdi. mesela bana hep 60 veriyordu huur çocuğu sebebini sorunca sınav notun düşük diyordu ama benimle aynı sınav notu olan kıza 85 vermişti. kızları arabasına alıp gezdiriyormuş diye duyduk. sınıfta ağzının suları akarak sınıf erkeklerinin favori kızı ayşe'ye yazardı. sonra Ayşe'nin yanında sınıftaki ikizlerede yazmaya başladı. okuldan mezun olurken bir grup arkadaşla beraber arabasının lastiklerini patlattık. arabanın egzozuna patates koyduk. sanayi den arkadaşı çağırıp arabasının kaportasını söktürcektim de arkadaşlar engel oldular. bu yazıyı okuyorsa amk onun.
bizim lisedeki matematik hocasının kulak memelerine karşı zaafı vardı. ne yazık ki ben de bu zaaftan nasibimi almıştım.
bu hoca bir gün koridorda bekçilik yapıyordu. ben de kantinde masa tenisi oynuyordum. maç biraz uzadığı için öğretmenler ziliyle birlikte sınıfın yolunu tuttum.
tam merdivenlerden çıkacaktım ki bana seslendi.
"paroxysm zil çaldı duymadın mı? ne dolanıyorsun buralarda?" dedi ve yanına çağırdı.
önce elini omzuma attı, birkaç tane iğrenç espri yaptı; ben de mecburen gülümsedim.
sonra birden mememi ellemeye başladı. baş parmağı ve işaret parmağı arasına aldığı mememi yavaşça okşuyordu. ne yapacağımı bilemedim.
hemen kendimi geri çekip derse geç kaldığımı söyledim ve koşar adımlarla sınıfa kaçtım.
daha sonradan öğrendim ki bu herifin tek erkek kurbanı ben değilmişim. sınıftaki erkeklerin yarısının memesini mıncıklamış.
Şaşı gözlü coğrafya hocamızdı tenefüslerde kızlarla voleybol oynar derste erkeklerle yaptığı sporlar hakkında konuşup kızları keserdi, ey zalım yaşar. Bütün sınıfın gözleri önünde nişanlısının peşinden koşması da ayrı komediydi hala hatırladıkça gülüyorum ya ahahaha.