mallığın işaretidir. böyle yapanlar ilersini düşünmeyerek sırf sayısalın zeka işareti olduğunu sanan saçma insanlardır. eşitağırlık öğrencisinin az çok herşey hakkında bilgisi vardır. analitik düşünme yeteneğine sahipken aynı zamanda yorumlama yeteneğine de sahiptir.ilerdeki mevcut sınavlarında da faydasını ziyadesiyle görecektir.
Saçma bir eylemdir. Sonuçta oraya Fen derslerini yapamadığı için gelenler var. Ama oraya gerçekten istediği meslekler o bölümde olduğu için gelenler de var!
mühendislik fakültelerinde kol gibi dersleri okumaya başlayıp saçlarını dökünce, abazanlıktan elleri aşınmaya başlayınca, iş olarak şehir merkezine en az iki saat mesafedeki soğuk ve itici sanayi bölgelerinde çalışmaya başlayınca sayısal öğrencilerinin masa başında düşünüp pişman olmasına sebep olacak davranış.
düz liselerde doğru olandır.herkesde ben hukuk okuyacağım havası vardır.Matematikten zorla 50 alan kişiler hukuk kazanacağını sanıp ea a geçince ülkede bu kadar işletme mezunu çok oluyor.
lisedeyken az da olsa yaptığım muameledir. onlarım boş boş durması sürekli sayısalcıların çalışıyor olması sinir bozucudur. şimdi keşke bende ea olsaydım diye düşündüren yaptığım yanlıştır.
(bkz: sayısalda zorla mühendis olacağıma ea da zorla avukat olmak)
sayısalcılar tarafından fazlasıyla yapılan muamele. söz konusu geçen yazılı olduk matematikten, sayısaldan bir zibidi çıktı ' sizin sayenizde sorular çok kolaydı ' dedi. hey allah'ın salağı, düz mantık dedim tabi içimden. hiç seslenmedim o mesajı aldı zaten.
sadece veliler ve öğrenciler tarafından değil, öğretmenler ve idareciler tarafından da yapılan muameledir.
eşit ağırlık sınıflarının derslerine genelde en iyi öğretmenler girmez, dersleri genelde boş geçer.
oysa ister eşit ağırlık olsun, ister sayısal, dil ya da sözel olsun. önemli olarak alanında kendini kendini geliştirmektir. onlardan bi bok olmaz diye bir genelleme yapılamaz.
yanlış bir muameledir, bu bir tercih meselesidir.**
not:sayısalcıyım.
aptal insan tutumudur. Çünkü sayısalcıların fizikle,kimyayla uğraştığı yerde biz coğrafyayla edebiyatla uğraşıyoruz. kabul etmek gerekir ki coğrafya her zaman fizikten kolay bir ders olmuştur.
Ayrıca yine aynı tip malum insanların çalışıp didinip alamadığı puanları rahat rahat alıyoruz.
sonuç olarak alma mazlumun ahını, çıkar aheste aheste.
o imrenen gözlerle bakılan avukat, mimar, psikologluk gibi derslerin eşit ağırlıkta olduğunu bilmeyen malların yaptığı yorumdur. sayısal zeka kadar sözel zeka da kolay bulunan bir şey değil (örn: benim sayısalda inek olup da sözel dersleri beceremdiği için istediği karne notunu alamayan arkadaşlarım var).
yıllar sonra o mal gözüyle bakılanlar c.başkanı,savcı,avukat
vs. olup ülkeyi yönetecektir o muhteşem sayısalcımızın doktorluk veya mühendislikten başka kapısı yoktur
o değil de sözel seçenlere mal muamelesi yapılır asıl. birde kalp kırıcı konuşulur. zeka seviyesi tartışmalarına kadar indirger bunu kendini çok zeki sanan sayısalcı arkadaşlar. şimdi o sayısalcı arkadaşların aldıkları maaşa bakıyorum da iyi ki sözelci olmuşum diyorum. yanımda efelenen o kişiler şimdi eziş büzüş. bugünlerin bir de yarını var.
milli eğitim bakanlığının, ortaya çıkmasına neden olduğu eylemdir . en fazla bölüm seçeneğini sayısala dağıtan bu kurum , yıllarca insanların bilim deyince akıllarına mikroskop , deney tüpü ; bilim insanı deyince akıllarına beyaz önlüklü , kafasının üstü kel , arkası seyrek saçlı yaşlı amcalar gelmesine neden olmuştur . halbuki ülkemizde az bilinmesine rağmen hukuk biliminin , felsefe biliminin zilyon tane dalı vardır .
Hepimizin az çok bildiği gibi insanların farklı zeka tipleri vardır . günümüz türkiyesinde olduğu gibi %90 sayısal zekanın gerekli olduğu eğitim sistemlerinde diğer zeka tiplerine sahip olan insanların aradan sıyrılmaları gerçekten zor iştir . türkiyenin gelişememekte* olan bir ülke olmasının sebebi de budur zannımca . *