arkadaşın gülerken (artık nasıl bi gülmeyse) burnundaki mukusun(sümük) pat diye sıranın üstüne düşmesi, bu arada sümüğün hala burundan kopmamış olması ve sümüğün sırayla burun arasında köprü olması şimdi buraya yazınca tekrardan gülesim geldi.
ortak sınav yapacak hocanın, diğer hocaya kendi sınav kağıdı yerine şıkları dikkat çekmeyecek şekilde işaretli cevap anahtarını vermesi, hocanın da çoğaltıp hiç dikkat etmeden çocuklara dağıtması...
*bitmedi*
sınav başında sazanın birinin; hocam benim kağıdımda şıklar işaretli ama! deyu itirazı ve diğer sazanların "bende de ya, bana başka kağıt verin" demesi, hocanın duruma ayıp çaktırmadan kağıtları toplaması, durumu düzeltip (dikkat buyrun) aynı kağıttan tekrar sınav yapması ve öğrencilerinin çoğunluğunun dökülmesi. (bizzat şahit olunmuştur)
bir din kültürü dersi sınavında kağıdımı hocaya vermeyip sıranın üstün de bırakıp gitmemdir. artık nasıl daldıysam sorulara. tabi hoca da dur olum nereye de demedi. ertesi gün artık hocanın peşin de dolaştım o kadar hocam valla cevaplarımı değiştirmedim. dün ki kağıt olduğu gibi hiç dokanmadım. neyse ki hocayı ikna ettim. her öğrencinin beceremeyeceği şeyi yapıp din kültürü dersinden kalacaktım az kalsın.
not : bizim din kültürü dersi hocamız tek sınav yapıyordu.
lisede sessiz sakin bir tiptim. sınıfla bir alakam yoktu. tenefüslerde karikatüre merak sarmıştım. öğle aralarında müzik dinler bir şeyler karalardım. kısaca tüm sınıftan kopuk arkadaşlarını sevmeyen bir tiptim işte.
sınıfta nurettin diye bir çocuk vardı. bütün sınıfı stres topu olarak kullanırdı ama beni stres topu olarak göremezdi. oyardım lan adamı! bir de 50 cent, eminem falan dinlerdi. galiba bir de ceza dinlerdi. tarzım dışındaydı yani. o arAlar hard takılıyoruz bir de.
bir gün geldi benim sıraya, dalaşacak ya şerefsiz. yaptığım çizimler üstünde oynamaya başladı, karaladı falan işte. 0-6 yaş grubu bile yapamaz yaptığı şeyleri! hep mülayim bir tip olan ben dayanamadım ayağı kalkıp sesimi yükselttim ama nasıl titriyorum sinirden. aradan yarım dakika anca geçti. öğle arasında tesadüfi olarak sınıfta olan ve bir şeylerle uğraşan herkes bir anda alkışlamaya başladı. "manyak mısınız lan?" diye onlara da bağırdıktan sonra. "nurettindeki surata bir baksana kemikci!" dediler. harbiden baktım nuri nin surata. zenci gibi esmer olan o yüzü bir anda bembeyaz olmuştu. meğer çocuk beklemediği, şaşırıp kaldığı olaylar sonucunda yüzü beyazlıyormuş. 1 hafta alay konusu oldu bütün okula eşşek oğlu eşşek!
not: komik değil içimden geldi lan! belki saçmalayasım var size ne?
9.sınıfta beden eğitimi dersi için 60 lira vererek aldığım okul eşofmanlarını bir daha hiçbir zaman giymeyeceğim için 10.sınıfa geçince bir alt dönemdekilerden birine satacaktım. okulun ilk günleriydi. sınıf sınıf geziyorduk en yakın arkadaşımla dil döküyorduk biz 60 liraya aldık size 20 lira gibisinden. sonra nöbetçi hoca (bizi tanımıyor) bizi izlemiş ve müdüre gidip şikayet etmiş. müdür (bizi tanıyor) birden ders sırasında bizim sınıfa geldi ve arkadaşımla ikimizi aldı. sonra çantalarınızı da alın bakalım yanınıza dedi. herneyse çantaları aldık gittik. odada 2 müdür yardımcısı 1 rehberlik hocası 1 kimya hocası bir biz bir de müdür var. herkes kötü kötü bakıyor. açtırdı çantaları. sigaralar orkit içindeydi bulamadılar sorun yoktu. ama hala aranıyorlardı. müdür bize eroinler nerde dedi. biz şok olduk tabi. inandırana kadar canımız çıktı. tamam okul içinde bira ve votka içmişliğimiz var da, eroin neymiş yahu... çok ayıp...
lise öğrencileri arasında geçen diyalog;
sınıf gürültülü ders hazırlığı safhası;
fermuarı açık bir arkadaşına, çok gözlemci pek işgüzar bir arkadaşı bağırır;
"oğlum dükkan açık!"
beriki yüzsüz; "bişey olmaz çırak içerde"
öğretmen; ?jx&%+? error.
Okuldan kaçmak için hızını alamayıp sınıf penceresinden atlayan hatta çıkışa iki dakika kala 'Hadi kaçalım!' diye bağıran tipler var. Özlenilecek türdendir bunlar.
akıllı bir arkadaşın eline biber gazı geçip merak ettim diyerekten bunu ders esnasında sınıfa sıkıp tüm sınıfın dışarı çıkmasını, arkadaşlarının gözünün yanmasını sağlayarak dersi kaynatan olay.
ders dindi ve her zaman olduğu gibi hocayı kimse dinlemiyordu. biz de kızlarla aramızda konuşuyorduk neyse konu açıldı bluetoothtan bir arkadaşıma şarkı atacaktım. cihaz arıyorum o sıra bir cihaz adı gözüme takıldı. '' kadriye '' lan dedim bu bizim din hocası mı ki ? tabiki oydu soruya bak neyse. o sıra aklıma bir şey geldi. bluetooth ismimi allah c.c yaptım önce. sonra bizim bu kadriye ye istek atacaktım bağlantıya geçmek için ama yüzündeki ifadeyi yakından görmem için zilin çalması gerekti. zil çalınca hocanın yakınana geldim ve gönderdim isteği tabi bizimkilere de anlatmıştım hepsi gülüyorlar falan kimisi vahiy geldi sancak diyor baya gülmüştük işte. kadın baktı ekrana böyle yüzü bembeyaz ben kendimi zor tutuyorum gülmemek için ekranda ''allah c.c ile bağlantı kurmak ister misiniz?'' yazıyor kocaman.* sonra bize baktı gülüyoruz çaktı o an ve terbiyesizler diyip terketti sınıfı.
Bizim sınıfta hiç kız yoktu. Abaza siniftik yani neyse dersteyiz cemil diye kekeme arkadaş var hoca tahtaya bi şeyler yazdı herkez deftere yazsın. Dedi o ara bu keke yzanin amk dedi hocanın buna dalmasini hala hatırlıyorum ne günlerdi be.
lise 1'deydim derste uyuyakalmışım. Arkadaşlar dürterek ve heyecanlı bir biçimde uyandırdı. noldu lan niye uyandırdınız diyemeden "uyurken gaz çıkardın olm ayıp değil mi lan?" dediler. bende "hadi lan sallamayın dedim" diğerleride destekleyince kızarıp bozularak "hass.ktir be naptım ben" dedim o sırada sınıftakiler gülüşmeye başladı ve olayın şaka olduğunu anladım.
