çocuklukla yetişkin bir birey olma arasında kalmışlıktır lise hayatı. kendini ispat etme çabasını içinde barındıran duygular besler her lise öğrencisi.
ögrenim hayatının en zevkli bölümüdür, arkadaş ilişkilerinin de zirve yaptığı yıllardır. bi de bu yıllarında kendi içlerinde en güzel zamanları mayıs aylarıdır. ceketler çıkar, gömlekler dışarda, tenefüslerde bahçenin arkkasına gidersin sigara içmeye, gözlerinizle kızların bacakları arasına perde gibi inen o kalın çoraplar gitmiş, her yer cıvıl cıvıl, karne zamanı yaklaşmış, hocalarda bırakmış artık dersler de ayrı bir zevk alınır olmuş, sınıfta kalma derdi zaten yok.. özlenmesi doğaldır ama abartmamak lazımdır, yaşanmıştır, bitmiştir.
gençlik yıllarının geçtiği en güzel zamanların yaşandığı bir mabettir. üniversiteye gitiğinde vay be abi ne güzeldi deme lise denilen ve hep bir özlemle bakılan yıllardır. değerini iyi bilmek lazım.
egitim sisteminin bizden caldıgı insan hayatındaki en güzel dönemdir. aslında bu yaslarda insan gezmeli tozmalı gelecekte düzgün bi yapıya sahip olmak icin bu yıllarda her haltı yemelidir, ama malesef bu ülke bunu halen anlayamamıstır.
asla iyi arkadaşlıkların kurulmadığı, bir yetişkin olunduğunda asla ne günlerdi bee diyerek hatırlanmak istenmeyecek, sadece sosyal normların dayatıldığı, arada bunlara karşı çıkarken birliktelik psikolojisinin insanları birbirleri ile süper dost yaptığı zannedilen en rezil sosyal kurumlardan biri.
edit : bakıyorum bazıları bu şuursuz mutluluğun sarhoşluğu ile beni eksi manyağı yapmakta. oh yes!
ozlemle hatirlanmayan donemdir. butun lise hayatiniz guzel de gecse o ilk gunleri hatirladiginizda salya sumuk aglamak istersiniz. universiteli olduktan sonra liseyi ozlemenin ne kadar gereksiz oldugunu da fark edersiniz. bir insanla ayni evi paylasmanin, bulasigi kim yikayacak tartismasi yapmanin lisedeki her seyden daha guzel oldugunu gorursunuz. hadi hepsini gectim,
anne evinde butun gun bilgisayarda oturup okullarin acilmasini beklemek hepsinden zevklidir. lise neymis?
son senesi hariç insanın olgunlaştığını hissettiği, karakterinin ufak ufak meydana çıktığı, cinsel eğilimin doruk noktalarda olduğu dönem. son sene öss yusuflaması nedeniyle ne olduğu anlamadan bitmektedir zaten.
eski sevgili gibidir. cok guzel, hos gecer; ama sonradan hatirlandiginda basittir, birlikte buyudugunuz ve gulumseyerek hatirladiginiz egitim yuvasidir. duygulanirsiniz belki, birkac damla yas akar gozunuzden. ama o gunlere goturmek isteseler reddedersiniz. kucuksunuz lan kucuk.
şu anda yaşadığım , hayatımın en güzel dönemi.dönem diyorum çünkü lise sadece bir bina değildir.hayatında bir kez yaşayabileceğin çok özel bir dönemdir.bir nevi milattır.artık büyüksündür.sorumlulukların vardır.hayattaki ilkler genelde lisede yaşanır.*** ama gene de bir şekilde güzeldir. bazen yaşanılanlar hiç bitmeyecek kabuslar gibi gelir.ama dönüp bakınca 'iyi ki yaşamışım' denir.iyi ki.
öss gibi malak bi sistemden ayrı tutarsak, lise ders babında çok daha mal bi sistem. şimdi liselilerin çoğunun sınav - ders - not kaygısı falan vardır. hatta karne döneminde o notlar hesaplanır, takdir i kaç üstünden alacağı bile hesaplanır falan. yapmayan guruh bunu 2 nedenden ötürü yapmıyordur; ya tembelliğinden yapmıyordur, zaten dersleri feci tökezlemiştir, ya da gerçekten o dersleri bi eşeğe bile ezberletsen en yüksek notu alarak geçebileceğini keşfetmiş zekilikte bi öğrencidir.
tarih ve coğrafya kitaplarında ki cümlelerin yarısından fazlası hikayedir. onları atarsanız geriye sizin sınavları geçmeniz için toplamda 4 cümle kalmaktadır. insanlar sizden düşünmenizi değil, ezberlemenizi bekledikleri için de çok salak bile olsanız en aşağı 80 le geçersiniz. bizzat, türev / integral / logaritma / geometri ortalaması hiçbi bok bilmeden hepsini ezberleyerek 90 olan biri söylüyor size bunları. açı nedir? deseniz onu bilmem. diğer kofti dersleri saymıyorum bile, bilim tarihi, tarih, felsefe... bunu şu yüzden söylüyorum; bi an önce bitirip, kendinizi bu mallığın içinden sıyırmaya bakın, mümkünse lise derslerini de gözünüzde bu kadar büyütmeyin, dediğim gibi, kimse sizden öğrenmenizi beklemiyor. eşeği bağlasanız eşek ortalama yapıp geçer o derslerden. lisede ders konusunu takıntı yapan öğrencinin ya harbi aklından zoru vardır ya da şu anda fark etmese bile o kadar şanslıdır ki çok iyi bir öğretmeni vardır. gerisi fos...
özlediğimdir.. her sabah 6 da kalktığıma lanet ettiğim, bi mezun olayım önünden geçmiyecegim diye yeminler ettiğim yerdir.. lakin kep töreni olur ve her sey biter.. herkes dağılır bir taraflara bir daha asla toplanmamak üzere..