sinifta torpil patlatmak, plastik bardakta sarap icmek, batak ve 21 partileri duzenlemek bunlarin basinda gelir. bunlari yapanlarin notlarinin ve derslerinin cok iyi olmasi da ayri bi tezat.
yatılı okulda gecenin 4ünde açlıktan karnına taş basacak haddeye gelince yüzünü ayakkabı boyasıyla boyayıp kamufle ederek kafaya bandana gibi atleti bağlayıp nevresimle yatakhaneden sarkıp yemekhaneye girip yaklaşık 30 kişiye ekmek arası kıyma soğan domates yapıp tekrar indiği yerden yatakhaneye çıkmak. ertesi gün öğlen yemeğinde musakkanın kıymasız çıkması, müdürün olayı ciddiye alıp olay yeri inceleme ekipleri çağırtıp yemekhaneyi inceletmek istemesi ancak polisin olayı fazla tınlamaması.
10.sınıfta arkadaşın getirdiği torpili incelerken , yine aynı arkadaşın aniden torpili yakması ve benim camdan dışarı atmamla 10 saniye sonra gelen tak tak tak sesleri. beden hocası spor salonundan fırlamıştı kurşun sesi zannetmişti yazık. ayrıca 9.sınıftayken kızlar tuvaletine arkadaşla beraber aniden dalmamız , içeride bulunan 30 kızın şoke olması , tuvaletin tam dibindeki sınıftan sesleri duyan psikopat din hocasının dışarı çıkarak ''gelin lan buraya şerefsizler'' diyerek kovalaması. düşünüyorumda ne eğlenmişiz lise yıllarında. ahh ah.
meslek lisesi takım hanesinde arkadaşlara bir tl karşılığı ufak bezlerle tiner dağıtmak. dağıtılan tinerle herkesin atolye içinde güle oynaya çekiç başı yapması yerine altı yedi saat aralıksız konuşmasına sebep olmak. derse alkollu gidip arka sıraya kusmak. okulun bahçesinde kezbanın birini dudağından öpüp çok sağlam bir tokat yemek. freze makinesinin elmas uçlarını söküp kafaya göze atmak gibi şeyler örnek verilebilir.
Siyasi ve toplumsal konuşmalar yapmayı çok seven edebiyat hocamıza dersi kaynatmak amacıyla ''hocam, millet hepimiz pornocuyuz'' diyor, eylemler de. buna ne diyorsunuz, demem ve sınıfın bi anlık gafletten sonra yıkılması. ''Tabi burdan anlatınca komik olmuyor, orda olmanız lazımdı'' geyiğini de yapayım.
okuldaki ağaçta ayva buldum sonra atamadım ne yapacağımı bilemeyince sınıfa kadar elimde kaldı sonra sınıf defterinin arasına koydum sınıfada yeni hoca geldi adam yanlış anladı ya o ayvayı size yedircem dedi tüm Sınıf azar işitti ama benim yaptığımı bilmediler.
en yakın arkadaşımın babasının koleksiyonundan çorladığımız çok küçük şişelerdeki içkileri hırkaların bilek kısmına saklayarak bahçede hocaların ve din kültürü hocası olan müdürün önünde içmek. üstelik bilye atar gibi öğrenci atılan bir okulda okuyordum.
fizik dersinden önce ders boş geçsin diye sınıfı boşaltmıştım. herkes dağılmıştı. hoca boş sınıfa girip allah belanızı versin diye bağırmış. o günden sonra sınıfta fizikten geçen insan yok gibiydi.
okulun en cool erkek tayfasını rezil etmek (bu hikaye uzun yazamam)
bir senede yeri en çok değiştirilen öğrenci olmak.
yazılıda kağıt değiştirmek için kağıdı arkadaşa vermek ama arkadaşın kağıdı alamamak. bu yüzden masada kağıtsız oturmak. hoca kağıdın nerde dediğinde "hojjaam vermiş olabilir miyim?" demek. hocanın kağıtlara bakıp benim kağıdımı bulamaması ve benim bildiğim bütün duaları etmem.
sınıfta kurtlar vadisini çekmek tabi ki ben racon kesmem kafa keserim sahnesini.hatta 6600 ile kayıt yapan arkadaş vardı.seni bulacam oğlum.
sınıfta havaya fırlatılan talebenin floransi patlatması ve yıllarca kimsenin o floransa ne olduğunu sormamasi ne öğretmenler ne de hademeler.
okulun 4.katının caminda asılı olan hoparlörü şut çekerek kırmak.
konferansta dağıtılması için getirtilen lokum dolu kutuyu alıp sınıfı bayram alanına çevirmek.
Doluyla karışık yağmur yağan bir günde yaklaşık yirmi dakika boyunca x şahsı için okuldan kaçmak, yürümek ve sırılsıklam olmak.
Yine bu şahıs için okulun etrafındaki demirlerin arasından kaçıp caddede koşmak ve müdürle karşılaşmak, tam göz göze geldiğimiz sırada hemen ters yönde uzaklaşmak.
Peki değdi mi? Hayır.
Ancak eğlenceli şeylerdi.
sırasına oturmak üzere olan bir arkadaşımın sırasını çekmiştim.
sonra da totosu için üzüm üzüm üzülmüştüm.
tüm manyaklık eşiğim bu kadardı. çok çılgındım söylemesi ayıp.