bizim lisede sınıfta vardı bi tanesi böyle. beyaz tenli, çok kool takılan bir oğlandı. gel derdik kaleci lazım, yok sağ ol, ben oynamam derdi. sinema, basket bi şeyler yapalım, kaynaşırız. sağ olun, ilgilenmiyorum derdi.
okulda uzaktan izlerdik bunu, göz göze gelince de tırsardık ama lan, psikopat gibi dikerdi gözlerini. surat ifadesi değişmezdi, polat alemdar gibiydi diyim. davranışları da tuhaftı, hiç başkalarıyla konuştuğunu görmezdim, sınıfta en arkada oturup dersi dinlerdi bu. dersleri çok iyiydi duyduğum kadarıyla.
tuhaftı çocuk. bazen sivilde görürdüm siyahtan başka bi şey giymezdi. ha gözü, gözü elaydı bunun. tam konduramıyorduk ama lense de benziyordu. kızlar tapıyodu buna, kool'du ya, ela gözlü. kızları da hiç sklemezdi, bizimle çıkmayanlar hep ondan hoşlanırdı. g*t.
gel zaman git zaman. bu nasıl bi cümle...zaman geçti, çocuk okula gelmez oldu. hocalar soruyordu, biz de merak ediyorduk başına bir iş migeldi acaba diye. sonradan öğrendik çocuğun kütüğünü. edward cullen'miş adı, yurt dışına taşınmışlar.
çok zenginlermiş diye dedikodu çıkmış mahallelerinde. teyzemlerin mahallesinde otururlardı. sordum yok oğlum ne zengini dedi teyzem, iki göz evde otururlarmış, komşulara muhtaçlarmış. alacaklılar da sonradan takılmış peşlerine, baya bi borçlanmışlar esnafa. eve sonradan haciz de gelmiş, beyaz eşyaları götürmüşler. çocuğun abisi de asker kaçağı olarak, gaz kaçağı gibi oldu neyse, aranıyormuş işte. babaları desen ilgilenmiyormuş çocuklarla, her gün kumar oynarmış, sabaha karşı gelirmiş eve. teyzem anlattıkça üzüldüm sonradan lan çocuğa, meğer fakirlermiş, kansızlıktan bembeyazmış bu, anemi varmış. çocuk hakkında konuştuğumuz için pişman oldum.
ben yaptığı dolmaları yerken teyzem başlarında anaları olsa böyle olmazdı, arada yemek verirdik diyordu. yurt dışına gitmişler teyze dedim, evet dedi. teyzemin de her şeyden haberi vardı maşallah. dolmaları yedim, müsade istedim.
ben de vicdanımı rahatlatmak için edward'ı ve vampirleri savundum, onlar da candır, yapmayın etmeyin dedim. hoca beni müdürün odasına yolladı. müdür de vampirleri fazla kurcalama, hadi git dersine dedi. sonra gözü birden kırmızı oldu, ben iyicene tırstım. hadisene evladım dedi, müdür moduna girdi, daha da tırstım.
o gün müdürün gözleri kırmızı olmuş muydu, ben hayal mi görüyordum emin olamadım. kimseye de anlatmadım, inanmazlardı zaten. eve gidip diablo oynadım, mandalina yedim.
3 hafta sonra bizim müdürün de evine haciz geldi, o da yurt dışına taşındı.
eğer iyi bir öğrenciyse, lise 1 den itibaren düzenli tekrar yapmışsa, yapamadığı soruları öğretmenlerine sormuşsa üniversitedeki renkli gözlü öğrenci olması kesin öğrencidir.