ekonomideki gidişatın pek iç açıcı olmadığı zamanlarda ya da buhran dönemlerinde, özellikle de kadın tüketicilerin keyfi harcamalarını kısmaları ve de mali durumlarını gözönünde bulundurarak pahalı giysilerden, mücevherlerden, uzak durmalarına rağmen; ruj, dudak nemlendirici ve benzeri ürünlerin satışında görülen dikkat çekici artışa verilen addır.
ilk defa 2001 yılında emily watson isimli bir gazeteci tarafından the wall street journaldaki bir köşe yazısında kullanılan deyim sonradan geliştirilerek ruj satışlarının incelenmesi sonucunda ekonominin gidişatının anlaşılabileceğini ve kısa-orta vadedeki ekonomik durum hakkında tahminler yapılabileceğini öne sürülmüş, buna da lipstick indicator ismi verilmiştir.
bunun sebebi de, normalde alacağı pahalı ürünlerden bir süreliğine de olsa feragat eden kişilerin, (lipstick ya da oje) ucuz, rahatlatıcı ürünlere yönelmeleri, bu tür bütçeyi zorlamayan tüketimlerle teselli bulmaya çalışmaları, eski tüketim şartlarına kavuşana kadar ufak tefek şeylerle kendilerini avutmaları olarak gösterilmektedir.
Şöyle oluyor:
Ekonomik kriz baş gösteriyor. Alışverişi (kadın) kendine temel ihtiyaçlar dışında bir şey alamamaya başlıyor, en ucuz ve en ulaşılabilir olarak, hiçbir şey alamazsa 1 ruj alıp bu şekilde kendini mutlu ediyor.
Corona krizinde gördük ki, bu durum sadece ekonomik krizler için değilmiş. Konu tamamen alışverişçinin işleminin kısıtlanması ile alakalı imiş.