bu nesil, yine lisede masa tenisiyle kafayı bozmuş efsanevi neslin fertleri olan süper masa tenisi oynayan öğretmenleriyle beraber türlü kapışmalar yaşamıştır. bu kapışmalar hem kendilerine, hem de izleyenlere büyük keyif vermiştir.
şimdi okulundan okuluna da değişiyordu durum tabi. mesela öğretmenler arası turnuva yapılan okullar varken; öğretmen, öğrenci, müstahdem... kim varsa katılım sağlanan turnuvalara sahip okullar da olurdu.
hiçbir zaman o masada birilerine kafa tutacak kadar iyi olamadım masa tenisinde. kendi dengim adamlarla çat çut hala oynarım. ama tek elinde çayla okulun en iyi masa tenisi oynayan öğrencisini maymuna çeviren nebil hocamı hatırladıkça gülümserim.
ben de kafayı takmıştım bi aralar ama denediğim diğer tüm sporlarda olduğu gibi bir türlü başarıyı yakalayamadım.** şimdi başlığı okuyunca edebiyat öğretmenim ve bir arkadaşımın kapışması geldi aklıma. yemeğine.. arkadaşım kazanmıştı. yatılı okuyoruz özlemiştir diye evine götürmüştü çocuğu.*
bu arada en iyi oynayan öğretmenlerim de edebiyat zümresiyle tarihçilerdi.*
