Lise 1'de naciye isminden beklenmeyecek derecede güzel bir bayan hocamız vardı. Öyle bir hocaki ağzını şapırdatarak ders anlatmaya başlayınca millet komple şarjörü boşaltıyordu.(meslek lisesi) fiziği yerinde, üzerine oturan giysileri tercih eden fevkalede bir hatundu. Vallahi beden eğitimi dersi gibi beklediğim tek dersti diyebilirim. Biyoloji hocamızdı. Bakmayın öyle sexi duruşuna bazen öyle delilikleri varmış ki, bizden büyük öğrenciler kendisine fırtına naciye lakabını takmışlar.
Birgün her zamanki coşku ve arzusuyla ders anlatıyor. Ben hrier zamanki gibi defter karalıyorum. Bir an fırtına naciyenin "sıcak ülkelerde olan insanlar daha çabuk ergenliğe girer" dediğini duydum. Hiç istifimi bkzmadan Gayet rahat bir şekilde "afrikalıların şeyi ondan büyük oluyo demekki" demiş bulundum.
Bizim naciye hoca sadece "teerrbiyesiz" dedi. Hayatımda yediğim en büyük ayarlardan birisiydi bu. Evet utandım.
o zamanlar lise 2deyim bir sevgilim falan vardı ergen aşkı işte.
o günden bir gün önce kız benden durduk yere ayrıldı sallamamaya çalıştım ertesi gün okula geldim arkadaşları bana başka bir çocukla çıkmaya başladığını söylediler. benim kafam attı tabi tam sınıfa giderken zemin katta kantin deposu vardı kapısı böyle ince demir dandik bir malzeme hayvan gibi yumruk attım kapıya sinirden. ilk 2 ders elimin ağrısından duramadım sonra hop hastane derken parmaklar 4 yerden kırık * akşam eve gittiğimde muazzam bir ilgi bekliyordum ama meğer okuldan aramışlar oğlunuz kapıyı yamultu yeni kapı takılacak 200 lira masraf var diye. babam diğer kolumu kırıyordu neredeyse ama alçıyı görünce kafama van basten volesi gibi tekme atmayı yeğledi.
okul kantininde zamanın tang bardakları içerisinde her tenefüs viski eşliğinde demlenmek. hayır ne bok vardı da içiyorduk. kimseye bir zararımızda yoktu lakin yakalansak sicilimiz yalan olurdu yani. lüzumsuz hareketlerdir açıkçası.
okulumuzun nüfusu 5 bin kişiydi. Tüm okul toplanıp basketbol salonunda parti verdik, öğretmenler ve idare bile katılmıştı.
derste hocaya kürtçe küfür ettim anlamaz diye,adam hard kürt çıktı üzerime serbest uçuş şeklinde atlarken belinden baretta'sı düştü. altımıza sıçtık. sonra öğrendik ki, mardinin en sağlam aşiretindenmiş ve kan davası varmış.
beni haksız yere döven öğretmenın dışarıda 5 kişi pantolonunu zorla alıp kaçtık.
Siniftaki ter kokan kiza ( ki bu kiz lisenin basinda yakin arkadasimdi) sinifca para toplayip deodorant ve rolon alip masasinin uzerine koyma fikrini hayata gecirmistik. Fikir benden ciktifi icin bi sure sonra pisman olmustum.bence kesinlikle hayvanlik.
müdür-müdür yardımcılarının odalarından, öğretmenler odasından, memur odasından bilimum ufak şeyler çalmak. ihtiyacımız mı vardı yoktu, ama geçirmek hoşumuza gidiyordu. aha bak 2-3 hafta önce de diploma almaya gittiğimde müdür yardımcısının odasından bardak altlığı çarptım, yanımdaki kız arkadaşıma hediye ettim.
Bizim tahtaya projeksiyonla bilgisayar görüntüsünü yansıtıyoduk.
Ders matematik, matematik Hoca'mızda zaten karikatüristti kafa insandı çok severim. Neyse bilgisayarın arka Planı'na sınıfın en popüler çocuğunun, mal bi küçüklük resmini bulduk ama ne resim, tavşan dişleri falan vardı. Tam rezil etmelik bi resim bulmuş bizim tayfa neyse hoca geldi derse projeksiyonu açın dedi, tabi biz arka Plan'ı çocuğun o resmini yaptık, herkes sessiz, çıkacak resmi bilenler şimdiden Kıkır Kıkır gülüyo kimse bi anlam veremiyo, neyse açtık projeksiyonu tahtaya masaüstü resmi Çıktığı an sınıf koptu zaten ondan sonra derste işleyemedik, çocuğunda sinirleri bozuldu ağlayacak gibiydi sonra oda gülmeye başladı, bizim tayfa kendini kaybetti( şuan yazarken bile gülüyorum çünkü resim ifşalıktı) neyse tam herkes sustu bu seferde hoca başladı, tutamadı kendini sonra diğer sınıflarda yapmış ama bizim sınıf bir efsaneydi.
Sınıfta top oynarken florasan lambayı kırmak ve bir parçasını alıp müdür yardımcısının yanına giderek "hocam lambayı kırmışlar biz sınıfa girdiğimizde yerde parçalarını gördük " demek.
Okulun önündeki arazide yol yapım çalışması vardı. O gün de yağmur yağmış. iş makinesi tekeri izleri var yerde. Ertesi gün kurudu bunlar biz de kalıp kalıp söküyoruz yerden kocaman toprak kiteleleri oldu. Sonra okulda yumuşak bi arkadaş vardı onun çantasına doldurduk. Gördüğünde ciyak ciyak bağırmıştı kim yaptı bunu diye.
lisede yaptığım en büyük hayvanlıklar okul tuvaletinde sigara içmek, sene de bir kaç kere kavga etmek ve yerli yersiz küfür etmektir. sigarayı keyiften içiyorduk, kavgayı zorunluluktan ediyorduk, küfür de hayatın içerisinde vardır zaten. samimiyetsiz bi orospu çocuğu olmaktan iyidir. onun dışında bana yapılan en büyük hayvanlık kendini zeki zanneden bi elemanın bedenden geliş tenefüsünde eşofmanımı indirmesi.meğersem o sıra sınıfta bi don indirme furyası baş göstermiş de lastiksiz eşofman giyen benim başıma patlamıştır. işin garibi çocukla kavga da etmemiştim. gülüp geçmiştim.
arkadaşın okul çantasına bimden alıpta beğenmediğimiz tatlıları dökmüştük yapmasak iyiymiş ama oldu bi kere. sınıfın ağır hayvanı bir arkadaşımda sırada bulduğu şişelerin ya içine tükürürdü ya da kaloriferin içindeki sudan koyardı. onu da burdan saygıyla anmış olayım.
iki alt dönemde bi eleman vardı,onu alıp öğretmen masasınının örtüsüne sarardık sırtımızda tabut gibi okul bahçesinde gezdirirdik. Vay aq ne günlerdi bee..
Okulun kadın mescidinin mükemmel halılarında öğle arası uyumak. Namaz kılmaya gelen hocamız kovaladı.Bir de kimya laboratuvarında sabun yapmaya çalışıyoruz. Bir türlü tutturamadık ayarı. Yağlı vıcık vıcık bir şey çıktı ortaya. Aşçı yarım kilo yağım gitti diye bize sövüyor. Deney yapacaz diye izin alıp çıktığımız biyolojici yok yazmakla tehdit ediyor. Arkadaşın birinin annesi hemşire. Deney için bir şişe etil alkol getirmiş. ispirto ocağı altta yanıyor. Üstte beherde 5. Denememiz olan boktan karışım kaynıyor. Kafam attı.Tüm şişeyi behere boşalttım. Önce parlak bir alev yükseldi. Sonra etraftaki kağıtlar falan tutuştu. O sırada bir sıcaklık hissettim. Elime bir baktım alev almış! Elim gözümün önünde yanıyor. Arkadaşlar etrafı söndürmeye çalışırken ben bağırarak koşuyorum laboratuvarda. Elimi suya tutmak geç aklıma geldi ve 2 parmağım su topladı. Sabunu hiç yapamadık. Ama çabalarımızdan ötürü kimyacı tam puan verdi. Sabunun olmama sebeplerinden birisi davar aşçının zeytinyağı diye ayçiçek yağı vermesiymiş. Diğeri de bizim mallığımız.
Bizzat okul müdürümüzün yaptığı hayvanlıklardır. Örneğin sırada öğrencinin kravatını bir pençe darbesi ile yere alıp çiğnemesidir. Sebebi de öğrencinin kravatına ismini yazması ve müdürün bunu pek uygun bulmaması.