hiç bir zaman özlemini duymadığım yakınından geçerken bile nerden geldim buraya, 4 yılımı nasıl geçirdim dediğim iğrenç yer. benim için tek güzel bi hatırası yoktur. bütün boş insanlar nasıl böyle özenle aynı yerde buluşmuş hala anlam veremem.
9. sınıf: koskoca 4 sene nasıl geçecek burda?
10. sınıf: daha 3 sene mi var ya?
11. sınıf: son sene gelse artık!!!
12. sınıf: hazirana kaç ay kaldı?!
mezuniyet: sonunda.
eğer lisedeyseniz veya başlamadıysanız, en güzel şekilde yaşamaya çalışın. bu dönemde kaybedilenler yıllar sonra bile unutulmuyor. ayrıca kişiliğin de yerine oturmaya başladığı yıllar olduğundan çok önemlidir.
ergenlik döneminde gidilen okuldur. kötü bir dönemdir. isimle dalga geçmeler insanın moralini bozar ve bu 5-6 yıl entryleri devam eder fakat ergenlik dönemini bittiğinde bu sorunlar kalkar.
türkiye eğitim sistemine göre üniversiteye girişte baz alınan orta eğitim kurumu. bu dönemdeki arkadaşlık saflık ve içtenlik içerirken, bu dönemden sonraki edinilen arkadaşlıkların büyük bir kısmı çıkar üzerine kurulacaktır.
ilk girişte heyecan veren, daha sonra ki yıllar da yeter be sikeceğim böyle sistemi bitse de kurtulsak dedirten, daha sonra da ah nerede o günler diye insanı hüzünlendiren eğitim-öğretim kurumu.
edit:ilk girişte de heyecanlı değildim sonradan da gram hüzünlenmedim sadece tek 1 iyi şey yaşadım lise de. halısahada 24 maç üst üste kaybetmedik bundan da başka övündüğüm an yok lisede.
en sağlam dostlukların edinilebildiği ortam, ileride aklına gelip gelip özleyeceğin yıllarındır lise yılları. ha bide kanın en çok kaynadığı ergenlik dönemidir ki, sormayın derdini.
temeli sağlam arkadaşlıkların atıldığı, hayatın pek fazla ciddiye alınmadığı, en güzel çağ olan dönemlerdir. hocaların "bu yılları çok ararsınız çok" dediği ve bizimde "aman ne diyor bu hocalar" dediğimiz yıllardır. kaybedildikten sonra değeri iyice anlaşılan, en çok özlediğim,"keşke liseye tekrar geri dönebilsem" dediğim eğitim kurumudur.
2. senesine geçtiğim eğitim kurumu.
bende mi bir farklılık var bilmiyorum ama, etrafınızda aptal ve mal ötesi eğitim harici her şeyi yapmaya gelen kızlar, veya o kızları sürekli düşleyen, ter kokulu erkekler varsa hocalarınız dümdüz ders anlatıp, geçiyorsa, sizde hassas, duygulu ve her şeyi ince düşünen bir insansanız dünyanın en berbat yeridir lise. hep yalnız kalırım, mesela. diğerlerinden dışlandığım için mi? hayır. ben onları dışlıyorum ve yalnız gezmeyi seviyorum. sonuçta zeka seviyeleri, pardon zekaları olmayan insan davranışları sergiliyorlar, ne onlardan bana ne benden onlara hayır gelmez. dersimi yaparım siktir olup giderim hayatımı kurtarırım. kimsenin dostluğuna da ihtiyacım yok dediğim yerdir bu lise.
değişik sayılarda (onlar, yüzler veya binler olabilir) azgın genç ergenin kapatıldığı bina. bu entari önce bir lisede yaşanabilecek en dumur olaylar'dan biri idi ama sonra böylesini daha uygun gördüm.
lise tuhaftır.
okulun en üst katında bir adet mescit vardır.
okulun mutaassıp öğrencilerinden biri cemaatçi öğretmenden buranın anahtarını ister. namaz kılacaktır. öğretmen verir. neyse işlerini hallettikten sonra kendisinin de mescide çıkacağı tutar. anahtarı verdiği öğrenci (erkek) ve bir başka öğrenciyi (bu da erkek) sevişirken (hatta sevişmeyi geçmiş sikişmeye başlamışlardır iddiaya göre) basar. mescit kapatılmasın diye olay idareye bildirilmez ama nasılsa sızar ve duyulur. olay büyümesin diye idare disiplin cezası falan da vermez.
aynı okulun ingilizce öğretmenlerinden biriyle bir öğrencinin ilişkisi olduğu ortaya çıkar. bu olay da üniversite gezisinde ikilinin gruptan ayrılarak otelde kalması, bundan kuşkulanan iki kızın geriye dönmesi ve bunları yarı çıplak içki içerken yakalamasıyla anlaşılır. sonra ikili onları yakalayan kızları bir buçuk sene kadar tehdit edecek ve olayı gizlemeye devam edecektir.
üsttekiler iddia tabi. yaşanmamış olabilir ama yaşandıklarından emin gibiyim.
sonuç olarak, bu güzide lisemizin mezuniyet töreninde müdür bey kız öğrencilere "votka içmiş pavyon karılarına benziyorsunuz," benzetmesini yapacak ve öğrencilerinden utandığını ve iğrendiğini belirtecektir. makyajını silip eteğini aşağı indirmeyenleri mezun etmeyecekmiştir. hiçbir kız çıkıp da sen ne hakla bana bunları diyorsun demez, diyemez, hepsi o lafları yutar.
şimdi niye lise tuhaftır diyorum. orta okul ergenleri bu kadar azgın olmaz. üniversite insanı da bu kadar saçma sapan davranmaz. lise dediğin her şeyden biraz var ama en çok azgınlık var işte...
hakkında yazılabilecek bir ton şey olduğu gibi, bazen de ağızdan tek kelimenin çıkmadığı dört senelik bir zaman dilimi. bu zaman zarfındaki duygularım depreşince buralar entry dolabilir. o da bir yirmi gün sonra falan.
köpekbalığı havuzu gibidir. son derece tehlikelidir hayat burda kendini göstermeye başlar, benim gibi devlet okulunda okuduysanız her türlü insana rastlamışsınız demektir bunları birlikte inceleyelim
-zorbalar; agızlarından küfür eksik olmayan bu et kafalı iriyarı insanlar, eğer size takarlarsa lise hayatınız cehennem ızdırabına döner.
-inekler; bol bol çalışıp sınavlardan yüksek puan almayı kafaya koyan kitle.
-kendini havalı zanneden sosyal tipler; bu katagorideki tiplere uyuz olurum vardı bizim sınıfta böyle biri beat-box yapıyodu her tenefüs.
kızlar ise farklı bir sınıf sistemiyle ayrılır birbirinden, sınıfta bir kraliçe arı vardır. bu kız sınıfın en popüleridir ve erkeklere bile sözünü geçirebilir. onu kraliçe arı yapan zekası değil güzelliği ve sosyalliğidir.
bu kraliçe arının ''uyduları'' vardır onun kadar popüler olmayan ama yinede herkesçe tanınan kraliçe arının en yakın arkadaşları.
