Bilinçli ve talebenin hedefi doğrultusunda seçildiyse "ne mutlu ona" denilecek türde olan eylemdir.
Kendimden örnek vereyim efenim. istediğim meslekte fizik, kimya ve biyoloji dallarıyla ilgili bir konudan eser yoktu. Eşit ağırlığı seçtim ben de. Diğer arkadaşlarım bana salak damgası vurdular imalı imalı konuşarak. Neyse efenim, zaman geçti. Ben takdir teşekkür dolanırken bunlar teşekküre yaklaşamıyorlardı bile. Sonra benim gibi eziklerin(!) olduğu eşit ağırlığı seçtiler. Orada da yapamadılar. Bön bön baktılar, bön bön.
Mülkiye'yi okumayı seçmektir en yüksek tecihle.bunu düşünen insan uzun vadede ülkesini yönetmeyi de düşünecektir.Fotoğrafçılık, grafik tasarım okuyup 80630'da hayatını piyasa yapmak, belki kız düşer abi demekle mi geçirsin.
benim zamanımda yapanlara, kafası az çalışan tembel, muamelesi yapıldığından, istememe rağmen yapmadığım tercih. bu sebeple şimdi istediğim bölümlerde okuyanlara gıpta ile bakarım hala.
Gayet yerinde bir seçimdir. sayısala gidip güzel yılları mahvetmek ve sözele gidip her derste uyumak istemeyen gençlerin buluşma noktasıdır. Uluslararası ilişkiler bu bölümdekiler için iyi bir alternatiftir.
son zamanlarda sayısal ögrencilerinin kacmak rahata kavusmak icin * gecis yapması üzerine esit agırlıgın artık kacıs alanı konumuna gelmesini sagladıkları eylem.
kabul etmek gerekir ki sayısal, eşit ağırlık ya da sözel bölümlerinin gercekten öğrencileri olanların ilgi alanları farklı olduğu gibi kafasının iyi çalıştığı alanlarda farklıdır. bu durumda bu öğrenciler arasında kimin daha zeki olduğuna karar verilemez. ki bu yüzden çok saçmadır eşit ağırlıkçının sayısalcıdan ya da sözelciden hakir görmek. ilgi alanıdır. sırf bu yüzden seçmişse de saygım sonsuzdur.
sözel ve sayısal bölümün harmanlanmasıyla ortaya çıkan bölümdür. bu bölümü seçenler hukuk, siyasal bilimler, kamu yönetimi, uluslararası ilişkiler, psikoloji, vb. bölümleri hedeflemektedir*.
diğer okullarda durum farklı galiba ama bizim okulda* eşit ağırlıklar ezici çoğunluk olduğı için kimse sesini çıkartmazdı. daha doğrusu hiç bir sayısal süper değildi. bilinçli olarak seçilme oranı %75-80di. bazen sayısallar eşit ağırlığa kaçardı. sözeller ise hak getire, bilinçli seçilme oranı belki %10 bile değil. sırf matematikten kaçış bölümüydü bizde **. ***
pek çok kişi tarafından kolaya kaçmak olarak yorumlanan, velakin hiç de öyle olamayan eylem. kolaya kaçmak için seçenler %20 ise bilinçli seçenler %80'dir. ama dershanede, okulda, diğer insanların gözünde, çok afedersiniz, eşşek olarak yer alırsınız. çünkü eşit ağırlık salaklar içindir, sayısalcılar zeki olur, zoru sever. nahh sever! eşit ağırlıklı dersleri sıkıcı, yorucu ve dayanılmaz buldukları için sayısalı seçer birçok öğrenci, fen bilimleri dersleri iyi olduğu için ya da zoru sevdiği için değil. ayrıca buna rağmen küçümser eşit ağırlıkçıyı, alay eder.
not : burda sözüm gerçketen isteyerek sayısalı seçenlere değildir.
ayrıca biraz hiddetlendim, evet ama kanayan yaramdır bu.
bölüm seçimleri söz konusu iken bir hocamız şöyle bir konuşma yapmıştı bize;
"sürü mantığıyla hareket etmeyin. herkes sayısal seçiyor diye bu sizin sayısal da başarılı olacağınızı göstermez. ha zeka konusu mu? kim demiş sayısallar daha akıllı diye? siz hepiniz bu okula sınavla gelmediniz mi? hepiniz yaklaşık olarak aynı konumlarda değil misiniz zeka konusunda? tek bir tercih mi etkiliyor zekanızı?
biliyorum bu sınıfın çoğu sayısalcı olacak. işte onlara bir tavsiyem; eşit ağırlığa giden arkadaşlarınıza iyi davranın. siz işsiz bir biçimde ortalıklarda dolaşırken, onlar devletin her hangi bir idari biriminde bakanlık ya da benzeri bir görev alırlarsa eğer utanırsınız yaptığınız bu zeka küçümsemelerinizden."
fen okuyanların o bolum çok kolay keşke bende onu seçseydim sözlerine maruz kalmak sonrada o lafı soyleyen fenci arkadaşlarının eşit ağırlık bolumlerınden birine girdiğini görüp kopmaktır.
freud a gore guzel olan her seye dokunulmalidir. buna gore esit agirliklara bakiniz ohhhsss iste esit agirliklar diyebiliyoruz. secim sizin ya avuclarsiniz, ya sikarsiniz.
iktisat işletme gibi bölümleri istememe rağmen zorunlu sayısalcı olduğum için yapamadığım hededir. fen lisesine gittiysek suç mu?. orta 3 e giden çocuk gelecekte bu bölümlere giremeyeceğini hayatının ona göre şekilleneceğini nerden bilsin. yapmışız işte bi hata. senelerde öyle geçmiş.
korkak olmayan öğrencilerdir. kimi sayısalcının gönlünde eşit ağırlık yatar. mühendislik, doktorluk, cart curt çekmez ilgisini. ama insanların "sayısallar daha zekidir" görüşünden yola çıkarak eşit ağırlık seçerse aptal gibi görüneceğinden korkar.
*sonuç: zevk almadığı, -başkalarının gözünde- iyi bir meslek.
kendi bölümüm diye söylemiyorum ama alay etmek bir yana, bu bölümün öğrencilerine gıpta ile bakılması gerekir. hem sözel, hem de sayısal bölümle uğraşan bizlerin işi de sayısal öğrencileri kadar olmasa da kolay değildir. geleceğin avukatları, savcıları ve hatta üst düzey devlet görevlilerinin bu bölümden çıkacağı da unutulmamalıdır.
fende zorlanmakla genelde alakası olmayan durumdur. çok kitap okuyan *veya ea'da bir bölüm isteyen birinin doğal hareketidir. sayısal öğrencilerine göre şansları daha fazladır.