Aptal yuvası. Her şeyi bildiğini zanneden, beyni olmayıp fikri olan öğretmenler; ağızlarını yaya yaya konuşan, ortalaması 60 olan ama en zeki benim havası ortalığı yıkan kızlar; tek derdi ufacık çükü olan ergenler... çekilecek yer değil.
genel olarak sınıftaki salaklardan çok sıkıldığım bir yerdi ayrıca derslerde çok sıkardı sevemedim açıkcası. zaten sınıfta tam ergen sınıfydı. ama ortaokuldaki piç arkadaşlarım çok eğlenceliydi fakat hepside vefasızdı ibnelerin.
ilk yıllarda sınava daha çok var denilip gırgır ve şamata ile geçilen dönem. Genellikle erkeklerin kız tavlamaya çalıştığı, kızlarınsa güzellik peşinde koşup evrim geçirdiği ve erkekleri cezbetmeye çalıştığı bu dönemde dersler sınav günlerine kadar önemsenmez. Sınav günü gelip çattığında etekler tutuşur ama gerçek sınav olan üniversite sınavı bir türlü akla gelmez sınavı yazılılardan ibaret sanırlar ve son yıl genellikle geçen yıllarda neden çalışmadın diye kafa duvarlara vurulur ve çoğunlukla seneye bırakılır.
Dünya s.ikine minare g.ötüne takılıyorsun. Hayattan beklentin yok. Ne yetişkinsin ne çocuk. Krallar gibi gençsin. O arka 4 lü muhabbetleri, tartışmalar, kavgalar her şeyiyle çok güzeldi.
Matematiği ortalama üstü olan birisi olarak üniversite hazırlıkta az ekmeğini yemediğim kurum. Arka sırada kızlara konu anlatırken ortam fenaydı. Birisi sagdan, birisi soldan bacaklarıyla taciz ediyor. Diğeri önden meme firikiği verıyor. Kimisi omzuma gögsünü değdiriyor VS VS. Sırf bu kızları kaybetmemek için matematik çalışa çalışa ygs'de bizimle beraber sınava giren matematik hocamdan fazla net yapmıştım matematik testinde.