lise son sınıfa gelince artık sigaranın tam anlamıyla bağımlısı olmuş ve gözünüzü hiç bir şey korkutamaz olmuştur. öyle ki eskiden tuvalette, okulun mescidinde sigara içerken artık teneffüslerde sınıfın içinde içmeye başlamışınızdır. en arka sıranın hemen yanında havalandırma deliği vardır. mucit bir arkadaşın fikri ile bu kapak kırılır ve sigara teneffüslerde o havalandırma deliğinden üflenerek içilmeye başlanır. bir gün yine havalandırma deliği seanslarından birinde kapıdaki arkadaş seslenir:
arkadaş: lan müdür geliyor! vendetta: lan hoca geliyormuş söndürsene.
arkadaş çok rahat bir biçimde bir nefes daha çekerek sigarayı söndürmeden atar. müdür sınıfın kapısını teğet geçer. ardından işlenecek dersin hocası gelir. ders başlar. dersin 10. dakikasında havalandırma deliğinden dumanlar gelmeye başlar. söndürülmeden aşağı atılan sigara aşağıda bir şeyleri tutuşturmuştur. hemen deliğe kağıt parçaları sıkıştırılır. büyük bir panik arka sıraları dalga dalga sarar. su getirilmesi için hemen plan yapılır. hoca tuvalete gitmeye izin vermeyeceği için bir arkadaş dudağını ısırarak kanatır ve tuvalete gitmek için hocadan izin ister. hoca müsade eder. yukarı sınıftan yangın çığlıkları duyulmaya başlanır. bu esnada dudağı kanayan arkadaş içeri girer ama bütün sınıf onu gördüğü an yerlere yatar. arkadaş tuvalette göt yıkamak için kullanılan maşrapalara su doldurmuş gelmiştir:
hoca: lan o elindekiler ne?
arkadaş: hocam tekrar kanarsa dersi kaçırmak istemedim.
hoca: bi boklar yiyorsunuz ama dur bakalım. hadi geç yerine.
vendetta: lan o ne aq? kantinden 3 şişe su alsaydın ya.
arkadaş: param yoktu.
vendetta: olum boklu maşrapalarla nasıl dökecez küçücük delikten?
ardından defter kapakları huni şekline getirilir ve su dökülür. dumanlar 10 dakika sonra kesilir. havalandırma deliğinin üstüne bir uyarı yazılır. "lütfen sigaralarınızı söndürmeden atmayınız!" bu olayın üstüne sigaralar titizlikle söndürülerek atılır.
sigarayı çok hızlı içme alışkanlığına neden olan. sonraki hayatınızda manyak gibi sigarayı sömürmenizi sağlayacaktır. bir tenefüste bir sigarayı bitirmek kolay değil tabi. ister istemez alışkanlık yapar.
Bazı şeyleri pratiğe dökme ve araştırma yapma alışkanlığı kazandırır (evet bardağın dolu tarafına bakıyorum). Mesela bir arama olduğunda o an sınıfta oturduğum yere göre sigara paketini nereye koymam gerektiği konusunda uzun uzun araştırmalar yürütmüştüm, sonunda 4-5 ayrı alternatif oluşturmuştum. Öğretmenler ne zaman bahçede gezer, ne zaman çay içmeye kantine çekilir bunların zamanı mıh gibi aklıma çakmıştım. Tuvaletler'de dışarıya dumanı en az nasıl verebilirim diye düşündükten sonra, aslında tuvalette içmenin, basketbol sahasının arkasındaki ağaçların orada içmekten daha tehlikeli olduğunu farkettim. Çorabın arasına konan sigaranın daima farkedileceğini ve winston soft un winston box a göre daha az farkedilir olması sebebiyle, en ekonomik, en ergonomik sigaranın winston soft olduğunu öğrendim. çok şey öğrendim de, şimdi ciğerlerim zikilmiş durumda afedersin. içmeyin olm.
lisedeyken bi çocuk vardı sigara istemekten başka bi geyik çevirmezdi. elemanın hayatındaki tek ekşın tuvalette sigara içmekti. diyaloglarda hep şu şekilde gelişti;
- hacı naber sigara var mı ?
+ kanka kullanmıyorum yok valla
- hacı naber ya sigara var mı ?
+ lan olum kaç kere dedik yok diye her gördüğünde soruyon biliyosun olmadığını.
- hacı sigara var mı ?
+ yok amk akşam evde iç ne ekşın arıyon okulun tuvaletinde.
-hacı ?
+ sigi git
ulan bide işe bak herifle aynı üniversiteyi kazandık ama verilmiş sadakam varmış ki sigarasını alıyodu takılıyodu okulun bahçesinde.
eziyetli iştir. ben lisede içmez idim, şimdi baca gibi tütüyorum ama düşünüyorumda lisede içiyo olsaydım cidden zorlanırdım, yakalanırdım, rezil olurdum. allah sabır versin mecbur olanlara.
