Hoca yakınında oturan tipmişim. Yağcı asla ama gerisi doğru. Senin bütün özelliklerin içinde en öne çıkanı, sınırsız bir hırsa sahip olman. Bilgiye, öğrenmeye karşı da çok büyük bir açlığının olduğunu söylemek gerek. Lisede her ne kadar, hocanın yalakası olarak tanınsan da, senin amacın sadece yeni bir şeyler öğrenmekti, sen kendini biliyorsun. Bu girişkenliğin hayatının ileriki yıllarında hep işine yaradı. Hem zaten o tembel tenekeler seni çekemedikleri için sana o tür şeyler söylüyorlar, ki o günlerden beri antenle geziyorlar *
Sen lisedeki o çok garip tiptin. Gizemli bir havan vardı; garip kitaplar okur, garip garip laflar eder, okul üniformanın üstüne-içine garip garip kazaklar-tişörtler giyerdin. Tam bir kapalı kutuydun yani, kimse konuştuklarından bir şey anlamazdı. Senden nefret eden de çoktu; ama çok şükür seni sevende de bağımlılık yaratıyordun. içinde uysaldın; fakat öyle tehlikeli bir havan vardı ki, okulun en belalıları bile seni görünce geri'ye takıyordu. Gerçekte okulun salaklarını kendi içinde ti'ye alıyordun. Şimdiki durumun da aşağı yukarı böyle aslında!
Genel kültürü iyi bir öğrenci olduğum için her derste söyleyecek bir şeyim vardı.
Ama çok tanınmak iyi olmuyordu, misal yazılı için verilen toplu dilekçe olayında örgüt lideri gibiymişim gibi sadece benim kanaat notuma 0 verilmişti.