genellikle höt dendiğinde iki dayılanıp, dayağı yediği zaman ağlayarak, "sen göreceeeenn ollluuummm" diyerek kaçarken üstüne bir fiske daha dayak yiyen tiplerdi. ne günlerdi be. **
edit: yazmayı unutmuşum bunlara ben şahsen küçük polatcıklar diyorum. tv özentiliği ile zaten bi sike yaramayan hayatlarını daha da rezil hale getiriyorlar. ha unutmadan tekrar belirteyim sözde delikanlıdırlar. çekinmeyin bunlardan sakın. üstlerine iki adım atınca geri çekilen tiplerdir. dayak yiyince ağlamaya bayılırlar.
(bkz: ayağında kundura) durumları da vardır. bu dış özelliklerinin dışında " benden habersiz kuş uçmaz buralarda " gibi fikirlere kapılırlar ta ki köşeden dönen müdür yardımcısını görene kadar.
boğaziçi'ne girmesi birşey ifade etmeyecek , serserilikten kaynaklanan insan ilişkilerindeki sıkıntısı nedeni ile iş hayatında sıkıntı yaşayacak kişidir.
kafasında traş izi vardır, mutlaka kolunun bir tarafında çizik, kesik bulunur. ayrıca bu organizma sivriburun ayakkabı giydiği gibi her lafının sonu da "a.. goyum" şeklinde biter.
gereksiz işlerle ilgilenmeye erken yaşta başlamış ergen kişisidir. çok sonra anlayacaktır gereksiz adam olduğunu ama iş işten geçer. anlasa da itiraf edemez kimseye. hala artisliğe son gaz devam eder.
yok yok elinden o tespihi alıp* iki şamar attıktan sora bu ne lan amacın ne olum senin çapın kaç lan denip depük atılasıdır, saçlarıda fabrikasyondur* pantolon düşük bel,gömlek pantolon içindedir.
tesbihi elinden alıp, eline başka birşey verilesi genç.
başka bişey derken eeeeee?!?? klavye, evet klavye verelim.fesat olmayın o gencinde bi gururu var.