formasyon döneminde staj için okullara giderken bir devlet okulunun tavanında gördüğüm tablo...
sınıfın tavan boyu epeyce yüksek. ayrıca ayakkabı izi kusursuz bir şekilde tavanda yerini almış. yani ayakkabıyı tavana fırlatmakla olacak iş değil. stajerlik sürem boyunca hiç bir formatik derse konsantre olamayıp hep bu izi izledim.
-acaba nasıl oluştu?
-acaba yer çekimine nasıl karşı koydu ?
-acaba oraya ayakkabı izini çıkarmak gibi bir kararı hangi ruh halindeyken verdi?
aslında bu görüntü ergenlik dönemindeki enerjinin vehametini göstermek açısından güzel bir örnektir. zaman makinesi icat edilirse ve ben de bunu görürsem yapacağım ilk iş o ayakkabı izinin o tavana çakıldığı güne gitmektir.
bizde de vardı ondan hafif bi arkadaşı sınıfta havaya atıp tutarken tavana çarpmasıyla vuku bulmuştur. devamında ise vay amına koyim adam tavana çarptı diye bakarken tutmayı unutmuşuzdur. belki de başlığı açan entryde bahsedilen sınıf aynı sınıftır. bak sen şu sözlüğün hikmetine.
bir zamanlar arkadaşlarımın yardımıyla benim yaptığımdır. genellikle bu izler boş derslerde meydana gelir. bu fikir büyük ihtimalle sınıfın en atlangoçu tarafından dile getirilir, eyleme uygun kişi seçilir ve yapılır. daha sonra bu iz kıymete biner. derslerde neşe kaynağı olur.
üzerinden milyonlarca yıl geçtikten sonra arkeologların bu izi bulduklarında o dönemin arkeolojisinde en fazla soru işareti barındıracak bulgu olacağı kesindir.
genelde sıranın üzerinde amuda kalkan öğrencilerin oluşturmaya çalıştıkları izdir. bir başka ve daha kolay versiyonu için; (bkz: karatahtadaki ayak izi)
ve sonunda bu müthiş sırrın esrarı çözüldü. yaklaşık 3 yıldan beri kabusum olan, o ayak izinin orada nasıl oluştuğunu düşünmekten hayattaki her şeyi kaçıran ben için artık her şey eskisi gibi olacak demektir. buyrun gelsin:
bir çok okulun sınıfında görülebilmektedir. boş boş oturan insanların devletin malına daha fazla nasıl zarar veririm zihniyeti içersinde olduğu sıralarda aklına bu buhareket gelmiş olup hemen icra etmiştir. gel gelelim işişn özüne boş bir davranıştır.
her sene yaptığımız rutin olaydı bizim için, 6kişi karşılıklı ellerini uzatır ve el ele tutuşur. bir kişi de yere paralel olarak ellerin üzerine atlar. sonra bir ikiiii üççç der yere paralel elemanı havaya fırlatırsın eger çok ağır biri değilse ayakları tavana vurur çocuğun.
yapması gayet kolay bir iştir. 4 kişi ile yapılır. birisi amuda kalkar diğer 3'ü de onu kaldırır ve sonunda amuda kalkan adam tavana sert bir taban altı tekmesi atarak o mührü oraya basmış olur.
edit: verdiğim tarifi beğenmeyen varmış daha güzel bir tarifi varsa açıklayabilir mi acaba? hem böylece bizde bilgilenmiş oluruz.
