çok normal bir durumdur. ben de ilkokul-ortaokul çağında evde babamın dinlediği kasetlerden esinlenip tüm cengiz kurtoğlu, orhan gencebay şarkılarını ezbere biliyordum. sonra da lise ve sonrasında metal müzik tarzına ilgi duymaya başladım. daha eskiden duymamıştım ki önceden beri dinleyeyim. metal dinleme olayım caravan kapanana dek 5-6 sene sürdü. sonra trance müzik sardı. eskiden trance lafını duyunca klasik kop kop müziğidir herhalde diyordum. oysa goa trance, psychedelic trance hayatın kendisiydi. ve de üstümde başımda, herhangi bir zaman ben bu müziği dinliyorum gibi takılar, giysiler yoktu. artık halk müziği dinliyorum musa eroğlu,yedi karanfil, sözsüz çalıyor, ruhi su derinlerden sesleniyor ve ben uzaklara gidiyorum. ve de metal olsun, trance olsun çok olup boka sarmadığı müddetçe hala dinlerim. aslolan melodidir.
her türk genci maalesef geçmişte yaşadığı travma sonucu ortaya çıkan durum. bende yaşadım bunu. cengiz kurtoğlu dinledikten sonra red hot chili peppers, opeth, metal, rock dinlemem liseden sonraki döneme ait olmaktadır... doğrudur.
ortamın büyüsüne kapılan gençtir kendisi. eğer hakkını veriyorsa problem yoktur. yok ama hala aklı ferdide kaldıysa, eski sevgili gibi ferdiyi unutamadıysa, ıslak sopayla dövülesidir.
15-16 yaşında gelişim tamamlanmadığından gayet normal bir gençtir.
hele hele insan denen varlığın ruhsal gelişimi ömür boyu tamamlanmadığından sürekli farklılaşması doğaldır. ferdi tayfur özelinde arabesk dinlemek veya metal müzik dinlemek 'düzgün/doğru insan' olmanın bir kıstası değildir. her insan kendine doğrudur. her insanın tad alma duyusu dil ile sınırlı değildir.
hal böyleyken, bu gençleri 'özenti' olarak nitelemek yapılabilecek en büyük yanlıştır. bunu en çok o zevkin 'yerli'leri yapar. 5 yıldır metal müzik dinleyen kişi, yeni yeni metal müzik dinleyene 'özenti' diyerek kendi tekeline almaya çalışır bu müziği. bunu her tür müzikte uygulayanlar vardır. "daha düne kadar tekno'cuydun. ben yıllardır rap yapıyorum" diye diss atar biri diğerine.
en bariz örneği de "bunların yaptığı sanat mı? biz yıllarımızı verdik ulan" diyen pili bitmiş, çenesine vurmuş eski sanatkarlardır.
neyse efendim, çevre koşullarına uyum sağlamak 'bukelamun olmak'tan değil, insan gelişiminin doğal bir sonucu olmasından ileri gelir. bu farkı ayırt edemeyenlere selam ederim.
"annem bana hamile iken the beatles dinlermiş. o gün bugündür the beatles aşığıyım." hassiktir.
kişinin özentilikten, kendini kanıtlama yada daha beteri mala vurma ihtiyacından bu dönüşümü yaşadığını düşünenlere tavsiyem, yıllar içinde bu kişiyi iyice gözlemlemeleridir. bahsedilen müzik türü başlı başına bir hayat biçimi olmamakla birlikte, kişinin hayatına gerçek anlamda zuhur ettikten sonra asla geri dönüşü yoktur. eğer ki kişi gerçekten sevdiği için dinliyorsa zaten kendisine özenti, kolpa, ortam piçi gibi yakıştırma yapanları takmayacaktır.
sebebi ne özentilik ne de kendini kanıtlamadır. gerçek sebebi abazanlıktır. adam üniversiteye girimiş, e haliyle bir kültür ortamı falan, bakıyor ki ferdicilikte iş yok, bu sıfatla bir gruba dahil olup hatun kaldıramayacak o kişi ne yapacak o zaman! metal punk vs. ortamlarına akacak, onlar gibi giyinip onlar gibi takılacak!
örnekleri çoktur. gerçi sadece üniversitede değil lisedede gayet göze batan kısımdır.
lisenin ilk senesinde krocuk olan cocuk haggard falan dinleyince hönk?! oluyorsun falan ama bi süre sonra alışıyorsun.
(bkz: ortam insanı değiştirir)
(bkz: metali yaşam biçimi sanan genç) bi kaç notanın kombinasyonu ve bu notalara ses veren aletler nasıl da sınıf belirliyor değil mi..
piano:seviyeli osmanlı hanedanı soyu mensubu genç
elektrogitar: asi haşin genç
klarnet: trakaylı şopar genç..
ama opeth closure'da bi kaç darbuka namesine yer verdi diye mest oluruz hepimiz değil mi..:kategorizasyon yapmaktan kategori tanımını düşünmeyi unutmuş genç..
