Olumlu bir harekettir. Fakat ne var ki meseleye iki yönle bakmamıza da engel değildir bu hareketin olumlu olması. Değinildiği gibi gerçekten 15-16 yaşlarında baskıyla örtünen kızların işini zorlaştırabilir. Bilirsiniz 'din samimiyettir.' Diye bir hadis vardır. Dolayısıyla o kızın başını kapaması da fayda etmez zorlama varsa,üstüne olumsuz bir algı oluşur din ile ilgili daha o yaşlarda. Hele bir de o yaşların modasına uyamama dürtüsüyle,kendi kız arkadaşları açık gezerken mecburiyetten kapalı gezmek kendisi için sonuna kadar olumsuzdur,tekrar ediyorum eğer içinden gelmiyorsa örtünmek.
içinden gelen kardeşlerimiz için ben ayrıca sevincimi belirtmek,bu haber vesilesiyle kendilerini tebrik etmek isterim. Benim kız arkadaşlarım biz lise zamanındayken istiklal marşına alınmazlardı başörtüleriyle. Çıkışta da tuvalette başlarını örter öyle çıkarlardı. Oldukları gibi kabul görmedikleri gibi,kimi hocalar tarafından rahatsız edildikleri de olurdu. Bu yasağın kalkması,bu kardeşlerimizin de eğitim hakkının tesisi anlamına gelir.
Nitekim bu meselenin laiklikle bağdaştırılması yorumu da gerek evrensel görüş,gerek mahkemelerin tutumu bakımından 20-30 yıl önceki yorumdur. Artık terk edilmesi gerekir bana göre,terk etmeyene de saygım sonsuz. Fakat gerek türk gerek fransız danıştayının bu tarz konularda ne denli aşama kaydettiğine,karar gerekçelerinin değişimine bir göz atmanızı tavsiye ederim.
Son olarak meselenin siyasi boyutunda şu dile getiriliyor : ak parti siyasal rant elde etmek için bunu kullandı. Şüphesiz ak parti bu tip konuları kullanmayı bilen bir parti,ve bu yorum da haksız denemez. Fakat bunca yolsuzluk olayından sonra,soma'dan,reyhanlı'dan sonra,işçi ölümlerinden sonra bile ak parti'ye oy veren insan,bu yasak elli yıl kalkmasaydı da şüphesiz verecekti oyunu. Bence işin bu yönünü çok umursamamak,biri bu yasağın kalkması üzerinden iktidarı överse geçiştirmek daha mantıklı. Neticede hayat biraz da birbirimizi idare edebilme sanatıdır.
ülkemizde yıllarca insanlar özgürlükten bahsederken hiçbir zaman türbana müsamaha gösterilmedi.türbanlılara öcü gözüyle bakılıp hor görüldüler.halbuki türbanlı bir kimsenin başını açmaya zorlanmasının özgürlükle hiçbir alakası yok.herkes bunu biliyor ama herkes laikliğin arkasına sığınıyor.neden bir bayan kot pantolon giydiğinde veya mini etek giydiğinde kimse karışmıyor da pardesü ve başörtüsü taktığında karışılıyor.kaldı ki kurtuluş savaşı başı kapalı annelerimizin cephelere toplar yiyecekler giyecekler taşımasıyla kazanılmadı mı? ayrıca bir kamu kurumunda hangi dinden olursa olsun bir insan gelip din propogandası yaparsa işte o zaman laiklik elden gidiyordur.bunun da çözümü basit.tüm kurumların müdürlerine tam yetki verirsin ve bu propogandayı yapanları anında o kurumdan şutlarsın olur biter.ben hiçbir partiyi desteklemem baştan söyleyeyim de yanlış anlaşılmayayım ama bu ülkede akp neden iktidarda söyleyeyim.çünkü adamlar halkı nereden vuracağını biliyor.yıllardır sorun olan başörtüsü konusu.sol görüşlülerin yönetim kısmındaki çoğunluğu başörtüsüne karşı çıkıp onları öcü gibi gördükçe ezandan rahatsız oldukça bir tane kızın başörtüsüyle okula girmesini şeriat gibi gördükçe laikliğe ters gördükçe insanların dini tercihleriyle dalga geçtikçe iktidara gelemeyecek malesef.sol kesimin en büyük sorunu bu.halkı sadece hükümete karşı olanlar olarak görürsen halk sana oy vermez.halkı kucakladıkça lisede ortaokulda türbanı gerçekten desteklediklerinde halkı da arkasına alacaktır.
tanım:insanların özgürlüğü, daha önceden olması gereken iddia edildiği gibi şeriatı getirmeyecek olan uygulama.
not:örnek olarak da üniversitelerde serbest bırakıldıktan sonra arkadaşınız ayşe başörtüsüyle gelince değişti mi.tam tersi başını kapatabildiği için daha mutlu daha şen oldu.gidip din propogandası da yapmadı.
asıl cevap bulması gereken konu; bir çocuğun, ailesi tarafından kapatılması mı trajiktir yoksa devlet tarafından açılması mı? ikisi de bir despotizm değil midir? devletin zorla açtığı kaç kız kendisini başörtüsüyle örtünme zulmünden! kurtardığı için devlete minnet duyup sempati geliştirdi? kusura bakmayın ama burada savunduğunuz şey aile baskısı gören kızın mahzun psikolojisi değil. kendi sikik ideolojiniz ve kemalist travmalardan müteşekkil kompleksleriniz..
hiç bir boka yaramayan rehberlik derslerinin daha ciddiye alınmasını gerektirecektir.
çocukların kendi isteğiyle mi, aile baskısıyla mı başını örttüğü, bu durumdan ötürü psikolojik bir sıkıntı yaşayıp yaşamadığı doğru analiz edilmelidir.
özgürlükse, kendi isteğiyle başını örten için sonuna kadar desteklediğim uygulama ama bir çok genç kızın baskı altında kalacağı da aşikar.
Ozgurluk ile hic bir alakasi olmadigini hepimiz biliyoruz, samimi olun lan azicik. Egitim kurumlarinda dini inanisi symbolize edecek kiyafetlerin serbestligi sekuler degildir, nokta. Ben takke Takip gitmedin, arkadaslarim haham entarisi ile not tutmadi, kimseye de zorla mini etek giydiren yok.
herkes dinini istediği gibi yaşasıncıların alkışladığı karar. sanırsın ki adam dininin emrettiği her seyi harfiyen yerine getiriyor bi türban eksiği vardı. o zaman sende sıkıyorsa iş yerine sarık ve cüppe ile git, ieett şoförü değilsen iki karış sakal bırak, ne oldu yemedi mi ????
hayatım boyunca hep kişisel özgürlüklerin kısıtlanmasına karşı oldum. lisede okuyan çocukların türban takıp takmaması çok büyük sorun değil ama ikiyüzlülüğün de lüzumu yok şimdi. sanırsın bu adamlar kadın özgürlüklerine gerçekten önem veriyor, kadın hakları için sürekli mücadele ediyor, kadınların toplumdaki sosyal statüsünü güçlendirmeye çalışıyor ve lisede türbanın serbest bırakılması da o adımlardan biri. anlamadığım belki de hiçbir zaman anlayamayacağım şey şu, doğru olanın ne olduğunu bildiğiniz halde yanlışa alkış tutmak zor gelmiyor mu?
türbanın serbest olması değil okulların zorla imam hatiplere döndürülmesi sakıncalıdır. sabah haberlerinde izledim, anadolu lisesinin yarısını imam hatiplere veriyorlar, lisenin kendi öğrencilerine sınıf kalmıyor. içeride türban takan değil türbanı kayıran ahlaksızdır. malesef ülkemizde türban tamamen çıkar amacına dönmüştür. bana hiç gelip yok şöyle inanıyorum böyle inanıyorum demeyin, şu an türban takan kızların çoğunluğu kendi rızasıyla değil, aile baskısı ve ya çıkar için takıyor. genelleme yapıyorum evet. ama bence gerçek bu.
köküne kadar özgürlükçü ve liberal bir insan olarak karşı çıktığım olay. bi bireyin biyolojik, fiziksel, zihinsel ve psikolojik olgunluğa erişmesinin bilimsel olarak belirli bir zamanı var. nedir bu ortalama 20 yaştan sonra insan yetişkinliğe adım atar ve olgunlaşır. lise denilen olay 15 18 yaş arası. ee bu insan nasıl kendi iradesiyle takacak o türbanı, ailevi mecburiyetten takacak muhtemelen. en verimli uygulama üniversite de olacaktır. bu yüzden desteklemiyorum.
Efendim mesele başörtünün serbest olup olmaması değil. Misal benim ninem de örtülü, dedem de hiç nemazını kaçırmaz, mesele örtü değil mesele bunun ardından ne gelecek, mesele bu bir kuzu postlu kurt mu, mesele acaba yarın başörtüsü olmayan hanımlar baskı görecek mi. Yoksa iran mımolacağız işte tek mesele bu, yoksa yani isteyen açılır isteyen kapanır.
Böyle de yavşağız biz, böyle de bencil boynuna örtü dolanmış, gözüne başörtünün iğneleri batmış nefes alamamaktan şuursuzuz biz. Senin salakça evhamların bu kızların en tabi haklarının, kadın haklarının, insan haklarının gasbına güzel bir bahane değil mi... O kadınlar ki okuyamadılar, çalışamadılar, sizin salakça kuruntularınız yüzünden. Bırak okusun çok menem bir şeyse açılır zaten, sen ne yaptın yıllarca bunlar koca eline baba eline baktı.
Çok da güzel, sonra neden akp. Anlamak için uzun zamanın var hala, giren ise işte artık zamanla alışacaksın canım.
hala iran ve mustafa kemal'in kemikleri sızlıyor edebiyatı yapanlar var burada. arkadaşım sizin kadar atatürk'ün kemiklerini sızlatan yok. atatürk'ün resmini paralardan çıkaran kimdi söyleyin bakalım. benim istiklal harbi sırasında şehit olan dedem var bu ülke benimdir, sizin gibi ilk fırsatta soluğu iskandinavya da alanlar değil.
Sorun serbest olup olmaması değildir. Sorun, bu tür eylemlerin arkasında yatan gerçek sinsi niyettir.
AKP, gerçekten "demokrasi" partisi olduğunu gösterebilse veya tabanı o beğenmedikleri "laikçilerin" ötesinde harikulade bir demokrasi anlayışına sahip olsa, kim kimin giydiğine ne karışır? Ama adamların asıl niyetlerini okuyamayıp hala "olması gereken bu" diyebiliyorsanız yazık.
Ha diyeceksiniz şu ana kadar laikçiler aleyhine bir şey yaptı mı? Toplumun dinamiklerini en çok etkileyen bakanlık ve kurumlarda - mesela milli eğitim bakanlığı, mesela imam hatip liseleri mesela yargı- gelecek on yıla yönelik hamlelerini geçtim evet günlük hayatta bir şey yapmadı ya da en azından henüz kafalarındakileri pratiğe dökmediler adamlar. 50'lerden beri yedikleri tokatların hesabını yapıp iyi planlama yapıyorlar ve sabırla bekliyorlar bu sefer. imam hatipler, seri üretime bir geçsin...iran'da devrim öğrenciler üzerinde yükselmişti. Dahası Türkiye ekonomi anlamında %1000 dışarıya bağlı bir ülke. RTE, ülkeyi dışa kapatmak istiyor ama buna henüz ne cesareti ne de olabilecek kaosu karşılayacak kaynakları var. O yüzden zaten artık dış dünyada gerçek yüzü anlaşılan AKP'yi ipe götürecek hiçbir şey yapamazlar şu anda. Bekliyorlar.
Yıllar önce RTE PKK açılımı adı altında şov yaptığı zaman bizler burada köpürmüştük; yine bazı şaşkaloz tatlısu solcuları asker ölmesin, o ölmesin bu ölmesin diye vıyaklamışlardı. Şimdi aynı kişiler ama farklı nickler altında YPG'nin orada bir nevi kendi hakimiyet alanını yaratmasına, kimlik sormasına, Irak ve Suriye kürtleri ile kaynaşmasına, Kürtçe okulların açılmasına tepki gösteriyor. işte bu kadar öngörüsüz/ aptal bir insanımız var.
Bekleyin. Mesela başı açık solcu hanımlarımız. Bekleyin sadece. O arada da başınız açık, özgürlüğünüzü dolu dolu yaşamaya gayret gösterin çünkü bir süre sonra sadece fotoğraflarda kalacak o haliniz. O zaman da -şimdiki görüşlerinizde samimiyseniz, yine tribünlere oynayıp ikiyüzlülük etmiyorsanız- ne kadar aptalmışım diyeceksiniz ama onu bile sesli olarak dile getirebilecek ortamınız olmayacak.