çalışkan,sümsük(hepsi değil),etliye sütlüye karışmayan,taktığı kravatı tee bilmem neresine kadar çeken,hatta gömleğin en üst düğmesini dahi ilikleyen,çok çalışkan olmasa da orta halli(kafa bassa zaten muhakkak çakallığı olurdu;ki bu da idare katı demek oluyor),anaya babaya da uysal olanvasat ergen kimsenin yaşaması gayet muhtemel durum.
ileride çocuğuna anlatabileceği ve sakın bu hatalara düşme diyebilceği tek bir anısı bile olmayan insanlardır fikrimce . Çünkü insanlar hata yapa yapa görür çoğu şeyi.
yaramazlığı en babasını yapıp, altından yağ gibi sıyrılıp en üste geçmektir.zeki çevik çalışkan olmaktır.
(bkz: bu çocuk yapmaz ben kefilim)
(bkz: beyin bedava)
liseye adam gibi okumak, eğitminin orta öğrenim kısmını tamamlayıp, yüksek öğretime geçmek isteyen, anasının babasının emeğine saygı duyan doğru dürüst bir evladın, ite kopuğa bulaşmaması, bir suç işlememesi ve sonucunda disiplin suçu almaması durumudur. adam olacak çocuk en başından bellidir.
ilköğretimde olsun şuanki lise hayatımda olsun hiç disipline gitmemişimdir giden arkadaşlarım olmuştur zaten onlarda sorunlu arkadaşlarımdı sık sık giderlerdi su yoluna çevirmişlerdi.. ben ise müdür odasına sadece sınıf defterini alıp bırakmak için sık sık giderdim onda da ceza almazdım.
üniversitede patlamanın yaşanabileceğine delalettir uzak durulması gerekir.
eskilerden; bir lise vardı, spor ayakkabı, saç sakal, kılık-kıyafet kontrolü kapıda yapılırdı. kriterlere uymayan öğrenciler kapıda çevirilirdi. ayakkabısı spor olanlar evlerine, saç-sakal ve kılık kıyafet problemi olanlar müdür odasına giderdi. evlerine gidenler şanslıydı, saçı sakalı olanlar müdür yardımcısının marifetli ellerine teslim olup "üç numara" saç kesimine ve bol kanlı sakal traşına maruz kalırlardı. birde yetmezmiş gibi kılık kıyafeti bozuk olanlarla birlikte derse yollanmadan önce müdür kadrosu tarafından şiddete(!) maruz kalırlardı...
işte böyle bir lisede okuyan öğrenci gayrıresmi kanallardan disiplini gördüğü ve bu kurallara o zamanlarda uymak zorunda olduğu için üniversitede patlama yaşaması doğaldır.
lise yönetiminin ciddiyetsizliğinden de kaynaklanabilecek bir durumdur.zira yemediğimiz halt kalmamıştı 3 kez müdür odasına gitmiştik,okula dışardan amcalar girerdi alakasız bir şeyler satarlardı biz organize ederdik yani bunlarda bile bir şey yapılmıyor.hee bi arkadaş sıraya işedim falan demişti tabi biz onu yapmadık gerçi o arkadaşta atılmadı.bizde de bir arkadaş derste su şişesine işemişti.ona da bir şey olmamıştı.demek istediğim lisede disiplin cezası almak için çok ciddi bir mesele olması lazım yoksa taşağın her türlüsüne izin var hemen hemen.
ileride iyi bir üniversitede iyi bir bölüm okuyacak adamdır. lisede disipline gidecek kadar düşmüş kaç öğrenci sağlam bir üniversiteye kapak atabilmiş ki? böyle tiplerin çoğu kendini ispatlamaya çalışan küçük üniversitelerin en fazla 2 yıllık bölümlerine ya da özel üniversitelere giderler. sonuçta da sadece çocuklarına anlatacak güzel hikayeleri olur ama onlara iyi bir gelecek veremez. ama önemli olan çocuklara anlatacak güzel hikayelerdir değil mi? tüm devlet okullarında en kırosundan tut en işe yaramaz boş beyinlisine hepsinin başından benzer hikayelerin geçtiği eşsiz hikayeler. sıkıyorsa çocuğuna başarı hikayeni anlat. ama olsun bu da iyidir, heyecanlı olur hem.*
kurallara uyan bir öğrenci olmanın dışında, hem bütün yasakları delen hem de sevilen bir öğrenci olmaktan dolayı, her durumda ilgili öğrenciyi idare eden yöneticilere sahip öğrencinin başına gelendir ya da gelmeyendir.
-ya kanka işte ben de disipline gittim hocayla papaz olduk ya :S
-ben 4 defa disipline gittim yaa, okuldan uzaklaştırma da aldım.
-benim eve uyarı geldi hacı geçen hocaya kafa attım.
-ben de tasdiknameyi aldım kanka.
bir haftada her gün yani toplamda 5 defa giderek rekor kırdığımdan dolayı tadamadığım masumiyet tablosu. ama sağolsunlar silmişlerdi mezun olurken dosyamdan.