Zamanında prova alıyorduk bu parçayı. O kadar tekrar yapmışız ki, en çok sevdiğim parçalardan biri olduğu halde uzun bir süre dinlememiştim. Ama çok sağlamdır he.
Dünyanın en diyalektik felsefeye sahip metal albümlerinden olan pentagramın unspoken albümünden çıkmış efsanevi parça osmanlı hanedanındaki kafes sistemini eleştirmektedir 1987 albümündeki live versiyonunun eşi benzeri yoktur.
en sevdiğim introlardan birine sahip pentagram parçası. murat ilkan'ın da hakkını yemeyelim, şarkının hakkını vermiş. Seneler geçse de tadı aynı olan şarkı.
pentagram'ın en mükemmel şarkısı. yani son nokta! o melodilerin hepsi bambaşka güzellıkte..
sözler başka güzel..sololar başka.. 6 dakikalık müzik söleni! *
insanı çıldırtan bir şarkı. kafese hapsedilmiş bir aslan gibi hissettiriyor harbiden. kükremek çıkmak o parmaklıkların ardına sizi hapsedenleri parça parça etmek istiyorsunuz ama suçlancak sizden başka kimse yok. oldukça üzücü.
tanımlanamayan duyguları hissettirip, beyninizde garip bir tad bırakan pentagram şarkısı..
gitar solo kısmındaki distortion tonunun da bunda büyük etkisi vardır.. güzel bir seçimdir..
pentagram'ın deli eden, elimi fütursuzca sallayıp "see lions in the cage" diyerek eşlik ederken kendimden geçtiğim şeyi. "şarkı" diyemiyorum gerçekten, bambaşka bir şey bu. ritmiyle, sololarıyla ve en önemlisi müziğiyle alır götürür insanı.