2 sene hümanist, özgürlükçü ve çok anlayışlı bir kadın hoca; öteki iki sene ise kızların bacaklarına bakan, mastürbasyon için erkeklere tavsiyeler veren, aldığı kitabı okumadığı halde geri vermeyen ve çılgınlar gibi yalan hikayeler anlatan bir erkek hocayla aklımda kalan anılardır.
dışarıda lapa lapa kar yağarken c. şehabettin'in o güzel benzetmeleriyle işlediğimiz elhan-ı şita şiiri, sonra 'garipciler'o. veli, m.c. anday, o. rifat ve onların birbirinden enfes şiirleri...
Salak sacma ders kitapları. Şu eser şunun bu eser de bunun diye ezber yaptik bol bol ve bu cok sacma. eserleri okut, elestirel bir bakis kazandır, uretici ol edebiyat dersleri böyle olsun canımı yesin.
edebiyat dersi denilince aklıma hep bizim palavracı edebiyat hocası gelmiştir.
her hafta kompozisyon yazardık. ben 30'dan yukarı zor çıkardım, önümde oturan arkadaş hep 70 üzeri alırdı. kıllanmıştım bir kere. yine geldi çattı bir kompozisyon sınavı. önümde ki arkadaşı gazladım o benim ismimi yazdı ben onun ismini yazdım. döktürdük yine. arkadaşın yazdığı ismim bulunan kağıt yine 30 alırken, benim yazdığım arkadaşımın ismi bulunan kağıt 70 aldı. anlaşılan boşa yazıyormuşuz isimler kazanıyormuş. doğal olarak itirazda edemedik.