lisede hocalara verilmiş ayarlar

entry586 galeri0
    61.
  1. arkadaş kafayı masaya koymuş zorul zorul uyumaktadır.. ve olaylar gelişir..

    h-oğlum neden uyuyosun, neden dinlemiyosun dersi?
    a-şey ben kem küm...
    h-neden oğlum neden? dinlemek için sebebinmi yok yoksa? baban fabrikatörmü oğlum senin?
    a-evet hocam öyle..

    not:arkadaşın babası tekstilcidir
    12 ...
  2. 60.
  3. derste hocanin telefonu calar...

    ogrenci: hocam ozelse biz cikalim.. :)
    9 ...
  4. 59.
  5. hoca : ya off cok yoruldum cocuklar kafami sisirmeyin bugun 8 saat derse girdim..

    ogrenci: biz de hocam..
    10 ...
  6. 58.
  7. yine gülali hoca=ga
    ben-necben
    necben ders esnasında herkes soru çözerken gazete okumaktadır.

    ga: oğlum bak sen kazanamayacaksın. buraya yazıyorum. hep hazırdan yiyorsun.
    necben: benim kazanma gibi bi sorunum yok hocam olmazsa dersaneye gider seneye girerim * *

    aradan aylar geçer. necben 350 puan alarak uuelt yi kazanarak ayarın kralını verir hocaya.
    2 ...
  8. 57.
  9. yer: fatih davutpaşa lisesi.
    dil sınıfında olanlar bilir. sınıf mevcudu gayet az * olur ve öğretmenlerle öğrencilerin arası genelde çok iyi olur.
    yine bir ingilizce dersinde kolpanın kolpası * gülali hoca elinde bir yığın test kitabıyla gelir.

    ga-çocuklar bakın bu kitapları size aldım. sınıf kitaplığına koyuyorum çözersiniz.
    sınıf- hööööööö*
    ga- bakın şu kitabı 9 liraya aldım, şu dergilere de 15 lira saydım.....
    diye uzar kitap listesi. en öne gelen ben kitapların fiyatına bakıp dumura uğrarım. kitapların fiyatı 60-70 ytl civarına yaklaşır.
    ertesi ders edebiyat dersidir ve güzeller güzeli melek hocamız burcu hoca derse aynı kitaplarla gelir.
    bh-arkadaşlar zirve dergisinden geldiler. sistem değiştiği için geçen senenin kitaplarını dağıttılar öğretmenler odasında.
    sınıf- hööööö *
    ertesi gün ingilizce dersinde hoca gelir ve
    necben- hocam siz bu kitaplara şu kadar para mı vermiştiniz?
    ga- tabi oğlum siz çözün diye.
    necben- sizi kazıklamışlar hocam burcu hocaya bedava vermişler.
    ga- * kikihihihoho rezil olduk çaktırma.

    * *
    4 ...
  10. 56.
  11. yer: bursa erkek lisesi
    ders: beden eğitimi
    derse köpekten aşşağılık dursun girmektedir ve ayakkabı altlarını kontrol eder. lise 1 öğrencilerini döve döve ayakkabılarının kontrolünü bitirdikten sonra sıra bizim sınıfa gelir. * ilk sırada ben varım ve ayyakbıların altı oldukça kirli.
    köpek dursun- kd
    kd: olum bu ayakkabıların hali ne?
    ra: senin oğlun değilim, düzgün konuş
    kd: ne diyosun lan it.
    ra: ne hakaret ediyosun lan hoca bozması, gelene gidene vuruyosun, ne sanıyosun kendini. burası mahalle mektebimi
    kd: gel lan buraya. *
    ra: sen gel lan
    sevgili sadık hoca devreye girmiş ve dursun denen şahsiyetsizi içeri çekmiş ve biriken kalabalığın siyasi görüşlerini ona aktardıktan sonra;
    kd: olum size hiç yakışmıyor, aramızda peki bi fark yok... neyse geçin içeri ama olmaz böyle yapmayın
    ra: hoca senle biz hafta sonu görüşücez
    hafta sonu geçer ve dursun denen beden eğitimcisi 1 haftalık rapor alı ve o günden sonra kimseye bağırınmaz.
    6 ...
  12. 55.
  13. izmir atatürk lisesi. kimya öğretmeni her ders birilerini azarlayıp aşağılamaya çalışmaktadır. taa ki o talihsiz ana kadar:
    +oğlum senden var ya bi bok olmaz. sürekli haylazlık peşindesin. söyle bakayım büyüyünce ne olacaksın?
    -hiç birşey olamazsam kimya öğretmeni olurum hocam.
    +.... böhüüüü!
    12 ...
  14. 54.
  15. yer: bursa erkek lisesi
    ders: felsefe
    okuldan yeni mezun, yeni öğretmen bir bayan ders anlatmaya devam etmektedir. ilk ders bitmiş ve sınıf bir dahaki ders saatinde hocaya sınıfa komple izin vermesi için konuşurlar zira süleyman çelebi ile basketbol maçı vardır ve bilenler bilirki o maça mutlaka katılınmalıdır. neyse hoca olmaz der, gak der, guk der ve ders başlar. son bir şans vardır ve oda işleme derhal sokulru. tüm sınıf bağırınmaya başlar
    - alçaklara kar yağıyor üşümedinmmi hoca sen bu işin sonunu düşünmedinmi.
    şeklinde tezahürat yaklaşık 5 dakka devam eder. hoca ağlayarak sınıftan çıkar, sınıf maça gider, dönüşte ise disiplin kurulu toplanmştır.
    (bkz: bursa erkek lisesi 1995 mezunları)
    2 ...
  16. 53.
  17. lise1 de zorunlu olarak verilen ve benim asla matematiksel zekama uygun olmayan coğrafya dersinde herkes

    gibi bende bir sohbet halindeydim. sonra hoca tuz gölü muz gölü bir şeyler anlatıyor bende sadece tuz gölü

    ve çevresinin türkiye'nin en kurak bölegesi olduğunu duydum, sonra ayar muhabbeti gelişti;

    +şimdi birazdan aranızdan bir gerizekalıyı kaldırıp bir soru soracağım bilemezse söz veriyorum sözlü notu 0
    -ee devam yaa; abi geçen işte mah....
    +senn gerizekalı olan
    -ben mi??
    +evet evet sen, harbi sıfır vercem ahanda not defteri elimde.
    -efendim hocam
    *ahanda yaprağı yedin olum
    +söyle bakalım türkiiye'nin en kurak yeri neresidir.
    -tuz gölü'nün çevresidir
    +hönk nasıl bildin dinlemeden?
    -ya hocam aslında dinliodum
    * ee hocam sözlü notu yüz mü??
    +ıı şey kem küm
    -yok hocam ben bunu sözlü notu için yapmadım
    *hayda
    +nee??
    -hehehehe
    7 ...
  18. 52.
  19. yer: bursa erkek lisesi
    ders: kimya
    dönemin sonuna doğru derslere gelmeye başlıyan stajer arkadaş sınıfın en arkasında sınıfın bir kaç safisine susun konuşmayın diyerek ayar vermeye çalışmaktadır. durumu fark eden sınıf ileri gelenleri * * bir sonraki ders stajerin etrafına oturur ve konuşma eylemini devam ettirir. stajer yine aynı ayarı vermeye çalışırken yaklaşık 10-15 kişi aynı anda osurmaya başlar ve stajer, hocadan izin isteyerek kusmaya gider.
    (bkz: sessiz eylem)
    (bkz: sessiz ayar)
    11 ...
  20. 51.
  21. öğrenci derse geç gelir
    hoca: kızım niye geç kaldın?
    öğrenci:siz geç kalırsınız diye geç kaldım hocam.
    hoca:?!
    6 ...
  22. 50.
  23. tarih: 1 nisan
    en sert bayan hocalardan birinin ingilizce dersindeyiz. Hoca hazırlıklıdır bugün bana kesin şaka yapılacak modunda gelmiştir. Dersin sonlarına doğru beklediği gerçekleşmeyince;

    hoca: ee çocuklar şaka yapmayacak mısınız?
    öğrenci : şaka mı istiyosunuz hocam...çok güzelsiniz!!

    sınıf kopar hocada dayanamaz kopar
    20 ...
  24. 49.
  25. -olm daha ücüncü soruyu mu yaziyorsun?
    +3 degil hocam o, sekiz. bilindigi üzere yediden sonra üc gelmez.
    -!?!?
    10 ...
  26. 48.
  27. fırlama geçinen bir hoca, konuşmakta olan bizlere laf sokmak amacıyla yanımıza gelir ve yapılan espriye kulak misafiri olur. herkes esprinin güzelliğiyle kahkahalar atmaktadır. ama hoca gıcıklığını yapmak için söze girer ve olaylar gelişir...

    hoca : ben bu espriye götümle gülerim ancak.
    öğrenci : hocam ben de zaten oraya hitap ediyordum.
    hoca : (içses) s.ktirip gideyim ben en iyisi.
    12 ...
  28. 47.
  29. özet: derste bir eseklik yapilir ve disariya atilmak üzerinedir.

    - yeter artik cik dersim'den.
    - siz beni cikartamazsiniz ben istifa ediyorum dersten. drankkkkk *
    - ay böyle bir ögrenci görmedim ben, gene ne var.
    - (kafami sinif kapisindan uzatarak) bir zamanlar dersinizden kovdugunuz fakir ama gururlu ögenci varya...
    - eeeee...
    - gidişim suskun oldu ama dönüsüm muhtesem olacak nihahahahahaha.... (drank)

    sonuc: dersin huzurunu bozdugum için kınama cezasi aldim)

    (bkz: bu da böyle bir animdir iste)
    18 ...
  30. 46.
  31. lise 1 ingilizce kompozisyon dersindeyiz. hocamız chucky filmelerinden çıkmış, zaten son derece de sinirli. şimdiye kadar evlenmemiş olmasını da psikolojisinin tahmin edilmesi açısından belirtmeden geçmeyeyim.
    her zamanki gibi en ufak bir hareketten gıcık kapan hocamız o zamanlar derste epey mızmızlanmış ve sıkılmış olan platonik aşkım olan cem'i sınıftan atmaya kalkar.

    cem:hocam bu sınavı kazığa hazırlatmışsınız doğru mu? *
    chucky:hayır ben hazırladım.
    cem:haaaa kazık sizsiniz!*
    chucky:çık dışarı terbiyesiz saygısız....
    cem:ne çıkcam be!sen çık dışarı, burası benim sınıfım!
    8 ...
  32. 45.
  33. lise 3. sınıf felsefe dersi. konu hocalardan açılmıştır ve sohbet havası içerisindedir.

    - ya hocam, hocaların bize çok takıyorlar, herşeyimize karışıyorlar bir şey de diyemiyoruz.
    - (hoca rahat bir tavırla) yahu zaten az kaldı okulun bitmesine, köprüyü geçene kadar ayıya dayı diyeceksiniz.
    - (arkadan bir ses) tamam dayı.

    bu lafla beraber arka taraf kopmuştu tabi ama hoca duymadı bu lafı yoksa kim ayı kim dayı gösterirdi kesinlikle.
    70 ...
  34. 44.
  35. ..doksanüç kişisinin bedencilerle sorunu devam etmekteydi.*sağlık dersine giren bedenci doksanüç ve kafadarlarını kılık kıyafetten dolayı tahtaya çağırıp ibret olsun diye kalaylamaya başlamıştı.

    -bu ne böyle gömlekler dışarda, kazaklarınız değişik, çoraplar farklı!
    +..
    -hele şu çoraplara bak mikili gufili siz anaokuluna mı gidiyorsunuz? sizin zeka yaşınız kaç kızım?
    +walla hocam buraya sınavla geldiğimize göre anaokulu seviyesinde olmadığı kesin. siz bizim zekamıza laf söylerken okula hakaret etmiş oluyorsunuz biz buraya seçilerek geliyoruz.
    -...**
    10 ...
  36. 43.
  37. doksanüç kişisi yani ben* boynu kırılacak korkusuyla ömrü boyunca takla atamamış, parende atamamış, kasadan atlayamamıştır. bu yüzden bütün beden hocalarıyla papaz olmuştur.

    -doksanüç kasadan atlamaya çalışalım seninle sen atlayamıyormuşsun.
    +hocam ben atlayamıyorum. boynum kopcak zannediyorum. ben başka bir şey yapsam?
    -aa olmaz naptırabilirim ki sana
    +hocam bütün ders koşıyım ama atlamıyım isterseniz ödev de hazırlayabilirim..
    -ya korkulur mu hiç kendine güven ilerde bir işe girdiğinde napcaksın?*
    +hocam bana mülakatta hadi bir kasadan atla da görelim demezler zira akrobat olmayı düşünmüyorum.
    -....
    18 ...
  38. 42.
  39. lise sondayız odtü mezunu ama anlatma özürlü hocamıza sınıfın en çalışkanı hatun kişi
    (ayşe): hocam anlatamıyosunuz yaaa
    odtülü fıcı: sen benim okuduğum okulları oku aldığım puanları al öyle konuş benle .ne hakkın var benimle böyle konuşmaya.....
    tabi ne alakaysa onun okullarında okumamızla dersi anlatamamasının o ayrı. neyse ayşe hayvan gibi bir puan aldı ve tercihlerini vermeye okula gitti okuldada görevli öğretmen odtülü fıcı.ayşe puanını hocanın gözüne sokup" hocam odtuden istediğim bölüme girebiliyordum ama aklıma siz geldiniz ve hiç odtu yazmadım sonum sizin gibi olur diye " dedi
    hoca "sen ne hakla..." demeye kalmadı
    ayşe: hocam odtü tutunca konusunn demiştiniz ya.... deyip başladı saymaya
    sonuc allah kimseyi o hocanın yerine koymasın .
    15 ...
  40. 41.
  41. - esprik nereye gidiyosun öle kalktın..
    + tuvalete hocam..
    - izin aldın mı çıkmak için..
    + aldım..
    - kimden aldın?
    + sizden..
    - ben niye bişey duymadım?
    + içinden sordum siz de içiniz den cevap verdiniz.
    - esprik gidemezsin dedim otur.
    + hocam o zaman herkes arkasını dönsün çöp kutusuna yapiyim.
    - makina çık dışarı..
    + artık izin verdiniz hocam...*
    18 ...
  42. 40.
  43. ders: genel türk tarihi

    her nasıl olduysa olmuş, ders kaynamış, konu hiperaktiviteye gelmiştir. bir arkadaşımız hiperaktivitenin hastalık olduğunu söylemiştir; fakat sevgili öğretmenimiz ise kendinden gayet emin bir şekilde hastalık olmadığını iddia etmiştir. uzun süren tartışma neticesinde hocamız: ben doktor eşiyim. benden iyi mi bileceksin!" diyerek kendince son noktayı koymuştur.

    ilerleyen günlerde araştırmalarımız bize hiperaktivitenin hastalık olduğunu göstermiştir. demek ki doktor bir eşe sahip olmak, doktorların sahip olduğu bilgilere sahip olmak anlamına gelmiyormuş.

    aradan geçen günler sonrasında yine bir gtt dersinde laf şizofreniye gelmiştir. aura, beyninin bir köşesine öğretmeninin doktor eşi olduğunu yazmıştır ve beklediği an gelmiştir.

    aura: hocam şizofreni bir hastalık mıdır? değilse nedir?
    hoca: nerden bileyim ben kızım doktor değilim ya!!!
    aura: e ama doktor eşisiniz??
    hoca: doktor eşiysem neyin hastalık olduğu bilmem mi gerekiyor?
    aura: bilmem, bilmeniz mi gerekiyor? hiperkativite konusunda son noktayı doktor eşi olmanız gerekçesine dayandırarak koymuştunuz da...

    der ve asıl son noktayı koyar.. hoca da diyecek laf bulamaz, konuyu değiştirir. *
    10 ...
  44. 39.
  45. ders: beden eğitimi

    19 mayıs çalışmaları münasebetiyle okulda bulunmayan beden eğitimi öğretmeninin yokluğundan faydalanan aura ve arkadaşları, ön bahçede fink atmaktadırlar. okulun belalı sınıfı olarak toplu halde ortalıkta gezinmeleri sakıncalıdır; fakat ortalığı boş bulunca dayanamayıp kanser hücreleri misali bir araya toplaşırlar. * onlar güle oynaya gezinedursun, okulun müdür vekili * köşeyi döner ve sinirli yüz ifadeleriyle karşılarına dikilir. auraya dönerek:
    + kızım o üstündekiler ne?!?!
    - beden eğitimi giysilerim hocam.
    + ne yani şimdi o üstündeki t-shirt mü?
    - eh, evet hocam..
    + peki o altındaki ne?
    - * kapri hocam kapri!
    + siz derste bunları mı giyiyorsunuz eşofmanınız yok mu?
    - biz bunu eşofman niyetine giyiyoruz zaten hocam!
    + dersiniz ne peki?
    - ~gerizekalı adam ne olabilir ki!!! der aura, tabi ki içinden.~ gördüğünüz gibi beden eğitimi.
    + peki hocanız bir şey demiyor mu giysilerinize?
    - * hocamız olmadığı için diyemiyor ne yazık ki..

    lafın öğretmen yetersizliğine geleceğini kavrayan zeki(!) müdür vekilimiz: "peki evladım hadi hayırlı dersler" der ve usul usul gider.
    9 ...
  46. 38.
  47. ders tarih...

    sınav sonuçları açıklanmış, çoğu kişi istediği notu alamamıştır. 3 5 puan artırabilme çabası içindeki öğrenciler, öğretmen masasının etrafında adeta ateşten çember oluşturmuşlardır. Git gide artan kalabalık hocayı iyice boğmuştur. O esnada hocaya iki farklı sınav kağıdı gösterilir. Soruya verilen cevaplar hemen hemen aynıdır; fakat hoca ısrarla "Görmüyor musun x'in anlatımı ne kadar kapalı! Ben nereden bileyim ne demek istemiş!" der. oysa sadece kullanılan kelimeler farklıdır ve sırf bu yüzden arada 8 puan fark olmamalıdır. neyse, en sonunda hoca öfkeli kalabalığı otoritesini kullanarak dağıtır ve dersine başlar..

    Konunun ortasında bir arkadaşımız hocaya soru sorar. Hoca üstü kapalı bir cevap verir. Bunun ardından hocanın verdiği cevaptan hiçbir şey anlamamış olan arkadaş "Ama hocam çok kapalı konuştunuz bir şey anlamadık biz yaaa!" der ve alık alık etrafına bakınır. Hoca da "Sizin bu kapalılığı anlayacak kadar zeki olduğunuzu düşünüyordum." der o her zamanki bilmiş üslubuyla.

    Derken...
    Birden auranın sesi yükselir sınıfta o sessizliğin ortasında...
    "Sınavlarda kapalı cevaplar yazarken biz de sizin bunları anlayacak kadar zeki olduğunuzu düşünüyorduk!!!" der...

    Hoca başta susar..
    Tüm sınıftan müthiş bir alkış kopar fakat ne aura, ne de hoca istifini bozmaz.
    hoca: "aura gaza gelme! beni hala tanımamışsın."
    aura: "siz de benim gaza gelmeyen biri olduğumu bilemeyecek kadar beni tanımamışsınız."

    bu cümleleri sarf ederken bir auranın tek kaşı havadadır, bir de hocanın.. resmen paslaşır bu kaş kaldırmalar..

    hoca auranın cevaplarına bozulur ve ilk fırsatta kendisine laf sokmaya çalışır.. ama sonuç yine hüsrandır..

    dersten sıkılıp arkadaşıyla sessizce konuşan aura ve arkadaşına: " allah akıl fikir dağıtırken herhalde siz kapının arkasında kalmışsınız!!!" der ve içten içe zafer edasıyla güler..

    hemen auradan kontra atak gelir: "Kapının arkasında olduğumuzu bildiğinize göre siz de aynı tarafta olmalısınız!"

    hoca altta kalmamaya çalışarak: "yok ben kapının öbür tarafındaydım." der.

    aura: "sizin ön dediğiniz yer bize göre kapı arkası oluyor hocam!"

    der ve son noktayı koyar..
    25 ...
  48. 37.
  49. hoca: kızım neden ayağa kalkmıyorsun?
    öğrenci:komplekse girmeyin diye,sizden uzunumya o bakımdan.
    (yaşanmıştır)
    14 ...
© 2025 uludağ sözlük