beyni apış arasında olan insanların inandıgı, aşk yalanına, delice bağlı olduğu lise yıllarında yaptığını,olduğunu düşündüğü şeylerden biridir, lisede aşık olmak.
aşkı sevmek zanneden, okulun en popüler insanına hayran olmayı aşk zanneden, bir kukuyu sikebilme isteğini aşk zanneden, bu fazla gelişmemiş insanlar, işleri dersleri öss yokmuş gibi bir de aşk acısı çekerler.
Peşinde koşarlar, şiirler şarkılar düzerler, türlü şebeklikler yaparlar ve ileride dönüp kendilerine baktıklarında ne aptalmışım derler, gayet doğaldır, hak veriririm.
Ergenlik dönemindeyiz diye, her türlü boku yeme haklarına sahip olduklarını sanan liseli, aşk konusunda da, sanki dünyada tek aşık buymuş, sanki dünyada aşık olan tek insan buymuş pozlarına girer.
beni kimse anlamıyor modundan beni bir tek o anlasa yeter moduna geçmektir. günlük sayfalarının daha bir dolu olması, kitap kenarlarının aşık olunan kişinin baş harfleriyle süslenmesidir. kaçınılmaz olan acı çekmek ve bundan garip bir zevk almaktır. ergenliğin olmazsa olmazlarındandır.
Yaşanması gereken bir duygudur. Üniversiteye gidip de kendinizi çıkar ilişkilerinin tam ortasında bulunca o saf, temiz duyguların değeri daha da bir anlaşılır.
önce 10 sosyal/a sınıfındaki oğlanla bakışma, sonra 11 tm/b deki çocuğa telefonunu verme, sonra ortak arkadaş bulup 10 fen/a dakiyle çıkma sonucunda oluşan durumdur. *
dünyanın en büyük aşkı sanarsın başta..
bitmez, sonsuz filan..
ama biter.. çünkü her şey biter..
sonra dünyanın en büyük üzüntüsü olur bir zamanlarki aşkın..