dile gelse de konuşsa dediğim okul demirbaşıdır. arkadaşının tuvaletten çıkmasını bekleyen bi' kızın elini ısıtarak zaman geçirdiğine, okuldaki sevgili tartışmalarının büyük bi' kısmına, nöbetçi öğretmenin bütün koridor üzerinde hakimiyet kuruşuna ve daha nicelerine şahitlik etmiş, görmüş geçirmiş, sebepsiz özlediğim kalorifer peteğidir.
tenefüslerin vazgeçilmez alanıdır, boş bulabilme şansına sahipsen arkadaşlarınla peteğe yapışarak hem ısınıp hem dedikodu yapmanın tadı değişilmezdir. tüm lisenin dedikoduları, sırları ve bombaları o kalorifer peteklerinde saklıdır. duvarlar gibi onlar da konuşamazlar ve iyi ki konuşamazlar.
(bkz: dili olsa da konuşsa bütün lise karışsa)
bizim okulda camın kenarında olan köşedir. kışın poponuzu ısıtmak için muhteşem bir yerdir. karın veya yağmurun yağışını, bahçedeki yakışıklı çocuğu veya bahçedeki kavgayı izlemek için muhteşem bir yerdir. hem sıcaktır, hem de görsel bakımdan* en muhteşem köşedir.
vay mk duygusallaşmanın da bu kadarını ilk kez görüyoruz sayın okuyanlar. petek lan o bildiğin döküm demir. ...peteğindeki sohbetler olsa gene bi nebze.
maksak tanım olsun: ellerimi üstüne koyduğumda adeta ürperirdi ayrıca kaloriferci erdal efendinin en sevdiği petekti.
onlarca kişinin poposunu dayadığı, nesilden nesle geçen geçen petektir. ya çok kısıktır, ya buz gibidir, yada kaynar bir şekilde sıcaktır. ortası hiç bir zaman olmaz. hatırlıyorum ki bizde bir kere bir arıza olmuştu, yazın ortasında açtılar kaloriferi... tenefüse çıktığımızda sınıftan buhar çıkmıştı.
bazı okullarda havaların sıcak olduğu zaman yanan buz gibi olduğu zaman 2-3 hafta boyunca yanmayandır. ama çok rağbet gören ve öğrencilerin kapmak için yarış yaptığı petektir.
inanılmaz dedikodulara, türlü kavgalara, acımasız cezalara, her tür insana şahit olan petektir kendileri. Yol geçen hanıdır bi nevi görevi sanki mecburmuş gibi.