lisede hocalara verilmiş ayarlar

entry586 galeri0
    485.
  1. öğrenci kitaplarını unutmustur ve müdür yardımcıısna gelerek kitaplarımı gördünüz mü diye sorar.

    ö: hocam dün kitaplarım kalmıştı haberiniz var mı?
    my: dün yolda gördüm gidiyorlardı.
    ö: getirseydiniz ya!!!

    (bizzat kendi okulumda yasandı mudur yardımcımız dumur oldu)
    0 ...
  2. 484.
  3. ingilizce hocasıyla thelastyellow arasında nedeni bilinmemekle birlikte uzayıp giden bir hüsumet vardır. günün birinde ;
    (h=hoca,t=thelastyellow)

    h=oğlum sen nasıl bir adamsın?
    t=ne oldu hocam yine?
    h=niye konuşuyorsun oğlum derste?
    t=can sıkıntısı hocam anlattıklarınızı biliyorum zaten. hoş bilmesem de dinlemem zaten.**
    h=...
    t=ne o hocam sustunuz?*
    h=şu tipine bak senden n'olcak çok merak ediyorum. seni işe bile almazlar.
    t=hocam merak etmeyin bu tipten hoca olduysa benden herşey olur! *
    h=...

    aradan 2 hafta geçer hoca baya içerlenmiştir bu lafa. dersten kaçmak isteyen thelastyellow müzik kulübü üyesi olmasada toplantıya gidecektir.

    t=hocam benim toplantım var çıkabilir miyim dersten?
    h=ne toplantısı?
    t=müzik kulübü hocam.
    h=saksafon mu çalacaksın(gülen suratla söylenmiştir).* *
    t=...
    6 ...
  4. 483.
  5. (arkadaştan alıntı.)
    liseyi kasabada okuyan arkadaşım sınıfta biraz yüksek sesle konuşunca öğretmen arkadaşı ayağı kaldırır ve '' evladım biraz saygılı ol dağdamı büyüdün senya'' der.
    Arkadaş pencereden dışarda görünen dağlara bakar ve ''evet hocam dağda büyüdüm''.
    2 ...
  6. 482.
  7. lise yıllarıydı. matematik öğretmeni " küp " e " küb " diyordu.
    + x küb + 123456789 blabla.
    - kübü değil küpü, küpü! .
    epey gülünmüştü.
    0 ...
  8. 481.
  9. +arkada konuşan kalk ayağa.
    -buyur hocam.
    +sen tebeşir parasını ödedin mi.
    -ödedim.
    +iyi otur.
    1 ...
  10. 480.
  11. yenilen 16 milyon ayarın yanında sözü edilmemesi gereken ayarlardır. ama olsundur.
    1 ...
  12. 479.
  13. fen lisesinde yaşanmış bir olaydır.lisenin son yılı herkes harıl harıl öss ye çalışmaktadır*. fizik dersi olmasına karşın hoca öğrencilerin ders çalışabilmesi için dersi boş bırakmıştır. ara ara espriler yapıp sınıfta hafif bir muhabbet de döndürmektedir. o ara hoca öğrencilere kazanabilecekleri yerlerin tahminlerini yapmaya başlar. bir iki iyi yer söyledikten sonra kemale* gelir sıra. hoca alaylı bir şekilde sende belki bir yerler kazanırsın der*.çocuğun cevabı sert olur: hocam hiçbir şey olamazsam fizik öğretmeni olurum.*
    4 ...
  14. 478.
  15. lisede o 43 ü 45 yapmadın tripleşmeleri, hocaya laf sokmalar falan. aynı durum, 43.5 notu adam 45 yapmamıştır ve uzun süren tartışmadan sonra soğuk savaş resmen ilan edilmiştir. dakikalar süren bakışmadan sonra;
    hoca : öküz - tren ilişkisinin canlı örneği mi olucaz bütün ders boyunca p.k. ?
    p.k. : valla hocam he, öyle behlül behlül bakıyosunuz, tam tren gibi hissettim kendimi.
    hoca : ?!?! çık dışarı.
    p.k. : zevkle.
    2 ...
  16. 477.
  17. lise 1'de müzik hocama verdiğim bir ayar vardır ki adam'ın içine nasıl oturmuşsa, tam olarak lise 3'ün ilk günü derste yeni bir ayar vermemle beraber üzerime yürüyüp sen 2 sene öncede böyle diyodun zaten diye bağırmıştı bana.

    şimdi durum şöyle, anadolu lisesi'ni yeni kazanmış körpe çocuklarız hepimiz fakat ben müzik hocasıyla 6. sınıftan beri tanışıyorum. öğretmen geldi derse herkes korkuyor fülüt çaldırıyomuş, şarkı söyletiyomuş diye dedikodular almış başını gitmiş. öğretmen derse girdi başladı bir kaç müzik terimi sormaya kimsede tık yok tabi, ''ilkokulda müzik derslerinde hep dışarı çıkardık biz'' diyemiyoruz tabi sonra başladı ilköğretimde müzik öğretmenlerini kötülemeye işte müzikten anlamayan adamları müzik öğretmeni yapıyolar cart curt, sonra ben ayağa kalktım * * müzikle ilgili bir şey sormuştum soruyu hatırlamıyorum şimdi hocanın yanıtı ''git sen ilk okul öğretmenine sor bunu bakalım bilebilecekmi'' tabi aradığım fırsat ayağıma gelmişti ''hocam ilk okuldada müzik öğretmenim sizdiniz'' dememle hocanın durumu çakıp göt olduğunu anlaması ve sınıfın yarılması bir oldu, sonra işte sen dinlemiyorsundur dersi felan diye durumu toparlamaya çalıştı ama göte giren şemsiye açılmaz hepinizin bildiği gibi, bunu 2 sene sonra derste benim üzerime yürüyerek göstermişti.
    2 ...
  18. 476.
  19. lise 3'te her şeyi cinsel yönden anlayan hocaya vermek istediğim lakin hocadan korktuğumdan önümde oturan salağa söylettiğim ayardır.

    hoca: sizin bu satranç takımı ne güzel ya ben de alıcam bi tane.
    michaelscofield:(önde oturan salağın kulağına) bence alamazsınız satranç takımını de lan.
    önde oturan salak: hocam bence alamazsınız satranç takımını.

    sınıf kopmuş durumda hoca ise şaşkınlık içindedir. tabi o salak yıl sonunda düşük bir notla sınıfı geçti.
    1 ...
  20. 475.
  21. öğretmen: allah akıl dağıtırken nerdeydiniz siz?
    öğrenci grubu adına ben: yanınızdaydık hocam.

    iyi mi değil mi bünyeye göre değişir.
    5 ...
  22. 474.
  23. lise 2'deyim. boyu 1.50, kafa boyu 1 metre olan coğrafya öğretmenimle aramda geçen konuşmada hocanın konuşmayı kestiği sözüm;

    - hocam vücudunuz türkiye haritası olsa kafanız kesin konya olurdu.
    4 ...
  24. 473.
  25. -sessiz olun diyorum yeter be!*
    arkadan arkadaş öküz gibi böğürerek;
    -sen sus be a.kodumunun sebosu!
    bütün sınıf;
    -ahahhaaa, zaaaaaaaaaaaaa *
    2 ...
  26. 472.
  27. 471.
  28. bir arkadaşımın kimya dersi hocasına verdiği ayardır;
    +hocam odun bir metal midir?
    -o nasıl soru şimdi evladım
    +burdan bakınca parlıyorsunuz da...
    6 ...
  29. 470.
  30. gerizekalı çabalardır ama anlatmadan edemeyeceğim efendim. dersanedeyiz ve öss-deneme sonuçları açıklanıyor sınıfta;

    -suriel.
    +hocam ?
    -kimya 4 doğru 4 yanlış...
    +4-4'lük işte hocam.

    ben olsam döverdim valla. hoca n'apsın tabii.
    0 ...
  31. 469.
  32. türk dili ve edebiyatı dersinde, tanzimat dönemi'nde türk edebiyatını etkilemiş fransız yazarı soran hocaya ''zidane olabilir mi hocam, o da pis yazardı'' demiştim bir keresinde.

    tabii anlamadı kadın.
    5 ...
  33. 468.
  34. tercih zamanları alternatifleri sıranın üzerine yazdım ve müdür eşliğinde öğretmenler aramaya geldiler ;
    müdür ; sıraya neden yazdın !
    ben ; hocam kağıt yoktu
    müdür ; otur savunmanı yaz !!
    ben ; sıraya mı ? kağıt yokta hocam.
    4 ...
  35. 467.
  36. lise 3'te coğrafya öğretmenimle aramda geçen diyalog ;

    hoca: avustralya'nın da zengin maden yatakları vardır. en başta başkent sidney olmak üz...
    michaelscofield: avustralyanın başkenti canberra hocam.
    sınıf: (sessizlik içinde )
    hoca: ama ben sidney diye biliyorum. 2000 olimpiyatları da orda yapılmıştı ya.
    michaelscofield: avustralya'nın başkenti canberra'dır. sidney en tanınmış kenttir. yabancılar da türkiye'nin başkentini istanbul sanıyorlar.
    hoca : ben sidney biliyorum valla.

    ders biter teneffüste hoca internetten başkentin canberra olduğunu öğrenir ve sınıfa neden sidney dediğini açıklamaya çalışır.
    1 ...
  37. 466.
  38. arkadaşla konuşmaktayım ikimizin arasında fısıltı yı biraz aşan şekilde gerçekleşen muhabbet:
    arkadaş: sor lan sor hadi.
    ben: sordum soruyu al bu da boru.

    hocanın kulağına gider muhabbet ve olaya dalar;

    hoca: olm sus iki dakika, borucu musun sen? boru mu seviyosun?
    ben: evet hocam, lazım mı döşeyelim mi? ucuza yaparız.
    2 ...
  39. 465.
  40. derste iyice şımarmıştık biz. hoca çok kızdı . biz hala ciddiye almıyoruz tabi. hoca patladı.

    -it misiniz lan siz ?
    +yes it is.
    -!?!?

    yıllar sonra edit: faceden arak lan bu ahaha. hiç de çaktırmamışım yazarken ahaha. tam bi mallık.
    5 ...
  41. 464.
  42. ah ah sözlük bundan 2 ay önceydi:
    - hoca her zaman ki gibi sus, konuşma gibi klasik tribal söylemler içerisindeydi.
    - hocanın bu şekilde davranması klasik olduğu için, bizde işin afedersin bokunu çıkarma amacındayız, arkadaşlardan biri hocaya
    - hocam!!! sen hayırdır diye bir soylemde bulundu. bu kadar.
    0 ...
  43. 463.
  44. o sıralarda civarda "seri sapıklar" cirit atmaktadır. derste güncel konulardan dem vurayım temalı felsefe hocası konuyla ilgili felsefik yaklaşımlar içerisine girmiştir.

    +evet gençler aslında seri sapık kendince haklıdır belki de, kendince belirli sebepleri vardır ve aslında onu anlayamayan bizizdir. belki de biz onu bu duruma itenlerizdir, toplumun ahlak yapısı seri sapık kavramını doğurmuştur belki de. bıdı bıdı bıdı, hede hödö, erörerörerör... *
    (o zaman eve göt korkusuyla gidildiğinden sinirlere hakim olunamaz)
    -hocam sapık siz misiniz? değilseniz bile, karakola gidip ifadeyi siz verin sapık yakalanınca sadece imzalasın,direkt kodese gitsin uzamasın iş.
    + * yoo hayır değilim. nerden çıktı bu. nalaka?
    -kendi böyle anlatamazdı heralde hocam.
    + *
    sonra kendince bana atarlandı, konuşmadı, not vermedi felan. ha umrumda mıydı? hayır. zaten saçı peruk gibiydi, bakışları dengesizdi, herkes pek bi sevdi sapık lakabını, kaldı öyle.*
    1 ...
  45. 462.
  46. arkadaki kaltak bir hatunun sorusu üzerine hocanın anlattığı konuyla ilgili bir muhabbeti dersi bölmeyecek sessizlikte arkadaki kaltağa fısıldrken hoca gördü ve hakaret yağdırmaya başladı dersi sabote ettiğimi arkadaki kaltağı da meşgul ettiğimi söyledi arkadaki kaltakta sesini çıkarmadı ardından vuku bulan olay.

    hoca: oğlum dışarı çık!
    ben: çıkmam.
    h: ne demek çıkmam.
    b: sıkıyorsa çıkart. haklıyım.
    h: çık dedim elimden kaza çıkacak.
    b: sıkıyorsa görelim.
    h: ıgghhh bwwhffhfhf (homurdanmalar).
    b: (şebelek bir gülümseme)
    h: iyi otur oturduğun yerde.
    b: bana emir veremezsin sen çıkıyorum ne bok yiyorsan ye aptal herif.

    tabi bunun sonrasında 100 verdiği dönem ödevim 80 - 95 - 70 yazılı notlarıma rağmen anlayamadığım bir şekilde karneme 1 düşürmüştü pezevenk herif. tüm okulun bedduasını almıştı tam bir gerizekalıydı kendisi. bütün okul sayesinde edebiyattan soğumuştu.
    0 ...
  47. 461.
  48. fizik dersinde en arka sırada oturuyorum. sanırım konumuz magnetizma idi. iş güzar fizikçi iştahla ders anlatmaya çalışıyor. konuyu önceden çalıştığım için arka sırada kütüphaneden aldığım favori sayım olan eski bir bilim teknik dergisinden karadelikleri karıştırıyorum.

    neyse hocamız, "bu teoremi ben buldum çocuklar" diye bir teorem şirinliyor tahtaya. dikkatleri üzerine çekiyor. hocanın yalakaları başlar icraata koyulmaya, hocamız şiştikçe şişer.

    "bu teoremi şu yöntemle buldum." ardından bir ispat yapıştırır kendince. bu adama götürdüğüm soruları kendim çözdüğümden, dersine önceden çalışırdım, onun anlatmasını beklemezdim.

    derken, "ulan! ben bunu hatırlıyorum..." dedim. bi şekilde hatırlıyordum çünkü. ders kitabını açıp karıştırdım anında, yok! hoca ispat yapıyor, sınıf çalkalanıyor, alkışlar filan ardı ardına... bilenler bilir turan yayınlarının kitaplarını. eski sınav sistemine yönelik, epeyce kazık yayındır. kaş yoldurur adama bu kitaplar. açtım turan fiziği, konuya geldim. teorem ispatıyla beraber karşımda kabak gibi.

    alkışlar kesildi;
    - hocam! siz bulmuştunuz değil mi?
    - evet...
    kitabı kaldırıp havaya...
    - kitaptan mı buldunuz? ispatı da var.

    kahkahalar koridoru inletir...
    5 ...
© 2025 uludağ sözlük