Ergenlik döneminde sergilenen davranışların %80'i zaten özenti olduğu için garipsenmemesi gereken davranış stilidir. Genç arkadaşın, kendisine akıl verecek insanlara ihtiyacı vardır.
Edindiği sert mizaç, takıntığı ciddi haraketlerle kızların gözünde bir numara olacağını sanan, öğretmene kafa tutmayı dünyanın en büyük çılgınlığı sanan, mahalle arkadaşlarına 'oğlum hocayla kavga ettik, ağzına sıçıyodum.' gibi palavralar atan öğrenci tipidir.
öğretmenini bıçaklayıp öldüren şerefsizler mevcutken, hakkında konuşulmaması gereken insandır. Ha dallama değil midir? Dallamadır hemde en önde gideni.
Genellikle kendini bir bok sanan, çabuk büyümüş insan evladıdır. Ancak istisnalar vardır. Gurur kırmakla kendini bir şey sanan çok öğretmen tanıyorum. Yine de, tepki verecek öğrenci, bunu sınıf içinde dikkatlice yapmalıdır. Çünkü öğretmenin bir otoritesi vardır ve bu kırıldığı zaman, zeka yaşı geri kalmış tipler dersi sabote etmek için kendilerinde güç bulurlar. Bu durumdan öğretmen de, hakkını savunan öğrenci de zararlı çıkar. O yüzden, haddini bilerek verilmeli tepkiler. Ondan beklediğiniz saygıyı, ona göstermelisiniz...
kendini bir b*k sanandır. lisede olmasa da hala öğrenciyim ve lisede olsun, üniversitede olsun hocalarına haksız yere kafa tutan arkadaşlarım vardı ve bunları böbürlenerek anlatırlardı arkadaş ortamlarında. kısacası ben bu çocuklar için egoist, hava atmak isteyen, birşeyleri ispatlamaya çalışan ama yanlış yoldan yapan çocuklar diyebilirim.
arada kalmış kişidir. büyük desen değildir, çocuk desen değildir. duyguları ve davranışları o kadar değişkendir ki. kişilikleri tam olarak oturmadığı için kimlik arayışı içindedirler. haliyle bu arayış sırasında etraflarını kırıp dökerler. evde babaya anneye, dışarıda arkadaşa sevgiliye, okulda hizmetliye öğretmene atar yaparlar. ne yaptıklarının ayırdında değildirler.
bu aşamayı sorunsuz atlatabilenler ileride başarılı bir okul ve iş hayatına adım atarken, sorunu çözemeyenler uyuşturucu, boş işlere ve serseriliğe bel bağlarlar.
öğretmen ise sınıfta bir otoritedir. ancak karşısındaki öğrencinin ruhsal durumunu ve yaşadığı travmayı kestiremezse kendisi zor durumda kalır. ne çok laubali ne çok otoriter. orta karar bir yol tutturabilmeli ki öğrenci de kendisi de rahat etsin.
okullarda uygulanan disiplin kurallarının gevşekliğinin ve öğrenciye yaptırım uygulanamamasının da bu duruma etkisi muhakkak vardır.
geçmiş senelerde kısa süreli bir öğretmenlik maceram olması ve bu maceranın bulunduğum ilin en fena lisesinde(lakabı "Kerhane Lisesi") geçmesi sonucu birçok kez karşılaştığım durum.. tavsiyem; hiç korkmayın.. o ordan saçmalasın dursun, bırakın.. lafı bittiği zamansa sert bir şekilde masanızdan kalkın! bak bakalım o velet sıraların üzerinden üzerinden atlayarak nasıl kaçıyor.. şakadan da olsa bıçak çekenine bile denk geldim.. sakin olup bir üst oerdeden kabadayıca konuşunca kadın bile olsanız gıkı çıkamıyor..
amaçları popüler olmak olan ergenlerdir. Popüler olurlar da aslında. Ama bu geçici popülerlik iş üniversite sınavına girmeye gelince uçar gider. Sonra vay efendim çalışıyorum olmuyor ee olmaz tabi genco.