heralde lise hayatını en komik yaşayan insanlardan biri olduğum için çok şanslıyım. bir kaç tanesini anlatmak isterim;
-bir keresinde sınıfta piston aşağı indi şakasını yapmaya çabaladıydık. her kes sessiz otururken aniden bir arkadaşımız piston aşşağı indi diye bağırmıştı, biz de herkes camdan dışarı atlamıştık. hoca çıldırmıştı.
-okulun son günü bir arkadaşımla birlikte birinci kattaki tüm elektrik fişlerini kırdıydık.
-sınıfa bir arkadaşın deodorantını dökmüştük, hoca sınıfa girememişti, dışarda kalıp ders yapmamıştık.
-bizim okulda akıllı tahta vardı, tahtanın köşesine kağıt sıkıştırıyorduk hoca kullanamıyordu tahtayı ve ders yapamıyordu.
-kimya hocasını delirtmiştik, adam bir haftada sadece bir soru çöze bilmişti, zaten adam sadece yarıyılı dayana bilmişti bize, sonra hocayı değiştirdiydiler.
-bir kere de sınıfta dersin ortasında harlem shake yapmıştık, hoca gene çıldırmıştı.
öğrencilerin aldığı notlara göre maç yaptığı bir iddaa formatı yarattım. sınav notu, basket maçlarındaki gibi yüksek skorlu bir şey olduğu için (fen lisesi) handikaplı sistemdeydi maçlar yani beraberlik yoktu. alt-üst de maçtan maça değişiyordu haliyle.
bunun dışında iki skor ortalaması seçeneği de vardı:
0-49 / 50-69 / 70-84 / 85-100 şeklinde.
örneğin bir maç yazalım:
beklenmedik depar - zall (h:10,5) (fizik) (10.sınıf)
yanında da oranlar işte. bülten olarak kullandığım bir defterim vardı. sürekli yenilerdim maçları.
millet de kupon yapardı. iki geometri dersi arasında gelip bizim sınav şimdi diyen ama aslında çıktıkları sınava oynayıp yüklü giren 12'ler yüzünden battım. sikerim diyip dükkânı kapattım.
üçüncü katta nöbetçiydim... köşe sınıfa baktığımda, bir öğrencinin pencereden atladığını gördüm.. arkasından bir buçuk metre yanındaki diğer pencereden çıktı. hiç bir şey olmamış gibi yerine gidip oturdu. çağırdım oğlum ne yaptığının farkında mısın, en az bir buçuk metre uzaklıktaki pencere.. düşsen ölümün mutlak!, neden böyle bir şey yapma ihtiyacı duydun.. Hocam bir arkadaşımla iddiaya girdim, atlarsam yarın (cumartesi günü) beni yemeğe götürecek!.. Oğlum bir yemek ve bir hayat sence eşit mi? hocam, yemeğin yanında hayatın ne önemi var? Olayı rapor ettim, ama durum vahimdi, bir yemek için hayatını riske atan bir öğrenciyi, hangi ceza caydırabilirdi ki...
Genelde okuldan kaçma anılarım gelir aklıma. Nöbetçileri kandırışım hele ki benden küçüklerse bir bakış yeterli tabi. Arka bahçedeki demirlerden atlamışlığım bile vardır. Birde hocaları çıldırtmak için yaptıklarım. Sınıfta ders esnasında sırtıma çanta takıp gezinmek, Hiç çözmeye çalışmadğım soruları sırf hocaların vaktini çalmak için çözdürüyormuş gibi yapmak, Dersin ortasında el kremini çıkarıp kremlenmek hatta bütün kızlara dağıtmak, Mesela hep öğretmen lavabosunu kullandım ama hiç yakalanmadım. Daha aklıma gelmeyen bir sürü komik anılarım oldu. Bende çok şanslıyım ki tam bir liseli ergen gibi doyasıya yaşadım o günleri.
bir kere derse geç kalmıştım acayip heyecanlıydı.
sınıftan hocanın sesi gelirken elim titreyerek kapıyı tıklatmıştım. içeri girdiğimde herkes bana bakmıştı filan. ne günlerdi ya çok çılgındık çook.
hollywood filmini aratmayan bir plan kurgulayıp sınav sorularını çalmak.
tarih dersinde en arka sıraları birleştirip kola çekirdek cips üçlüsüyle ağzımızdan çıkan hart hurt seslerle ders dinlemek.
dersten atılacağımızı bile bile koyu iktidar partili hocanın dersinde iktidar partisine giydirmek. dersten atıldık tabii.
sınıfın dört bir yanına yere su döktükten sonra ayakkabıyla ses yapıp hocayı delirtmek.
hocayla iddaaya girip iddaayı kazanmak. hocanın tobleron alması. **
bilumum sigara icme amacli yapilanlardir. her teneffus vakti tekrar okula ana kapidan giris yapip bekciyi dumura ugratmak mi dersin (tek cikis yolu ana kapiyken), dis kapi nobetciliginden para kazanmak mi dersin, ne ararsan vardi.
bir keresinde fred cakmaktasa acayip benzeyen kil oldugum bir hocanin kafasini cakmaktasa monte etmistim. kafasiztaslar isminde hayali bir aile uretip fred kafasiztas'in kimligini hazirladim bir a4'e ve cikti aldim. tabi her hanede acayip komedi ve hakaret dolu tanimlamalar var. bir iki arkadas egleniyoruz derken kagit siniftan sinifa dolasmaya basladi. bizim bir iki yakin arkadas haric benim yaptigimi bilen yok. resmen flashmob gibi tum okulda elden ele dolasiyor kagit. goren yariliyor gulmekten tabi. hocanin eline gitmis, yana yana yapani ariyordu. 1 hafta kadar konusu dondu bunun. unutuldu allahtan sonra. tabi adama kafasiztasin lakap olarak yapismasina birsey yapamadilar.
Okulun en belalısının manitasıyla kankaydım. tüm tehditlerine rağmen devam ettim. Bir okul çıkışı teke tek kavga edeceğimizi zannederek okulun arkasına gittim. 6 kişi ıslata ıslata 45 dakika dövdüler. Uslandım mı ? Tabiki hayır.
lise 1'de en yakın arkadaşımla para biriktirip izmir yeşil rakı almıştık.işin tuhaf kısmı çok zamanımız yoktu ,dershane vardı.bizde rakıyı pet şişeye döktük, üstüne de su daha sonra dershane tuvaletinde aynı kabinde rakı fondiplemiştik.
heyt be. sarhoş ders işlemek bir başkaydı.