Lir ( Yunanca ), Arp ailesinden, tarihi M.Ö. 9. Yüzyıla kadar giden telli, antik bir çalgıdır. Her ne kadar Kithara ile karıştırılsa da, gerek daha küçük, gerekse ayaksız oluşu ile ondan ayrılır. Tel sayısı başlangıçta Yunan makamlarının dört sesli tetrakordlardan oluşması nedeniyle 3-4 iken, zamanla 7 ya da nadir olarak 8 telli olarak yapılmışlardır.
Şekil açısından iki farklı Lir vardır:
Chelys (Kaplumbağa formu); kaplumbağa kabuğu formunda bir yankı gövdesi ve keçi boynuzundan yapılmış kolları vardır.
Barbitos Uzun, yukarıda birbirine doğru yaklaşan kolları olan bir formdur ve dionisos'a ait tüm eğlencelerde Satyr'ler tarafından çalınır.
Antik Yunanistan'da Lir'in tanrı Hermes'in bulduğu ve kardeşi tanrı Apollon'a hediye ettiğine inanılırdı. Lir, Hellenistik Dönem'de ozanların ve düşünürlerin sembolüydü bu nedenle de sonradan Lirik düşüncenin çıkış kaynağı olmuştur.
Antik telli çalgılar Lir ve Kithara'dan bir çok değişik Arp formu geliştirilmiş olduğundan, her iki enstruman da Arp'ın erken dönem formu olarak adlandırılabilinir.
Lirik şiir
Lirik şiir duyguların coşkun bir dille anlatıldığı edebiyat eserlerinin genel adıdır. Latince lyricus, Yunanca lyricos, Fransızca lyrique kelimelerinden türemiştir. Sözlük anlamı ise; coşkun, ilhamla dolu demektir. Eski Yunan'da kullanılan lirik sözcüğü bugünkü anlamında kullanılmıyordu.
Bireysel duyguların içten geldiği gibi, coşkulu, etkili bir dille anlatılmasına da lirizm denir. Sıfat olarak esin dolu, coşkun, içli bir dili bulunan anlamlarında kullanılan lirik sözü, bu niteliği taşıyan düzyazı ürünleri de niteler. Aynı genellik lirizm için de söz konusudur.
Eski Yunan edebiyatında ozanlar şiirlerini lir denen telli bir sazla söyledikleri için, bu türlü şiirlere lirik denmiştir. Türk edebiyatında da âşık, ya da saz şairi adı verilen halk ozanları şiirlerini hâlâ sazla söylemektedirler. Lirik şiirde toplumsal mutluluk ya da felâketlerden duyulan sevinç ya da acı gibi ortak duygular; ya da aşk, ayrılık, özlem, ölüm acısı, vb. gibi bireysel duygular anlatılır. Lirik şiir dünya edebiyatında en çok işlenen ve sevilen şiir türüdür.
Bugün lirik şiir, ozanın en içten duygularını dile getirdiği bir tür olarak bilinir. lirik şiirin özünde duygular vardır ama bunun yanı sıra lyra eşliğinde söylenen şiir anlamındadır. Lirik şiirde genellikle ozanın kendi duygularını yansıttığı görülür. Özellikle solo liriğinde kişinin iç dünyası ön plandadır. Lirik şiirin ilk örnekleri ege kıyılarında görülür ve ilk lirik şiirlerin konuları arasında hymnoslar( tanrılara övgüler ) ve mitoloji vardır. Lirin icadının da mitolojik bir hikâyesi vardır tanrı Mercurius un kaplumbağanın kabuğundan lir yaptığı ve ana karnında müzik öğrendiği söylenmektedir, bu sebepten lirik şiir müzikle iç içedir. Lirik şiirin işlevi, insana güzelliği, inceliği sunmak ve kişide müzik eğitiminin oluşumunu sağlamaktır. Türk edebiyatımızda halk âşıklarının (veya halk şairlerinin) söylediği şiirlerin çoğu liriktir.
Batı edebiyatında Rönesans devri ozanlarının (Petrarca, Ronsard, vb.); daha sonra da, ilke olarak içe dönüklüğü benimseyen romantik ozanların (Lamartine, Hugo, Musset, vb.) duygusal ve öznel bir nitelik gösteren şiirleri bu türün başarılı örnekleridir. Lirik şiir, Türk edebiyatında da en çok kullanılan şiir türlerinden biri olmuş; Divan edebiyatında (Fuzuli, Nedim, vb.), Halk tasavvuf edebiyatında (Yunus Emre, vb.), din-dışı Halk edebiyatında (Karacaoğlan, vb.) ve yeni edebiyatta (Yahya Kemal, vb.) bu alanda büyük ozanlar yetişmiştir.
Bu türe örnek olarak; Fuzûli'nin " Su " kasidesi, Yahya Kemal Beyatlı'nın " Hayal Şehir " ve Mehmet Âkif Ersoy'un " Bülbül " isimli şiirleri verilebilir
sonuç itibariyle apollon un lir i, şiirle müziği buluşturan hem hal kılan bir enstrümandır.
dizin : wikipedia
wim mertens : iyi bir lir solisti olduğu açık
lirik şiir ustası diye anılmamasına rağmen lirik şiirin kralını yazan edgar alan poe dan '' annabel lee ''
ANNABEL LEE
Seneler,seneler evveldi;
Bir deniz ülkesinde
Yaşayan bir kız vardı,bileceksiniz
ismi Annabel Lee;
Hiçbir şey düşünmezdi sevilmekten
Sevmekden başka beni.
O çocuk ben çocuk,memleketimiz
O deniz ülkesiydi,
Sevdalı değil karasevdalıydık
Ben ve Annabel Lee;
Göklerde uçan melekler bile
Kıskanırdı bizi.
Bir gün işte bu yüzden göze geldi,
O deniz ülkesinde,
Üşüdü rüzgarından bir bulutun
Güzelim Annabel Lee;
Götürdüler el üstünde
Koyup gittiler beni,
Mezarı ordadır şimdi,
O deniz ülkesinde.
Biz daha bahtiyardık meleklerden
Onlar kıskandı bizi,
Evet! bu yüzden ( şahidimdir herkes
Ve o deniz ülkesi )
Bir gece bulutun rüzgarından
Üşüdü gitti Annabel Lee.
Sevdadan yana ,kim olursa olsun,
Yaşça başca ileri
Geçemezlerdi bizi;
Ne yedi kat gökdeki melekler,
Ne deniz dibi cinleri,
Hiçbiri ayıramaz beni senden
Güzelim Annabel Lee.
Ay gelip ışır hayalin eşirir
Güzelim Annabel Lee;
Bu yıldızlar gözlerin gibi parlar
Güzelim Annabel Lee;
Orda gecelerim,uzanır beklerim
Sevgilim,sevgilim,hayatım,gelinim
O azgın sahildeki,
Yattığın yerde seni .