bu aralar tvde ha bire http://www.youtube.com/watch?v=co4YpHTqmfQ klibi çıkıyor, lost in the echo şarkının adı. ilginç ve duygusal bir klibi var, fakat konusu üzerinde farklı fikirler mevcut, ben de tam anlayamadım. bunlar ölen sevdikleriyle falan yer mi değiştiriyorlar acaba.
bi kaç şarkısı dışında beğenmediğim ergenstylagiller familyası tarafından baş tacı edilen grup, ne kadar iyi olursa olsun beni kesmez, fıstık gibi metal varken kim dinler bunları 18 yaşındaki teenager kızlardan başka.
minutes to mignight albümleri ile saçmalamış gruptur. tarz marz kalmamıştır lakin şimdi son albümlerini dinledim ve bozduktan sonra iyi toparlamışlar gibi geldi. hemen hemen her şarkı güzel.
(bkz: living things)
bu besteleri nasıl yapıyorlarsa helal olsun.
mtm ile gelen değişimi çoğu dinleyicisinin kaldıramadığı grup. eski şarkılarına bakacak olursak gerçekten 16 yaştan üzerine hitap etmeyecek gibiydiler aslında. o savruk hallerini geride bırakmalarına seviniyorum. böyle dediğime de bakmayın gerçi, çok dinlemiyorum. ama içlerinden birine hayran olduğum gerçeği var ortada. mike shinoda şüphesiz ki en yeteneklileri. elinden her iş gelen bu güzel insanın * geri planda kalması sinirimi bozmuyor değil. zaten hep fort minor'la devam etmesinden yanaydım. ki onun hayalinin de rap yapmak olduğunu biliyoruz. gerçi chaz'le birlikte iyi sentezliyorlar bunu ama beni altın kafese koymuşlar ille de fort minor demişim.
rock müziğe ilgi duymama neden olan gruptur. a thousand suns inşallah bir st.anger bir x factor gibi grubun zor dönemden geçtiği için gölgede kalan bir albüm olur ki burn it down biraz meteora- minutes to midnight arası güzel bir single olmuş.
son 1 yıldır pek dinlemediğim ve en son a thousand suns'tan çıkan teklileri waiting for the end ve iridescent kliplerinde vurgulanan kutsal dişi,kutsal mabet,şeytan ve tipik illuminati sembollerini gördükten sonra iyice bu örgütün esiri olduğunu düşündüğüm gruptu.ki bu örgütle ilişkilerinin jay-z ile yaptıkları collison course albümünden sonra ardından arttığını düşünüyordum.jay-z'yi hepimiz biliyoruz zaten.
ancak bu hybird theory döneminden gelen bir bağlantı.illuminati popüler kültürün piyonlarını kullanma gerekliliğini grup üzerinde özellikle ilk 3 teklideki müthiş ve gelecek vaad eden başarının ardından yayınlanan ilk linkin park klibi in the end ile göstermişti.klipteki semboller sadece küçük şeylerdi ve kimsenin aklına gelmezdi.
grubun anlatmak istediği herşey ilk albümde anlatılmıştı ve yeni şeyler yerine tamamen taklite dayalı olarak ikinci albüm meteorada genel olarak yansıtılan tablo insanlık durumları,chester'ın yaşadığı olayların etkileri,ebeveynlerin etkileri olaraktı.ancak altı kazıldığında geçen gün bir sitede okuduğum kadarıyla illuminatiye de küçük taşlar vardı.numb'ta geçen "senin istediğin gibi olmaktan usandım,kendimi bir kutuda gibi hissediyorum" sanırım böyleydi.belki de burada grup bu örgütten uzaklaşma gerekliliğini vurgulasa da jay-z ile ortak bir iş yapmak zorunda bırakıldı.
ilerleyen zaman içinde ilk 2 albümün yarattığı müthiş etki ile aynı işi yapıp popüler kalmak grubu nu metal ve alternatif rock grupları arasındaki mücadelenin içindeki zirveden indirmeyecekti ve onlarda eskiyi bırakıp yeni bir müzikle minutes to midnight albümünü yaptılar.bu zaman içinde örgütün gruba etkisi yeni linkin park logosunda belli oldu.daha sonra ise konser albümleri road to revolution live at milton keynes dvd kapağında...
grup yoğun illuminati sembolü içeren 2010 yılındaki son albümlerinde tamamen tarzını değiştirerek belki dinleyicisini kaybetmeyi istedi.ki bunu kimse istemez ama açıklayacağım.yoğun illuminati etkisi kliplere ve albümün tamamına yayıldı.linkin park'ın bu albümü nükleer savaş ve gelecek kaygısı temalı oluşturulmuş gibiydi.ancak şarkıların tamamında geçen sözler örgütün yoğun etkisinden kurtulmak isteyen grubun duygularını yansıtıyordu.
zavallılar ve krallar şeklinde çevirebileceğimiz şarkı da.örgüte karşı söylenen "kaderden güçlü değilsiniz ve sürekli gizlenemezsiniz" vurgusu ve bizlere söylenen "onlar bizi bir hayvan gibi kontrol ediyor" bunun örneklerinden şarkının tamamı bir uyarı şeklinde geçiyor.özellikle "Bir kalem ve bir kontrat ve birleşim" burada zorunlu piyonluk görevinde bulunan grubun durumunu anlatan bir cümle.şarkıdaki zavallılar dünyada bu oluşumdan habersiz yaşan insanları ve krallar ise örgütün kendisini simgeliyor.linkin park ise şarkıda bana göre iki tarafta kalıyor.
ancak bu şarkıya rağmen iridescent klibinde sergilenen genel görüntü herşeyi açıklamaya yeter.belki de 1.durum olarak grup dinleyicisinde uzaklaşmak için eski tarzlarından vazgeçti ve bu durumu gösterip bizi bırakın durumumuz kötü demek istedi.ya da 2.durum popüler müzik yapıp daha çok kitleye hitap edip illuminati piyonluğu görevini yerine getirip daha çok beyin yıkamak istedi.amerikan popüler kültüründe bu örgütle olumlu ve olumsuz ilişkisi olan micheal jackson,amy winehouse,bob marley,eminem ve belki freddy mercury gibi isimlerin durumlarını göze aldığımızda linkin park ilk duruma göre iyi idare ediyor.
ikinci duruma görede linkin park'ı da beyonce,lady gaga,katy perry,jay-z,kanye west,coldplay*,50 cent,blue,rihanna ve diğer aklıma gelmeye bütün pop sanatçıları gibi illuminati'nin bir piyonu bunu kabul etmek lazım ne kadar bıy bıy yapsanızda.
26 haziranda living things adlı yeni albümünü çıkaracak olan grup. ayrıca en yakın zamanda tekrar türkiye'de bir konser düzenlemelerini dileten ve 2009'da rock'n coke için geldiklerinde neden henüz kendilerini dinlemiyor olduğumu düşündürerek dövündüren bir gruptur kendileri.
ilk 2 albümden sonra tarz değişimi, gerileme her neyse o moda girdiğini inkar edemeyiz. ergen grubu bilmem ne gibi yorumları da bilemem, herkesin görüşü farklıdır. bu grup hakkında öz olarak yorumum şu ve bence en çok dikkat çeken, sevilen noktaları da o. şarkıları gerçekten insana enerji pompalar, gaz verir, moral verir. insanı kendisine getirir. diğer yandan canlı performansları seyirciyle bütünleşmeleri dahil hayvanidir.
alternative rock ile nu-metal'in nefis karışımını yapan müzik grubu.aslında onları sınırlamak doğru da değil.çünkü rock müzik müptelası olmamış bir kişinin bile dinlerken ayağını yere vurduğunu ,keyif aldığını görebilirsiniz.ilginçtir hard rock sevmeyenlerin ve hard rock delisi olanların beraber dinleyecekleri parçalar üretirler.albümleri için "çıksa da dinlesek" dedirten ender gruplardandır.ayrıca ülkemizde vermiş oldukları konserde çok iyi sahne şovu sergilemiş ve dinleyicilerini tatmin etmişlerdir.