arkadaşların sorduğunda ''yok olum ya sadece beğeni, hoşlantı işte uzatmaya gerek yok '' gibi şeyler söylenir. aslında pek de öyle değildir. Zırt pırt aklınıza gelir. onunla konuşan çocukları kıskanırsınız. ''o çocuğun yerinde olup onunla konuşmak o kadar çok istiyorum ki..'' dersiniz içinizden. ileride ''keşke hep onu uzaktan sevseydim böyle iyiydi.'' dersiniz. neden mi ?
kızın konuşması ya da zekası biraz geri olduğundan olabilir mesela. birden kızdan ve hareketlerinden soğursunuz. düşünsenize aylarca kafanızda hep bir seneryo üretirsiniz ve o kızı kafanızda bambaşka canlandırırsınız. fakat kızla tanıştığınızda malın teki çıkar.* bu hazin son olmasa sizin psikolojik durum daha da kötüye gidecekti. bu kızın size yaptığı en büyük iyilik olmuş olur böylece.
genelde olmayandır. çıkılan insan sayısıyla övünüldüğünden genelde 'nefes alıyosa olur' diye düşünülerek bir şekilde karşılıklı hale getirilir. bir hafta kadar sonra da biter.
aynı sınıftasınızdır. soğumaya çalışırsınız olmaz. ilgilenmemeye hatta terslemeye çalışırsınız. yeri geldiğinde uzaklaşırsınız ondan. o adı gibi emindir aşık olduğunuza. o da kaçar anlaşılamayan birşeyden dolayı. bir gün geçersiniz karşısına herşeyi söylersiniz ama ilanı aşk etmezsiniz tabii. görüşmeyelim dersiniz. yüzünüze bakamaz konusurken gözlerinin kaçırır, dili tutulur. sonra yanından çekip gidersiniz o arkanızdan bakakalır. pişman olur belki belki de olmaz umrunuzda değildir. üç gün ağlarsınız, yemek yemezsiniz, uyursunuz geçer. sonra kocaman bi yaz tatili. unutursun.
karşı sınıftadır. onun her anını gözlemlersiniz. kimseye anlatamazsınız derdinizi. içinizde saklı durup, büyür...
1.sene biter, unutmuş gibisinizdir ama hala hatıralarınızda canlıdır.
2.sene biter, yarım yamalaksınızdır.
3.sene biter, artık unutmuşsunuzdur.
4.sene biter, sınıf arkadaşlarınızdan hiç beklemediğiniz birini bir gün o ilk göz ağrınızla kol kola görürsünüz.
işkencedir. platonik aşkın lisesi universitesi yoktur. hep aynı acı geceleri uyuyamaz, sabahları kalkamaz, yemeden içmeden kesilir insan. onu görünce aptallaşır.
ha liseliye gelince (bkz: korkma evladım büyüyünce geçecek.)
hayat boyu belkide hiç unutamayacagınız anlarınızın icra ettigi o anlarda insanın aşik oldugu kişiye gidip de açilamamasından dolayı aylar boyu belkide ömür boyu hiç unutamayacagı kalp agrısıdır.
ama okul bitince otomatikmen biter, hatta aradan birkaç yıl geçsin ya üniversite yıllarında yada üniversite sonrası birisiyle çıkmaya başlayın, unutursunuz, seneler sonra liseden bir arkadaşınızla buluştuğunuzda o hatırlatır size
+ hani bir x vardı, fena hatundu be, sen de onun peşinden koşuyordun deli gibi
- x mi, o kim ya, ben mi, hadi canııım, hatırlayamadım
şiddetli olduğu kadar da geçicidir de. aslında aşk değil de başka birşeydir tutkudur, hayranlıktır ama ergen bünye bir his hissedince tak diye aha aşık oldum tribine girer. ondandır işte bu.
herkesin lisede en az bir kere yaşadığı durumdur. can acıtır fazlasıyla. ama lisede bırakıldığı, daha sonraki yıllara yansımadığı zaman sorun olmaz. tebessüm ederek hatırlarsın vay be ne safmışım o zamanlar dersin güzeldir yani.
Aşık olunduktan sonra çocuğun yaptığı her hareketten anlam çıkarmaya başlamaktır. Bakışı sizin oraya kaydı mı arkadaşlarınız tarafından dürtülür "Ohaa kızaaam sana baktıı." şeklinde tepkiler alırsınız. Tek bir kelimesi için herşeyinizi vermeye hazır olursunuz o evreler. O nereye giderse gitsin hep peşindesinizdir. Çaktırmamaya çalışırsınız ama onun dışında herkes bilir onu ne kadar sevdiğini. iki lafınızdan birisi odur çünkü. Yanındaki her kıza kaşar gözüyle bakarsınız. Mesajlaşmaya başladığınızda mesajlarını saklar ertesi gün söylediği her sözün anlamını arkadaşlarınızla irdelersiniz. örneğin
-Tatlı rüyalar dedi.
+Sonunda gülmüş mü?
-Evet.
+Tamam bu iyi bişey.
gibi.
Sonra unutur giderseniz. Hoş bi anı olarak kalır işte.