mallığın işaretidir. böyle yapanlar ilersini düşünmeyerek sırf sayısalın zeka işareti olduğunu sanan saçma insanlardır. eşitağırlık öğrencisinin az çok herşey hakkında bilgisi vardır. analitik düşünme yeteneğine sahipken aynı zamanda yorumlama yeteneğine de sahiptir.ilerdeki mevcut sınavlarında da faydasını ziyadesiyle görecektir.
yanlıştır, yapılmasındır.
aradan yıllar geçer, o mal dediğin adam gider öğretmen olur,yakışıklı olur, çatır çutur tuttuğunu koparan yiğit bir nefer olur dibin düşer canım.
üzülürsün.
yanarsın.
dil desen yok,sayısal desen mfler daha iyi. hiçbir alanda iyi olamayanların alanıdır bu tm. bir de dil bölümünün çok kolay olduğunu savunanlar var o ayrı konu
edit:ne çok eşit ağırlık seçen liseli varmış burada yavaş eksileyin yahu.
sırf fizik-kimya-biyoloji derslerinden korktuğu için seçmişse doğru etiketlemedir. fakat, eğer gerçekten hedefleri doğrultusunda seçmiş ise saygı duyulması gerekir.
günlerden bir gün dersaneye gidiyorum yolda ilkokul öğretmenimle karşılaştım. çok severdi beni ve ilerde önce iyi bir lise sonra iyi bir üniversitede iyi bir bölüm kazanacağımı düşünürdü. güvenirdi yani bana. neyse karşılaştık nasılsın iyiyim siz nasılsınız muhabbetleri geçti ve şu diyalog yaşandı.
+ ee hangi bölümü seçtin?
- ea seçtim hocam.
.
.
biraz sessizlik...
.
+ hmmm.. hadi ya sağlık olsun!
sanki "ulan sana o kadar güvendik gittin ea seçtin" der gibiydi. bende de bir hayalkırıklığı oluşturdu kısa bir süreliğine ama neyse atlattım. önce türkiye 2300.sü olup hukuk fakültesini kazandım sonra okulu 4 senede bitirdim ve şimdi avukatım. öğretmenimle hala görüşüyorum ve emekleri için teşekkür ediyorum her öğretmenler gününde yine de.
artık fen yapılmadan da hukuk,mimarlık gibi bölümlere girilemediği ve tüm bu bölümlere sayısalcıların kapak attığı düşünülürse; ne demek istediğim daha iyi anlaşılır..
Benim de lisede karşılaştığım durumdur. Sonrasında gerek okul yönetimi olsun gerek ailem olsun derslerimin iyi olmasından dolayı beni sayısala yönlendirmişlerdir*. Ha gel gelelim ben sezon sonunda sınava sayısaldan girip eşit ağırlıktan çıkmış ve ea'dan bir bölüme yerleşmişimdir. Kimse kimseye bu muameleyi yapmasındır, gençlik harcanmasındır, mağdurundan tavsiyedir.
fikir beyan etmenin çok zor olduğu başlıklardan biridir. nitekim pdr, piskoloji ve öğretmenlerin bir çoğu bu bölümden mezun olmuş kişilerdir bu iyi tarafı. bide yargıç, hakim vb. şuan türkiyeyi insanlara zindan eden hukuk okuyup, o anlayıştan mahrum olan insanlarda bu bölümden mezun olur.
özet : genellemelerin tamamı yanlıştır, bu da dahil.
eskiden yanlış bir tutum olsa da artık doğrudur. zira artık sayısalcıların eşit ağırlık tercihlerinde fazla puan kesintisi olmadığından eşit ağırlık tercih etmek pek de mantıklı değildir.
bunu yapmaya çalışanlara acıyarak ve anlayış duyarak çözümlecek bir durumdur. kafaları bu olaylara çalışmaz bir türlü eşit ağırlık bölümünün anlamını bir türlü bilmezler...
Sayısal zeka ile sözel zeka birbirinden çok farklıdır. Oldum olası nefret ettim matematikten. Lisenin ilk yılında fizikten hoca sınav notu ortalamamı düşürerek bıraktı, nedeni derste eşit ağırlıkçılara söverken müdahele edip " herkes fen yapmak zorunda değildir bazıları da coğrafya sever, bunu söylemeye ne hakkınız var? " dememdi. Kaldım fizikten. 2. Dönem hırslandım, oturdum adam gibi fizik çalıştım. Hocaya da harika sunum yaptım. Fizikten 94 ortalamayla geçtim. Matematik ortalamam 87 idi.
sonra gittim tm tercihi yaptım.
Öncelikle benim alanım diller. Çocukluktan beri 2 dille büyüdüm, dil öğrenmek benim için bir hobi. 6 ayda bir dile sıfırdan başlayıp b2 seviyesine kadar geldim. Bunu yapabilecek kaç kişi var? O matematik formüllerine kafayı gömmüş mühendislerden kaçı bunu yapar?
Bir ton şiir ezbere bilirim. Arapça yazıp okuyabilirim, divan edebiyatı şiirlerinin çoğunu anlayabilirim. Halk edebiyatındaki şairlerden alıntılar yaparım günlük hayatımda, yabancı şairler okurum. Kitap ve şiir en sevdiğim şeylerdir. Edebiyat notum hayatım boyunca 95'ten aşağı düşmedi, bu yıl 97 ortalamam. Bu derece hastasıyım. Hangi sayısalcı bunu yapabilir?
Türk tarihini çok severim. Kitaplığımdaki çoğu kitap tarihe aittir. Osmanlıdan hazetmem, islam öncesi tarihi araştırırım. Tübitak tarih projesinde finale kalıp 3. Olan bir proje yaptım. Canla başla çalıştım. Ben mi mal oldum? Biyoloji yada kimya çalışmadım diye gerizekalı mı oldum?
Coğrafya hoşuma gider. 90'ın altına hiç not düşürmedim. Tüm ülkelerin başkentlerini bilirim mesela. Sen tuvalu'yu bilir misin? Nikaragua hakkında laf etsem anlar mısın? Onu geç yanıbaşındaki kafkasya neresi desem söyleyebilecek misin?
Felsefe benim hayatımı kurtaran daldır. Gelin konuşalım. Camus'den, "can cak russo"dan, sarte'dan, nietzche'den, pilaton'dan konuşalım. Thomas more'un ütopya'sından, legun'ın mülksüzler'inden konuşalım. Kaçınızın cesareti var?
Matematik sevmem,
Fizik sevmem,
Kimya sevmem,
Biyoloji sevmem.
Bunları sevmediğim için mal sıfatı alıyorsak, bu ülkenin sabit düşünceli insanlar yüzünden böyle olduğunu kanıtlamış oluyoruz.
Hadi git sen matematik çalış. Ben de çalışıyorum. Pisagor'u unutma ha. Üçgenin alan formülünü biliyon mu? işlem önceliği parantezde ha.
Bir de sıvı basınç formülü hatırlıyom. Neydi ? H.d.g miydi? Hah ondan işte.
Bu mal muamelesini yapılanların hukuk kazanıp bunlara bu muameleyi yapanlarında işletmeye gittiklerini görmek daha büyük zevk verir. Kendimden biliyorum.
düşünmeyi, yorumlamayı bilmedikten, kendi tarihini okumadıktan, doğru düzgün türkçe konuşamadıktan, felsefeyi anlamadıktan sonra mühendis ol, mimar ol, doktor ol ne fark eder?
Evet bize de böyleydi. Şimdi ben mezun oldum, işim gereği dünyayı gezerken onlar oturup formül falan öğreniyor. Mühendisler mimarlar işsiz, doktorlar grev yapıyor. Yerim sizi.