mat. dersinde..
bizim öğretmenimiz biraz garip dersin 20 dk ailesini anlatır 2o dk ders anlatır. burada elif kimyadan test çözmektedir ee öss yaklaşmıştır..ve benide sevmez..
-elif niye dersi dinlemiyosun?
-gene kızınızı anlattığınızı sandım hocam gerçi ders anlatsanızda dinlemiyorum..
-niye?
-anlamıyorum hocam..
-dinlemezsen tabi anlamazsın en düşük notu sen aldın farkındasın değil mi?
-hocam x lisesinde 0 veya 100 ne fark eder ki..
-sınıfı nasıl geçeceksin..
-ortalamayla..
-öss de ne yapacaksın peki? mat2 yapmayacakmısın?
-elbette yapacağım ama sizin kursunuza gitmeyerek aldığım notlar sınavda başarısız olacağım anlamına gelmez..
-çık dışarı terbiyesizz!!!
-çıkamam devamsızlığım çok..
-son yazılıda görürsün sen..
-evet evet görürüm ben..
Lise 2 de test kitapcigi aldiran muhasebe hocasi , arkadaki cevap anahtarina bakmayalim diye yırttırdı . ben cantamın ön gözüne koydum yırttıgım kagitlari , cevap anahtarinin yerinede babayi bulursun yazdim.
bi kac gün sonra hoca test sorularını soruyor , hepsine dogru cevabı veren benim , bana kitabini getir evladim diyor.
götürüyorum kitabi , hoca cevap anahtarina bakiyor ..
ders coğrafya ve okulun en kıl hocası ile muhattabız. kasten cıkardığımız hayvani sesler sonucu hoca deliye döner ve başlar bize savurmaya. sonra birden susar. size bi önerim var der. ben aranızdan bir temsilciyle tartışmak istiyorum. böylece belki bu sorunu halledebiliriz. şimdi aranızda seçim yapın der. sağolsunlar arkadaşlar oy birliği ile beni seçer. bizde başlarız tartışmaya...
c.h- evladım sizin benimle ilgili bir probleminiz mi var?
e.m- hayır hocam ya ne alaka. öss sınavlar bilmem ne. bide sizle mi uğraşcaz.
c.h- hemen kılıçları çekmeyelim.
e.m- tamam ben soktum zaten (kikirdemeler)
c.h- peki neden bu kadar bağırıyorsunuz?
e.m- dedik ya hoca. derdimiz çok.
c.h- derdiniz çok diye ayılar gibi bağırmak zorunda değilsiniz.
e.m- ee yeetti be. biz sana sıcak bir ev ortamı oluşturmaya çalıştık sadece. hep iyi niyetimizden oluyo bunlar.(kahkahalar,ulumalar)
c.h- çık lan dışarı it.
e.m. tamam hocam. ben çıkayım siz de uykuya yatın. hem bahara kadar da derslerimiz boş geçsin. test çözer arkadaşlar (ben çözmem o ayrı)
sonuç olarak...
ezikmüteşebbis = disiplin (alıştık artık)
coğrafya hocası = terk-i diyar (gitti dağ gibi adam)
(bkz: adamın homuğa gorlar)
saç sakal birbirine karışmış iki öğrenci okula girmeye çalışırken, hocaları hooop der. sonra da;
+terörist misiniz lan siz?
-yok hocam biz kantırız..
+hönk
-nihuhahahaha...
ogretmen: evet arkadaslar, anladiniz dimi? yani bir elimize demir, bir elimize bakir cubuklar alip ikisine de elimiz yanana kadar isi verdigimizde; ne olurmus schizo? schizo: ya hocam, biz manyak miyiz durduk yere 2 elimize de cubuklar alip elimiz yanincaya kadar isitalim?
bekledigi cevabi alamadigindan ogretmen biraz sinirlenir.
ogretmen: schizo sana burda bi laf soylerim. butun sene utancindan benim derslerime giremezsin, gider kantinde oturursun. terbiyesiz. schizo: hocam bende soyluyeceginiz lafa bi cevap veririm, sizde utancinizdan bizim sinifa giremezsiniz. butun sene birlikte kantinde oturur cay iceriz.
hoca bir konu anlatmakta,bizler de o sırada not almaktayız.Arkadaşlardan biri geride kalır ve sorar:
- bir ne ya?
hoca: alfabede birinci sayı varya o!
- hocam alfabe de sayı yok!
Efendim lise son sınıftayız bu sebepten dolayı okulumuz üniversitelere gezi düzenlemekte yedi tepe üniversitesine gittik efendim bizde eşit ağırlıkçıyızya en öne oturttular bizi neyse hukuk bölümünün Aslanı * gençte bir adam çıktı bölümünün tüm güzelliklerini anlattı işte efendim yok dubble major yok öğrenci değişimi falan bende öne çıkcam ya dedimki ;
-efendim bu hakim savcılık sınavında başarı oranınız nedir ?
+Bizim öğrencilerimiz bu sınavı tercih etmiyor
- niye ?
+özel sektörden çok ilgi görüyoruz.
-peki girenlerin kazanma oranı ne ?
+Çok az kişi girdiği için bilemiyorum
-nası yani girenlerin kazanma yüzdesini bilmiyormusunuz ?
+hayır bilmiyorum azınlıkta oldukları içinde bilmek zorunda değilim.*
-Allah allah benim anlamadığım Ankara üniversitesi de özel sektörden çok ilgi görüyor ama hangi hakime sorsam ankara mezunu çok garip..
+* evet.
analitik geometri dersindeyizidir. lise ikinci sınıf zamanları. derse giren kadın öğrenci ismine puan verir, öyle ki matematik dersine girdiği sınıflar alt kümse sayısını - bulan çocuğa tam puan vermiştir bi sorundan. **
+çocuklar konuşanın sözlüsüne 30 veririm ona göre !
benim* ilk sınavım onbeştir, velhasıl ikinciside pek parlak geçmemiştir. yirmi almam şiddetle muhtemeldir. ** Hoca dayanamaz ve bağırır en sonunda bana.
+endrin, numaranı söyle evladım otuz atacağım.
-781. cidden atacak mısınız hocam ?
+evet !
-Allah razı olsun. hoca dumur bir ifadeyle bakakalır.
+evladım sen iyi misin ?
-ilk sınavım onbeş, atında ortalamam yükselsin ?
bütün sınıf yarılır, ama hoca bilerek o otuzu atmaz ! *
lisede gencten firlama bir matematik hocamiz vardi.severdim de keratayi yanlis olmasin.bir gün konu acildi ne olacaksiniz diye.ben de tm ögrencisi olmama ragmen yalaklik olsun diye doktor olucam hocam dedim.kücüklükten beri istemisimdir doktor olmayi dedim.sinif hafif hafif kikirdamaya basladi.hoca da gülüo.senden dedi olsa olsa baytar olur.ben de tedaviye bana gelirsiniz ozaman dedim.sinif koptu.hoca kipkirmizi tabi.sonra o da gülmeye basladi ve sinifta su cümleyi kurdu: ''harbi göt oldum lan!''
derste öss ile ilgili muhabbet yapılıyordur hoca ile beraber.
ö:hocam sınavda görevli olanlar kaç para alıyor?
h:40-50 ytl fln..
ö:siz de sınav görevi alıyor musunuz?
h:alıyordum da son 2 yıldır almıyorum.
ö:parayı buldun tabi.
edit:ayar değilde bir nevi laf sokma.
5 dakikalık tenefüsü olan ve 5 dakika doldugu saniyeden itibaren koridorda kimsenin olmaması gereken bir lisede okumustum. yine o cık kadarcık tenefüsümüz sınıftan cıkana kadar bitmiş hocaralar koridordakileri kıza bagıra sınıflarına sokuyorlardı.o sıra lavoboya gitmesi gereken öğrenciye hoca kızarayak **
-nereye gidiyorsun sen? diye soruyor.
oha lan yetti be diye içinden isyan eden öğrenci o anda yapabileceği en iyi şeyi yapar ve hocaya dönüp şöyle der..
ant oldu olası tarihe meraklıdır. haliyle tarih bilgisi de iyidir.
okula yeni bir tarih hocası gelir.
sınıfın en arkalarında ders kaynatmakla mesgul-sınıfın haytalarından olan anthrax'da, daha ilk derslerden hocada birkaç arkadaşı ile birlikte "tembel" intibası bırakmıştır.
bu şekilde sürüp giden birkaç haftadan sonra sınav dönemi gelir. ama genç ve idealist hocamız 'asla' kopya çektirmez. kitabı zaten daha önce roman gibi okuduğu için anthrax önce bir etrafını süzerek başlar sınava.
anthrax'ın çok fazla düşünmeden sınav kağıdını doldurmaya başladığını gören hoca kıllanır ve ant'ın yanına gelir. yanına gelen hocayı, ve sınıfta kıvranan diğer arkadaşlarını gören anthrax'ın aklına bişey gelir. hoca geldiğinde ant geri yaslanır ve hocaya "hayırdır hocam? sınavı zor yapmışsınız" gibi şeyler söyler. hoca kürsüye gittiğinde ise tekrar yazmaya başlar. birkaç defa bunun tekrarlanmasından sonra hoca anthrax'dan şüphelenir ve sınava kürsüde devam etmesini söyler. ama anthrax aynı taktiği kürsüde de devam ettirir. "hocan gelince dur-hoca gidince hızlı hızlı yaz." olası bir kopyadan şüphelenen hoca anthrax'ın gömleğini ceketini çıkarttırır-pantolonunun ceplerini arar. tabi bu arada sınıf kopyayı çeker.
2.sınav döneminde anhrax'ın tarihinin iyi olduğunu daha önce tecrübe etmiş olan hoca, bu sefer anthrax'ın sıra arkadaşını kaldırır ve anthrax'ın yanına çömer. duvar kenarında olan anthrax'a sırtını-sınıfa yüzünü döner ve sınav ile meşgul sınıfa "kopya çekmeyin", "yakalarsam kötü olur", "siz yapabildiğinizi yapın ben not veririm" tarzı klasik nasihatler verir. anthrax'ı ise kendi haline bırakmıştır arkasında.
sınavı bitiren anthrax hocanın omzunun üstünden sınıfa döner bakar, zaten canı da sıkılmaktadır, ve dolu olan sınav kağıdını hocanın kafasının üzerinden sınıfa çevirir. yarım saattir konuşan-nasihat eden hocaya bir kez bile bakmamış olan sınıf, bir anda hocaya döndüğünde hoca kısa bir afallama geçirir. ilk önce bakışların kendisine yöneldiğini sanır, fakat daha sonra bakışların yönünün kafasının üstüne doğru olduğunu görünce kafasını kaldırır, kaldırır, kaldırııır ve tepesinde elinde sınıfa dönük sınav kağıdıyla gülümseyen anthrax'ı görür.
o günden sonra hoca artık şunu bilir ki;
anthrax kopya çeker, eğer çekmesine gerek yoksa da kopya verir. yani anthrax boş bırakmaya gelmez.
o günden sonra anthrax artık şunu bilir ki;
hoca genç ve cüsseli adam ise riske gir-me-ye-cek-sin.. koyup da oturtabilir.
öyle durumda sittir etsene sınıf, ama olmaz; (bkz: lanet olsun içimdeki şu insan sevgisine)
dipnot: hoca bunu okuyorsan, kopardıydın kulağımı ellerin kırılsın.*
sene:2002 ders:milli güvenlik ögretmen:ismini unuttugum bir emekli albay
hoca kızları dısarı cıkarıp sadece erkeklerde konusmak istedigini söyledi kızlar cıktı ve muhabbet basladı,
hoca "cocuklar bugunku dersimi sizlere ayıracagım ne derdiniz sorununuz tasanız sıkıntınız varsa söyleyin cekinmeyin" dedi,
bazıları bikaç şey söyler sıra bende:
kuzenix:hocam hertürlü sorunmu?
albay:evet oglum hertürlü cekinme söyle
kuzenix:erken boşalma var hocam!( yok ama maksat muhabbet işte bide ne cesaret arkadas koca emekli albay şimdi olsa yanından gecemem kıcım yemez,askerligi yaptık tabi ondan sebep)
albay:(sinirli bir tebessüm)tamam oglum.