cumhuriyet tarihi boyunca insanlar için neyin "kötü" ve de neyin "iyi" olduğuna karar vermeye kalkışan izansızlara laf anlatmaktansa, deveye hendek atlatmayı seçmiştir. şu an mısır'ın kahire kentinde cılız bir deve arıyor kendisine.
(#11186620) hangi toplum, hangi politika, hangi hata ? diye sorulması gereken bir yazar. kendisi biliyor mu acaba, sadece o zamanki türkiye şartlarına en uygun ne varsa onun yapıldığını ?
dünyanın sanılanın aksine güneşe yaklaşıp uzaklaştığını savunurken, allah'ın yokluğunu kanıtlamaya çalışmakla itham edildiğim, dini değerlerinden çok dini refleksleri gelişmiş yazar.
peygamberin(sav) 1400 yıl önce gösterdiği yolun hala geçerli olduğuna ve dünyanın sonuna kadar da geçerli olacağına inanan yazardır. hatta peygamber efendimiz, "çöl"e "göl" dediyse, göl olduğuna inanacak kadar peygamberinin izinden gitmeye çalışan yazardır..
Gözüm, aklım, fikrim var deme hepsini öldür!
Sana çöl gibi gelen, O göl diyorsa göldür... (necip fazıl kısakürek)
aptaldır yani size göre biraz, çok sıkmayın canınızı.
kuran-ı kerim'in belirli bir döneme ve belirli bir coğrafyaya inmiş olduğunu belirtiyorsun. sonra 1400 yıllık dinin hala günümüzde geçerli olabileceğini, üstüne de tüm dünya insanlarına hitap ettiğini söyleme gafletine düşüyorsun.
hır çıkmasın notu: -sonra- ile başlayan cümle genel müslüman düşüncesi çapında söylendi. direk kişiye değil.
şahsen kimseye hakaret etmemiştir ama mallık, alıklık ya da şerefsizlik v.s. de hayatın bir gerçeği diye düşünür.. hakaret değil bunlar yani hayatın bir gerçeği...
"hakaret" ise, gerçekte sahip olunmayan bir vasfı, kısaca "hak" olmayanı bir subjeye yakıştırmaktır yani**...
ya gayet basit ve açık yazılarını anlamayacak kadar kıt bazıları ya da kasti olarak bir şeyleri çarpıtmak için çırpınıyorlar..
ikinci olasılık bize ne kadar da tanıdık...