haberi ilk duyduğunuzda onlar adına mutluluk hissi veren, sonrasında kendiniz için derin düşüncelere düşüren olay.
onların evlilik haberi aynı anda sizin zamanınızın geldiği -ve geçmeye başladığı- haberini almak gibi. okumuşlar, üniversiteden mezun olmuşlar, iş bulmuşlar, evlenmeye karar vermişler, yüzük takmışlar, hatta adam takım elbise filan giymiş. en son ne zaman takım elbise giydiğimi düşünüyorum. yatta yapılan bir düğünde tamamen zorunluluktan, kendimden tiksinerek giymiştim. sonra üniversite desen, okulu uzattım zaten. ne zaman biteceğini de bilemiyorum. bitince ne olacağını da bilmiyorum. zaten şu ana kadar doğru düzgün çalışıp para kazanmadım bile. belli bir hayat düzenim yok. bırakın evliliği, hiç ciddi bir ilişkim olmadı. bok gibi yaşayıp gidiyorum. birlikte liseyi okuduğum adamlar, kendime en çok benzettiğim, kardeşim dediğim adamlar evleniyor. onları gördükçe daha da umutsuzluğa kapılıyorum.
sözlük onlar için sevindim ama canım da pek bir sıkıldı be. nasıl adam olcaz bakalım.
Lise biteli olmus 3 yıl. Ben okulu bitirme derdiyle uğraşırken milet evlenip üstüne çocuk yapmıştır. Evlenen arkadaşlarımın şöyle bir ortak yönü vardı. "hayatta beklentisi evlilik, çocuk olup okula yer vermemeleriydi." hatta çoğu liseye bile koca bulma umuduyla gelmişti. Tabi saygı duyuyoruz. Herkes umduğu hayatı yaşamıyor olabilir ama yaşamak istediği hayatı yaşıyor.