Üniversiteye gidince vay be ne kadar da samimi ve içten bir dönemdi diyerek maziye daldıran arkadaşlıklardı. Üniversite arkadaşları iki günlük olup sonra sırra kadem bastıkları için pek de düşünülmezler ama lise arkadaşları öyle değildir.
internet ve cep telefonunun olmadığı yıllardaydık. 6 haneli ev telefonundan başka bir numaramız da yoktu..
her 19 mayıs ta saat 12:00 de okulun bahçesinde buluşmak üzere sözleşmiştik sınıfça mezun olduğumuz gün.
ertesi yılın 19 mayısında tamı tamına 3 kişi okul bahçesindeydik. bir sonraki yıl ise bir tek ben vardım. işte o gün anladım bu koca dünyada aslında tek başımıza olduğumuzu.
Yarısı fetocu yarısı ateistti şerefsizlerin. Insanlardan tiksindim dünyadan soğudum bu orospu çocukları yüzünden maalesef iş hayatında da böyle tiplerle muhatabım.
ne lisede ne de üniversitede arkadaşlıklar çok yüzeysel hacı. lisede tamam ortam daha samimi ama mezun olduktan sonra kimse kimseyi iplemiyor.
en sağlam arkadaşlıkların kurulduğu yaş aralığı 10-14
5. sınıftaki arkadaşımla halen görüşürüm. yine ortaokulda 6-7-8. sınıfta çok istemeyerek gittiğim başka bir okulda iyi dostluklar kurmamama rağmen halen arayıp sorarlar çağırırlar toplandıklarında.
lisedeyken, ömrümün sonuna kadar bütün sınıfla arkadaş kalmak istiyorum gibi saçma, duygusal bir düşünce halinde olursunuz ama, mezun olduktan seneler sonra maksimum 2-3 kişiyle gerçekten dost kalabilirsiniz.