lise 1'de erkekleri ilk beden dersinde soyunma odasına toplayıp olm sigara içmeyin, sonra s.kiniz kalkmaz bir tık s.kiş için el açar dua edersiniz diyen bedenci.
etkili oldu mu? tabii ki evet. bunu düşünerek sigarayı bıraktım daha sonra.
(bkz: soyunma). soyunma odasında biz soyunuyorduk sınıfta kızlar soyunuyordu herhalde. yok yok sınıfta biz soyunma odasında kızlar mı soyunuyordu ne.....
[yanlış anlaşılmasın okul formalarını çıkarıp eşofman giyme eylemini kastediyorum.]
soyunma odasının zemin kattaki tuvaletimsi küçük bir oda olması ve kaloriferi olmadığı için kışın buz gibi olması.
basketbol oynarken malum yerime top çarpması ve sadece bir iki kişinin görüp pek aldırış etmemesine rağmen bedenci yılmaz hocanın "dikkatli olmazsan yersin işte ***ine topu" demesiyle birden herkesin bana bakması.
çark etmek. küçüklükten öğretmeye çalıştılar, öğrenemedim bir türlü düzgün çark etmesini. çark edebilenler götürdü hep malı. yüksek puan aldılar.
bir de kukalarla çapraz top sürüp kaleye şut çekmek vardı. kale boş olduğundan hedef tutturmak önemliydi. gol atanla dışarı atan arasında pek fark yoktu. önemli olan direğe çarptırabilmekti, en yüksek puan üst direkteydi. okulun futboldaki en beceriksizi olarak görülen biri olarak nasıl vurduysam artık, üst direkten yan direğe çarpıp gol oldu. ondan sonra, o kadar da beceriksiz olmadığımı anlayıp ön libero olmuştum.
sınıfın beden eğitimi başkanı olduğum ve her hafta 1 futbol 1 basketbol topunu itina ile spor odasından getirdiğim yıllardı. tabi herkes sınava girerken ben hocanın yanında ağa gibi oturur ve 100 alırdım...