ilk kurbanlarından olarak söylüyorum ki tamamen gereksiz bir senedir. 3 sene okuyup bitirecekken o 1 sene sana 1 asırmış gibi gelir, ayakların geri geri gider.
geride bıraktığımız dönemde bitirdiğim lise yılıdır (evet artık işsizim) tabiri caizse insanın iflahını löngür löngür silkeler. ygs bir yandan arkadaşlar bir yandan aileler bir yandan derken bir bakmışsınız ki hayat tüm cüssesiyle tepenize çullanmaya başlamıştır. kız erkek ilişkileri artık iyice rayına oturmuş hatta ve hatta çevrenizde bu durumu abartıp nişanlananlar bile olmuştur belki. yıllar boyunca beklediğiniz 18 yaşınıza girdiğinize bin pişman olursunuz çünkü hayat beklediğiniz gibi toz pembe değildir tam aksine bozbulanıktır. artık büyümüşsünüzdür ve aileniz sizi kendi ayaklarınız üstünde görmek isteyecektir. kötü bir yanı da hayatınızın geriye kalan kısmı maalesef ki bı seneyi nasıl geçirdiğinize bağlıdır o yüzden bin düşünüp değil milyon kere düşünüp hareket edilmelidir.
haftada 2 gün okula gideceğim sınıf bu yıl 11 sene sonunda okuldan kurtulacağım için evde naralar atıyorum. meslek lisesini son sınıf haftada 2 gün okul olduğu için seçmiştim.
lisenin en eglenceli degil ama suphesiz guzel olaylarin gectigi senesidir. belki de bir daha goremeyecegin dostlarinla guzel bi sene gecirirsin. stres falan da olmazsin sinav var diye. sadece o ortami bi daha yasayamayacaginin bilincinde her eglenceyi yasamak istersin. biz mesela batak, 21, satranc partileri duzenlerdik grubumuzla.
lisenin eğitim anlamında en boş senesidir. okuldan çıkıp dershaneye gidilir. en önemli konular bu yıl işlenmesine rağmen okul kimsenin umrunda değildir. en güzel lise anıları bu seneye aittir. *
öğrencilerin ev-okul-dershane üçlüsünden nefret ettiren lise dönemi.
ulan o kadar dersten çıkıp kafa bir milyon dershaneye gitmek yok mu, tek yapmak isteyeceğiniz şey uyumaktır. hiçbir şeye değişemezsiniz.