Tam bir istanbul beyefendisiydi bizdeki.
Lambayi yak yerine hele su lambayi bi yandir derdi.
Adami o kadar deli ederdik ki isyan edip "size yemin ediyorum bu sinifa geldigimde kendikendime harakiri yapasim geliyor" demisligi vardir. Harakiri evet. Hem de kendikendine.
ertesi gün hayattan soğuttun beni ertesi gün getir amk getir onuda çözeyim dedirtmiştim adama 25 doğru yapmıştım lysde teşekkürler hocam seviliyosunuz .
odtü mezunuydu yanlış hatırlamıyorsam. kendi dersinde bırakın kopyayı nefes bile aldırmaz; ortak sınavı olan edebiyat, tarih gibi sözel derslerde defter açmamıza göz yumardı.
benimki geçen yıl vefat etti. allah rahmet eylesin. o ülkücüydü ben solcuydum. birbirini pek sevmezdik. yıllar sonra karşılaştık. o aynı kalmıştı. ben iman edip müslüman olmuştum. adam beni görünce inanmadı. sonra boynuma sarıldı. benim halimden çok memnun olmuştu. oturduk konuştuk. helalleşip ayrıldık.
sağ el kuralını anlatırken tahtaya el çizmiş, dayanıklılık konusunda 2 dersten fazla gulliver'in gezilerini anlatmış, ''hocam şu soruya bir bakar mısınız?'' diye sorulduğunda her zaman başından savmış bir adet ne yazsam gg olacak hocadır. sayende fa ile geçiyorum. bu dünyada arabanın egzozuna patates tıkmadım, sanma ki diğer dünyada rahat duracağım.
Basit basit anlatırdı ama ben anlamazdım. Yapabilenlere aşkım derdi, yapamayanlara kopek. Köpek değil ama "kopek". Sonra ben zurna mıyım ha? Dedim kendi kendime be fizik kariyerimin sonu oldu. Sonra da hiç yapamadım.
dersin birinde saatime baktım diye azarlamıştı, "ne oldu sıkıldın mı beyfendi?" demişti. ben de bunun üzerine "yok hocam takvime bakmıştım" dediydim. eğer okuyorsa şunu söylemek isterim kendisine;
sıkılmıştım ulan tabi, sözelcilere fizik gösteriyordun nasıl sıkılmayayım? takvim falan dümendi hep saate bakmıştım bi de.
Biyikli, koyu renkli gözlüklere sahip, sessiz sakin bir hocaydi. Dersi cok iyi anlatirdi. Sinavlari da hep anlattiklarindan sorardi. Salakligimizdan olsa gerek sinifin cogu yine yapamazdi.
Fizik deneylerle yapilir diye okula fizik laboratuvari yaptirtti. Son sene derslerimde bi iyilesme oldu buna kendim de sasirmistim. Hatta ders kitabini nasil yalayip yuttuysam artik, "siradaki konu manyetizm hocam, elektroteknik degil" demem üzere; "bu sene öss'de manyetizm sormadilar" diyip devam etmisti.
17 sene oldu, hala yasiyorsa; buradan kendisine saygilarimi sunarim.
sonuc?
Fizikci oldum.
zengin bir ailenin çocuğu olarak çok klas ve karizmatik giyinirdi arkadaşlar arasında ulan bu adam zengin niye devlet okulunda öğretmenlik yapıyor diye düşünürdük f harfiyle başlayan her şeyi çok severdi özleriz kendisini.
bilindiği gibi zor bir derstir. bende fizikten geçemeyeceğimi anlayınca proje aldım. bunu hocaya söyledim. bana "sen proje alma, sevdiğim bir öğrencisin. ben seni geçiririm." dedi. bende güvendim tabi değiştirdim projeyi. bu cümleyi kurduktan bir hafta sonra okuldan ayrıldı.
kaldım fizikten. allah cezanı versin senin bukalemun suratlı kadın!
Ders vektörler. Cahil cahil bakma öyle var fizikte de vektörler. Hoca şöyle dedi:tecrübe hayatta yediğiniz kazıkların vektörel toplamıdır. O günden sonra ben de bi ayrı saygı oluştu. iyidir fizik hocaları hele de tontişse sevin basın bağrınıza.
Delidir. Lisede 3 tane, dershanede de 2 tane, üniversitede de 1 tane gördüm bunlardan. Hepsi acayipti. Fizik öğretmeni olmak için kpss de aranan şart kafadan kırık olmak mı acaba?
Üniversiye yıllarında çalışmaktan kıçından sivilce çıkmış saygı değer hocamızdır. Ders anlatamadığı gibi (gerçi dinlemezdik hakkını yiyemem) her "üniversitede nasıl çalışmalıyız hocam" dediğimizde başlardı sivilce muhabbeti. Onuda sivilcesini de seviyoruz. Saygılar.