Dilin algı ve düşünme alışkanlıklarını teşvik ettiği ve bu nedenle farklı dillerin konuşmacıyı farklı gerçeklil görüşlerine yönlendirdiğini savunan teoridir.
Linguistik bulgular büyüleyicidir. Bu bulgular, eskimoların kar için birçok tanımlamaları olduğunu, çinlilerin orgazm için ortak bir sözcüğe sahip olmadıklarını ve fransızların yiyecek metaforları bakımından zengin olduklarını göstermektedir.