milli güvenlik dersimize, ışıklar askeri lisesinden öğretmen binbaşı gelirdi.
sınıf başkanı kız olduğu için, sadece onun dersine özel başkan seçmişti. binbaşı sınıfa girdiği zaman kapıda bekleyen ben 25 mevcutlu 8a sınıfı 3 eksikle dersinize hazırdır komutanım tarzında tekmil verirdim.*
ve sonrası;
+ merhaba sınıf!
- sauoluol.
+ gevşemeyin lan gundi'ler.
- ha ha ha ho ho...
+ ayakta bekle.
40 dakikalık ders ayakta geçer.
aklımda bundan başka, dersle alakalı hiç bir şey yok.
ha bir de un* nedir? diye sormuştuk.
cevap kısa ve netti.
''orospu çocukluğu yapmaktan başka bir işleri yoktur.'' o öyle dedi.
sınıf başkanının öküz gibi bağırarak "10 fen b sınıfı bilmemkaç öğrencisiyle emir ve görüşlerinize hazırdır hocam" demesi, hocanın(hoca da felsefeci idi, zoraki yapıyordu bu dersi) da ona ayak uydurarak "nasılsınız arkadaşlar" diye sorması...
tabii en büyük öküzlük bizde ki borozan gibi ses tonuyla, kızlı erkekli "soğl" dememiz...
ne boktan bir dersti lan. rütbeleri bile öğrenemedim.
binbaşı rütbeli karakter yoksunu şahsın sınıfa gelip kız öğrencilere mynet +35 chat sayfasındayız bekleriz şeklinde uygunsuz tekliflerde bulunarak defolup gitmesi. valla adamı ve dersi nasıl sildiysem hafızamdan, geriye kalan sadece bu olmuş.
gaza gelen komutanımız bizimle beraber önce yunanistana sonra bulgaristana sonra suriyeye saldırıp oradan irana atlamıştı. arada ırak petrollerini ele geçirim önce israili sonrada amerikayı yerle bir etmişti.
çok amaçlı salonda ne idüğü belirsiz bir cd izlettirilip tüm sınır komşularının düşman olduğu anlatılmıştı. herşey kötü bi tek iyi olan bizdik. hey gidi hey...
"ehliyet alacak yaşta olmasanız da araba kullanmayı bilmenizde fayda vardır" sosyal mesajını yanlış anlayıp bir gazla arabayı kaçırma gafletinde bulunmam yetmezmiş gibi bir de gidip o arabayı vurmam. nasıl akılda kalmasın.
hoca sınıfa girdiğinde sıraları nizami bir şekilde yerleştirtip, yerdeki çöpleri toplatıyor, tek tek kravatlarımızı düzeltiyordu. dersin yarısı gidiyor diye her ders etrafı dağıtırdık. askeriye sanıyordu lale.
Çok beyefendi bir astsubay hocamız vardı.Dersini de güzelce işlerdi, sınavını biraz zor yapardı yalnız.Öyle kimseye tepeden bakma tavırları yoktu.Öğrencileri dinlerdi.Kimseye aptal muamelesi de yapmazdı.Diyeceğim o ki şu başlık altında bile askerleri kötülemeye çalışmak anlamsız, gereksiz ve saçma.
Edit: Bi asker düşmanı arkadaş eksilemiş beni.Gel de bi muhabbet edelim be kardeş.
sağır bir albay denizcinin bu boyla nasıl askeriye mülakatlarını geçtiğine hayret eder ve sınıfı kontrol edemeyen adam askerleri nasıl yönetiyor diye düşünürdük.
hava soğuk olduğundan dolayı burun çeken tüm sınıfı bir emirle susturan denizci yarbay hocamız vardı, o derse gelmeden herkes iyici sümkürürdü. * burnu akmasın diye nefesini 45 dakika tutan arkadaşlarımız vardı, o kadar yani.