Siz dalgasına alıyor alabilirsiniz ama geçen sene ben de çok zorlanmıştım. Evet belki birçoğunuz bizden büyüksünüz ve bizim bu sorunlarımız sizin sorunlarınızın yanında ufak kalıyor olabilir. Ama sonuçta herkesin kendi çapında sorunları var. Ben mesela ortaokulda 4 alsam oturur ağlardım 2 gün. Derste dinlediğim aklımda kalır ve sınava ufak bir tekrarla girip yüksek notlar alırdım. Bu yüzden derslerimin çok iyi olduğuna inandım. Her şeyi yapabilirim sandım. Peki ne oldu? 3 ay sonra Ders sayımız 6'dan 8'e çıktı, eskiden matematik, fen, türkçe, ınkılap veya sosyal bilgiler varken bu dersler dallanıp budaklandı ve türkçe dil anlatım ve edebiyat, sosyal bilgiler ise coğrafya ve tarih vs olarak karşımıza çıktı. Bir afalladık. Zaten gittiğiniz okulun puanı yükseldikçe rakipleriniz daha da zorluyor sizi. Ortaokulda sınıfın belki de okulun en başarılısı lisede sınıfın en kötülerinden birine dönüşebiliyor ki bu da cidden gerek psikolojik olsun gerek başka bir şey sizi kötü anlamda etkiliyor. Ergen beyanı filan hoş değil cidden böyle yakıştırmalar yapmanıza anlam veremiyorum. Siz de ergendiniz, sizin de eğitim sistemi sorunlarıyla boğuşan çocuklarınız olacak ve bu küçümsediğiniz sorun gün gelip sizi de etkileyecek. matematiği olmayanın insandan sayılmaması ne kadar doğru sizce? Belli kalıplara göre şekillendirilmek hoşumuza gitmiyor ve bu da gerek şimdi gerekse bir on yıl sonraki hayatımızı etkileyecek bir durum. Biz de istiyoruz ki herkes kendi ilgi ve yeteneklerine göre kendi ders programlarını seçebilsin zaten bir insanın hangi derslere, hangi alana yatkın olduğu bellidir sonradan şekillenecek bir şey değil. Siz de sorunumuzu sorun olarak görmeyen milli eğitim bakanından farklı değilsiniz. Şu an ergen diyip bizi küçümseseniz de aslında ilerde her birimize muhtaçsınız. içlerimizden kimi doktor, kimi öğretmen, kimi mühendis kimi başka bir şey olacak ve eğer mesleklerini sevmeden zorla yaparlarsa da bu insanlar ülkeye bir şey kazandıramayacak kusura bakmayın.
nasıl ki bir öğretmen bütün dersleri anlatamayacak durumda ise, çocuklar da her dersi anlayamaz ve yapamaz. nasıl ki öğretmenler kendi içlerinde branşlara ayrılıyor ise, çocuklar da ilkokuldan itibaren yavaş yavaş yeteneğine ve isteğine göre yönlendirilmelidir. ama bunu inatla kabullenmeyen güzel ülkemizin güzide siyasetçileri, lise 1 denen sınıfta divan edebiyatı yanında vektörleri, yüzey gerilimi yanında akarsu aşındırma biriktirme şekillerini çocuklara ardarda anlatıp anlamalarını beklemekte sonra da dayattıkları müfredat üzerinden maksimum başarı beklemektedirler. öğretmenlere gelir isek, hepsi de kendi dersinde üstün bir başarı beklemektedirler. bu kadar şey üstüne bir de sınav sistemi binince çocukların omuzlarına, çocuklar hepten dağıtıyor. bu yüzden evet, lise 1 son derece zordur. yorucudur. kendi adıma konuşursam benim için durum daha berbattı. zira benim özel eğitim almam gerekiyordu ama alamadım. hayatımın en güzel dönemlerini bu yüzden kabus içerisinde geçirdim. lise hayatı denince benim aklıma hep bu geliyor. özlem ile anamıyorum. benim gibi özel eğitim alması gereken ama anlaşılamadığı için bu eğitimi alamayan binlerce çocuk ve özel eğitime muhtaç olmadığı halde sadece yetenekli olduğu alanda başarılı olabilen daha binlercesini eklersek ne kadar haklı olduğum ortaya çıkacaktır.